21-Girdap

2.8K 286 213
                                    

"Murat şefim, kesme işini bitirdim. Şimdi ne yapayım? "
"İyi görünüyor, aferin. Kesme tekniğin oldukça iyi Resul. Bir ay demiştim ama daha erken sos kısmına geçebilirsin gibi görünüyor. "

Resul sabahtan beri Murat şefin etrafında pervane olmuş bir dediğini iki etmiyor, uzun zamandır beklediği fırsatı sonuna kadar kullanmak için arı gibi çalışıyordu. Babası arada sırada mutfak camından içeriye bakıp , Resul'ün sözünde durup durmadığını kontrol ediyordu. Bu kadar baskı altında olmak Resul'ün canını sıksa da mutfakta olmasına şükrederek görmezden geliyordu babasının meraklı bakışlarını.Öyle ya da böyle sonunda istediğine kavuşmuştu şikayet edecek hali yoktu.
Koşuşturma arasında zamanın nasıl geçtiğini anlamayan Resul, cebinde titreyen telefonunu fark edince şefinden bir göz hareketiyle izin alarak çıktı mutfaktan. Teras kapısını açıp dışarı adımladı ve ısrarlı aramayı daha fazla bekletmeden açtı.

"Alo, abi acil derneğe gelmen lazım! "dedi telaşlı gelen ses.
Resul selamsız sabahsız konuya direkt giriş yapan Emir'in bu halini anlamak isteyerek, "Hayırdır ne oldu? Sakin ol önce, anlat tane tane. " dedi sakince.
"Abi polisler geldi derneğe. Ne yapacağımızı bilmiyorum. Başkanınızı çağırın gelsin diyorlar."
Resul polis lafını duyar duymaz, kıvırcığın başına açtığı bela ile ilgili olduğunu anlayıp karşısındaki çocuğu cevapsız bırakarak kapattı telefonu. Daha ilk günden mutfağı bırakıp gitmek hiç içinden gelmese de dernekteki durum çok ciddiydi belliki.Acaba Samet mi konuştu dedi içinden Resul. Çünkü Reha'nın şikayetiyle polis derneğe gelecek kadar ciddiye almazdı bu durumu. Sonuçta Reha tek bir kanıt bile gösterememişti.

Telefonun cebine koyar koymaz içeri girip, babasının yanına kasaya yürüdü acele adımlarla. "Baba benim derneğe geçmem lazım. Acil bir durum çıkmış, beni istiyorlar. "
Babası bu dernek işlerini baştan beri sevmediğinden ve sürekli bırakmasını söylediğinden yüzünü buruşturup memnun olmadığını belli eder gibi bakıyordu oğluna. "Dernek işlerinden ne kadar rahatsız olduğumu biliyorsun. Ama deden araya girdiği için bir şey diyemiyorum Resul. Okul bittiği an bu işleri de bırakıyorsun. Bu sana son töleranslı hallerim haberin olsun! "
Resul dedesinin adını duyar duymaz kısa süreli bir gerginlik hissetse de üstünde durmayıp giymek için ceketine uzandı. Mutfaktakilere de uğrayıp, çıkıyorum dedikten sonra derneğe doğru yol aldı süratle.

Aklından onlarca ihtimali geçirip duruyordu fakat Samet'in konuşma ihtimalinden başka bir şey gelmiyordu aklına. Sokağın girişinde gördüğü polis araçlarına tedirgin gözlerle bakarken, arabasını park edip girdi içeriye. 3 sivil polis dernek evraklarını masaya koydurmuş, inlecemeye başlamışlardı bile. Selam vererek en kıdemlisi olduğunu tahmin ettiği polisin yanına gitti. "Başkan sen misin? " dedi polislerden biri evrakları karıştırırken.
"Evet , Resul Güvenç ben.Buyurun şöyle odaya geçelim."diyerek eliyle kendi odasını işaret etti Resul ,kalabalıktan sıyrılmak ister gibi. Merak ettiği şeyi daha fazla beklemeden sordu evrakları didik didik inceleyen sivillere. "Derneği aramanızın sebebini öğrenebilir miyim? Neden tüm evrakları görmek istediniz? "

Polislerden biri, Resul'ün sorusuna dosyalardan kafasını kaldırıp ,"Sokak defilesini sabote ettiğinize dair hakkınızda şikayet vardı.Samet Yıldız'da son sorgudaki ifadesini değiştirdi, savcı da sağlam kanıt bulamadı hakkında. O yüzden derneği bir kaç haftalığına takibe alıyoruz. Haberimiz olmadan herhangi bir faaliyet içinde olmayacaksınız! "dedi uzun açıklamasına Resul şaşırırken.
Polislerden kıdemli olanı sinirle lafa girerek, "Oğlum niye bilgi veriyorsun? Savcı beyin kesin talimatı var. "
Samet lafını duyan Resul'ün içini bir huzursuzluk kaplarken, daha fazla ayrıntı öğrenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüp sandalyesini cevap veren polise yaklaştırdı.
"Samet Yıldız ifadesini nasıl değiştirmiş. Çıkma ihtimali yok değil mi? "

İki Dünya Arasında(BxB) Where stories live. Discover now