51-Bir Gün Bu Sokakta El Ele Yürürüz

1.7K 187 367
                                    



Çam yarmam: Reha, vedalaşma bitti. Çıkacağım ben şimdi. Şansıma sıçayım ki çocuklarda benimle beraber çıkmaya karar verdi. Ama yine de in sen! Bir kere de olsa göreyim seni.

Kıvırcığım: Hadi yaa! Dönüp bakamam bile ben o hayvanlar yanındayken.

Çam yarmam: O hayvanların gelmişlerine geçmişlerine sövesim var! Ulan iki dakikalık zevkin içine ettiler. Neyse güzelim in sen haydi!

Kıvırcığım: Tamam hemen iniyorum.

Aylin ve Can mutfakta oturmuş günün kritiğini yaparken, Reha yanlarına doğru adımladı. Öğleden sonra buluşmuşlar bir dahaki hafta kararlaştırdıkları gösteri için hazırlanmışlardı.
" Başkan, biz şimdi haftaya yine Çağlayan'dayız ya, bu malum dernek yine engel çıkarmaz değil mi? "
Can lafını bitirir bitirmez Aylin atladı söze. "Yaa duydunuz mu? Resul dernek başkanlığından istifa etmiş. Bu akşam vedalaşmak için son kez derneğe gelmiş.Sokaktan geçerken konuşmaları duydum. Bizi gönderecekti güya. Şerefsiz kendisi paşa paşa gidiyor işte! "

Can kahkaha atarken, Reha mutfağın girişinde ayakta öylece dikilip izliyordu onları. Konuşmalarından, onlardan bir şeyler gizliyor olmaktan rahatsız oluyordu. Kendinden verdiği tavizler göğsünü ezdikçe eziyordu sanki. Ama diğer taraftan da zorunda olduğu gerçekleri de göz ardı edemezdi. Söylediklerine cevap vermek yerine konuyu değiştirdi Reha. "Ben çıkıyorum, sabah bekliyorum sizi ona göre. Beraber geçeriz okula. "

Can bir taraftan kahvesini yudumlarken Reha,ya bakıp kafasını tamam der gibi salladı."Tamam başkan yarın görüşürüz, bu değişik hallerini de açıklarsın artık bize. Arkandan konuşup duruyoruz haberin olsun! "

Reha arkadaşlarının haklı sitemine imalı bir bakış atarak çıktı mutfaktan. Çantasını alıp içindeki heyecanı bastırarak merdivenlerden indi. Sokağa adımlarken ,gizli saklı buluşan, heyecanlı ve telaşlı liseli Reha'ya dönmüş gibiydi birden. Sırt çantasını omuzunda sabitleyip, Resul'ün derneklerine doğru yürüdü. Kafasını kaldırıp gürültülü kalabalığa baksa mıydı, yoksa hiç durmadan geçip gitse miydi? Ne yapacağını , nasıl davranacağını bilemiyordu. Kalabalık ona doğru gelirken, baktığı yerde yeşil gözleri görme umuduyla bir cesaret kafasını kaldırdı. Orman yeşili gözler özlemle bakıyordu ona. İç çektiğini görüp ,midesi kasılır gibi oldu kıvırcığın.Dudaklarını oynatıp "Özledim seni " dedi Resul gülümseyerek. Reha anladığı kelimere ne tepki vereceğini ise bilemiyordu. Gülse kesin içlerinden biri laf atıp ortalığı karıştıracaktı. Tüm gözler onun üzerindeydi şimdi. Panikle hemen bakışlarını indirip yürümeye devam etti.

Resul ise yanından ağır adımlarla geçen kıvırcığı hasretle süzüyordu.Saniyelik bir bakış yakalamıştı ama daha beter hissediyordu kendini. Yetmemişti ki! Her kıvrımını en küçük detayına kadar ezberlediği çocuğun, yanından yabancı gibi geçiyor oluşuna bildiği tüm küfürleri ediyordu. En son görüşmelerinin üzerinden 24 saatten fazla geçmişti ve her geçen dakika Resul'ün içindeki özlemi büyütmekten başka bir işe yaramıyordu. Arkadaşlarına belli etmeden Reha'nın olduğu tarafa doğru adımlarını yöneltti. Kokusu burnuna çalınır gibi olunca kalan son kayışlarda kopmuştu Resul'de. "Beyler siz devam edin ben size yetişirim. Cüzdanı unutmuşum ya! " deyip cevaplarını beklemeden kıvırcığın arkasına geçti. Biraz uzaklaşmalarını bekleyip, kolundan tuttuğu gibi yan sokağa çekti Reha'yı. Aniden ne olduğunu anlamayan Reha arkasını dönüp küfür edecekken, gülen yeşil gözlerle karşılaştı.

Kıvırcığın elini sıkıca tutarak binaların arasında görünmeyecekleri karanlık yere doğru yürüttü. Sağına soluna bakarak, sırtını duvara yaslayıp siyahlarının taa içine baktı. " Güzelim! " deyip dudaklarına bastırdı dudaklarını özlemle. "Dayanamadım Reha, geçip gidecektim ama kokunu duyunca bende ki tüm ipler koptu. "

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin