46-Duvarları Yıkmak

2.2K 214 246
                                    

"Ateşi düşmüş, sen de bi baksana. Yanaklarının rengi de normale döndü. Ayyy kıyamam demek sevgili ilgisi istiyormuş. Ben demiştim ama gel ateşini düşür diye. Yılların tecrübesi duruyor karşınızda. "

Kulağının dibinde duyduğu sesle gözlerini aralayan Reha, kendini bir kaç saat öncesine göre çok daha iyi hissediyordu. O kadar ki, Çağrı'nın Resul'ün yanında ettiği alaylı lafları kalkıp yedirmek isteyecek kadar. Dost mu düşman mı belli değildi resmen. İnsan arkadaşını neden her seferinde yerin dibine sokardı ki! Yanan boğazına aldırmadan üzerindeki yorganı ayağıyla kenara atıp açtı gözlerini. Yanına oturmuş onu izleyen Resul'ü es geçip- ki ona birazdan dönecekti -tam karşısında durmuş sırıtan Çağrı'ya çevirdi yorgun bakışlarını. "Senin de çıkmış ateşin Çağrıcım belli. Suyun fokurduyor. Söndüreceğim ben seni ama sen bekle. Benden habersiz Resul'ü aramanı da konuşacağız."

Kısık çıkan sesiyle ettiği tehditler havada asılı kalan Reha, bu haliyle korkutucu olmaktan çok sevimli duruyordu. En azından yanında oturmuş parmaklarını saçlarında gezdiren Resul için.
Kıvırcık tutamları parmağına dolamış oynayan çam yarması görüntüsü, Çağrı için tam da alay konusu olacak cinstendi.Saatlerdir mutfakla Reha'nın odası arasında mekik dokuyan bir enişte bey ,Reha için olduğu kadar Çağrı için de çok beklenmedik ve şaşırtıcıydı elbette. İstediği malzemeleri alıp eve gelmiş, sonra da tünediği sandalyeden Resul'ün yemek yapmasını, bitki ayıklamasını hayretle izlemişti. " Eyyy aşk ! Sen bir öküzü bile insan etmişsin" demişti içinden hatta.

Bu düşüncelerle kızgın Reha'ya aldırmadan kulağına eğilip, "Oğlum bu enişte evrimleşmiş. Öküzden insana dönmüş bu! Ay kusura bakma sevgiline de öküz dedim ama. " Dudaklarını kahkaha atmamak için ısıran Çağrı öfkeli siyahların hedefindeydi. Eline birazdan bıçak alıp gelecek civciv edasıyla doğruldu yatağında kıvırcık. Boğazını temizleyip genizden çıkan sesini umursamadan Çağrı'yı hedef aldı. " Zorla ateşimi yeniden çıkaracaksın. Dost musun düşman mı ya?! Çık odamdan! Sıra bana da gelecek Çağrı. Bekle sen! İple çekiyorum o günleri! "

Paldır küldür kapıya yürüyen Çağrı, ikisine bakıp son bir sırıtış sunarak çıktı odadan. Reha burnundan soluyordu. Resul ikisi arasında ki tuhaf diyaloğu dinleyerek, Reha'nın kızgın suratını izliyordu sadece. Kendine geldiği her halinden belli olan kıvırcığın yanaklarını sulu sulu öpüp sırıtarak makas aldı. Elini alnına koyarak ateşinin düştüğünden emin olduktan sonra imayla karışık sesiyle, "Bildiğimiz huysuz Reha'yı yeniden aramızda görmekten çok mutlu oldum"dedi dayanamayıp çenesini de öperken. "İyileşmişsin belli!"

Reha banyo ve sonrası sahneler aklına düşer düşmez ne demek istediğini anlayınca yüzü kırmızıdan mora dönmüştü. Yatağın içinde rahatsızca kıpırdanıp dururken Resul yanaklarını avuçlayıp yüzünü kendine çevirdi. "Ne oldu? Neden kızardın? Hastayken nazlı bir bebeğe dönmüştün ve bu halin çok hoşuma gitti. İçimde kalmasın dedim! " Gülmemek için büyük çaba sarfediyordu.

Bakışlarını sinirle yeşillere çıkardı Reha. Gözlerinin içi parlayarak ona bakan çocuğa yanında olduğu için teşekkür etmek istiyordu fakat "nazlı bebek" lafındaki alayı duymasıyla huysuz kıvırcık haline dönmesi uzun sürmedi. "Nazlı bebek mi? Ben asla naz yapmam! İlgi manyağı birine mi benziyorum? " Yüzünü çevirip Resul'ün ellerinden kurtuldu öfkeyle.

Umursamadan yeniden yüzünü kavrayıp kendine çevirdi Resul.Kendine engel olmasa şu yataktan onu çıkarmaz, doyana kadar severdi. Sinirli hali için kurşun atar kurşun yerdi. "Nazlıydın işte, bebek gibi çok güzeldin. Hasta olmasan bu halinin tadını çıkartırdım ama işte elim kolum bağlıydı."

"Resul benimle şuan dalga geçiyorsun sen! Hasta insanla bu kadar da uğraşılmaz ama. Kalkıyorum ben içeri gideceğim. "

Yataktan kalkmaya niyet eden kıvırcığı belinden tuttuğu gibi üstüne çekti Resul. "Dur iki dakika! Daha yeni yeni kendine geliyorsun. Ateşten yanıyordun. Sakin! " Yüzleri arasında bir santimlik bile mesafe yoktu şimdi.

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin