32-Geçmişi Unutma! Geleceğe Haksızlık Yapma!

2.5K 261 272
                                    

Şerefsiz: Geliyorum... Ne olur hayır deme...

Yatağına uzanmış,Resul'den çok da farklı olmayan depresif ruh haliyle, gelen mesaja bakıyordu dakikalardır. Yazıp yazıp siliyor, ne gel hesaplaşalım diyebiliyor, ne de gelme istemiyorum.Otoban kenarında duyduğu itiraftan sonra düşünceleri en çok da kalbi allak bullak olmuştu Reha'nın. Yaptığı onca kötülükten sonra bir şeyler hissettiğini öğrenmek deprem etkisi yaratmıştı kıvırcıkta. Bildiği tüm ezberleri bozmuştu bir anda Resul. Çabaladığını fark ediyordu haksızlık yapamazdı ama bu gece o mesajı dernekten atmaya da çekinmemişti belli ki.Gecenin karanlığında bile fark edilen yeşil gözleri , ne kadar saklanırsa saklansın kıvırcığa yakalanmıştı işte. Hala dernekte aktif olan,organizasyonlar yapan bir Resul ne kadar değişmis olabilir ki dedi kendi kendine.Diğer taraftan ise o akşam söylediği her sözde samimiydi yeşil gözler. Bakışlarında, seçtiği kelimelerinde hepsinde dürüsttü.Kendine bile itiraf etmekte zorlanıyordu üç gündür ama gerçek apaçık karşısında duruyordu artık. Kaçmak, görmemiş, duymamış gibi yapmak bir yere kadardı biliyordu. Gerçeklerden kaçan biri olmamıştı ki hiç Reha, şimdi bu hali de neydi? Neden kendi gibi olamıyordu? Ne olmuştu o korkusuz cesur Reha'ya? Her şeyle başa çıktığı gibi içinde hissettiği kıpırtılarla da, Resul'le de başa çıkardı.

Edirne'den döner dönmez Çağrı'ya hem Samet'le ilgili haberi vermiş hem de Resul ile olan durumu anlatmıştı. Dostundan ben demiştim sözünü duymayı beklemişti fakat tam tersine üç gündür o istemeden konusunu açmamış, soru bile sormamış, sâdece dinlemişti Çağrı. Ama tam da şuan da dostuna herkesten çok ihtiyacı vardı.
Ağır hareketlerle doğruldu yatağında. Telefonu elinden bırakmadan, salonda saatlerdir ders çalışan Çağrı'nın yanına adımladı sakince.
Saçlarını okşayıp, "Çağrı biraz mola vermek ister misin? "dedi rica eder gibi bir sesle.

Saçlarındaki ellerini avucuna alıp sıktı Çağrı. " "Ellerin neden soğuk? Üşüdün mü bakayım sen? Oyşş kıyamam. Hasta olursan İlkay teyzem üzülür.Hadi o zaman mola verelim, sıcak bir şeyler de içeriz hem. "
Kalktığı gibi mutfağa yürüyerek sıcak su koydu Kettle'a. Reha'ya en iyi gelen şeyi, papatya çayını da hazırlayıp koltuğa oturdular yan yana.
"Sonunda senden gerçek bir şeyler duyacağım." dedi Çağrı imayla arkadaşının gözlerine bakarken.
"Anlat Reha, ne hissediyorsan. Kınamam ya da yargılamam biliyorsun. "

Kıvırcık mesajları açıp gösterdi konuya girmeden önce. "Buraya geliyor! Ne demeliyim? Konuşmak gelmiyor içimden. Ama hiçbir şey demeden de kaçmak bana göre değil. Yani duyguları gerçekse incitmek istemem. Ben bu değilim dostum biliyorsun! Ama kendimi kontrol edemiyorum."

Çayından büyükçe bir yudum alıp arkasına yaslandı Çağrı. Arkadaşının ikilemine günlerdir tanık oluyordu zaten. Reha gibi kalbi yumuşak birinin Resul'e ettiği ağır lafların en çok kendini yaraladığını fark edebiliyordu. Ondan da ötesi Reha'da ki duygu durumunu görüyordu. Kaçmaya çalıştığını, inkar etme çabalarını, hepsini anlıyordu. "Konuşmalısın bence. Haksızlık yapmadan ama! Öfkelenmeden. "dedi muzır bir ifadeyle.
"Nasıl öfkelenmeyeyim Çağrı. Geçmiş vukuatları ortada. Söylediği şeyler ortada. Bak bana diyor, pişmanım diyor ama bana bunları dernekten yazıyor. Dalga geçer gibi. Düşündükçe sinirleniyorum! "

"Reha, adam dernek başkanı. Samet konusunda ortak hareket etmesi, beni kurtarması, bizim için endişelenmesi,sana olan itirafı... Bunlar onun gibi biri için küçük adımlar mı? Nasıl bir ortamı var en iyi biz biliyoruz. Buna rağmen sana adım atıyor. Çok hafife alıyorsun. Başkası olsa bu kadar öfkeli davranır mıydın emin degilim! "
Çağrı'nın söylediği her cümle Reha'nın içten içe fark ettiği şeylerdi zaten. Biliyordu Resul gibi birinin değişiminin kolay olmayacağını ama geçmişi unutması da mümkün değildi. "Değişimi ben de görüyorum Çağrı. O kadar da haksızlık yapamam ama geçmişi de bu kadar çabuk unutup sâkin yaklaşamam ona. "

İki Dünya Arasında(BxB) Where stories live. Discover now