16-İlk Tanışma

3.1K 319 176
                                    

Resul yaptığı el hareketinden sonra üç arkadaşıyla beraber,eski olduğu her halinden belli olan evin kapısını tek itişte açarak içeri girdi.Diğer iki arkadaşı ise o sırada bahçenin etrafında başka birileri var mı diye dolanıp kontrol ediyordu. Reha olan biteni film izler gibi izliyor, kendi hamlesi için en uygun anı bekliyordu. Bahçedeki çocuklar arka tarafa geçer geçmez, Reha sessiz ve hızlı adımlarla aralık kalan kapıdan içeri attı kendini.
Işığı yanan odanın girişinden gelen bağırış ve yumruk seslerinden Samet'in yalnız olmadığını anlamıştı.Tedirgin adımlarla odaya giden koridorda yürüdü sakince. Kavga sesleri öyle şiddetli geliyordu ki kimsenin o hengamede kendisini fark edeceğini düşünmüyordu Reha. Kenarda durmuş, odanın içini gözleriyle tararken ; sandalyeye bağlanmış, korkulu gözlerle yanı başında yaşanan kavgayı izleyen Çağrı'yı buldu bakışları.

Arkadaşının çaresiz duruşu, depodaki halini anımsatırken ona, hiç beklemeden kargaşadan yararlanarak koşarak girdi içeriye. "Nasıl buldunuz beni!" diyen Çağrı'nın ayaklarını ve ellerini hızla çözerken, bir taraftan da endişeyle bir yerinde bir şey var mı diye kontrol ediyordu vücudunu elleriyle yoklayarak. "İyiyim, yok bir şeyim.Merak etme. " cevabıyla rahatlayan Reha, çevik bir hamleyle kaldırdı Çağrı'yı sandalyeden." İşler iyice karışmadan çıkalım burdan bir an önce. " Oyalanmadan ve kimseye fark ettirmeden çıkacağını düşünen kıvırcık çocuk kafasını kaldırır kaldırmaz , Resul'ün ateş saçan korkutucu bakışlarına yakalandı. O kadar lafa ve uyarıya rağmen yine kendi bildiğini yapan kıvırcık belaya ,bu kargaşanın ortasında gördüğüne inananmayan gözlerle bakıyordu Resul. Ateş saçan yeşilleri üzerinde gezinirken,çabuk çıkın der gibi kafasını sağa sola sallıyor, bir taraftan Samet'i tutmuş yumruk atmaya devam ediyordu. Diğer üç arkadaşı da Samet'in getirdiği adamlarla boğuşuyor, havada yumruklar ve küfürler uçuşuyordu.

Koşar adım çıkışa doğru yürüyen ikili,bir taraftan da koridordan birinin gelip gelmediğini göz ucuyla kontrol ediyordu. Odadaki kargaşaya son kez bakıp arkadaşının elini tutan Reha'nın,Samet'in cebinden çıkardığı parlayan bir metal alet takıldı bakışlarına.Karşısındaki yeşillere korku ve panikle bakan Reha, uyarmak için seslendiği anda geç kaldığını fark etmişti bile. Resul'ün dalgınlığından faydalanan gözü dönmüş Samet, çevik bir hareketle elindeki bıçağı Resul'e saplamıştı çoktan. Reha dehşet içinde Samet'in bıçağı saplayışını izlerken, kanının çekildiğini, içinden bir şeylerin akıp gittiğini hissetti. Dizlerinin bağı çözülürken,Çağrı'nın kolundan çıkıp yaralanan çocuğa doğru adım atmıştı ki, Resul sanki bıçaklanan o değilmiş gibi sağa sola savrulan metali elinden hızla çekip almış, arkadaşlarının yardımıyla etkisiz hale getirmişti Samet'i.

Öfkeli gözleri Reha'nın üzerinde gezinen Samet, Resul'ün kolları arasında çırpınmaya devam ediyor bir taraftan da Çağrıya ve Reha'ya tehdit ve küfürlerini savurmaya devam ediyordu. Ağzından köpükler çıkara çıkara zehirli cümlelerini sıralarken, Resul var gücüyle çenesini sıkıp, " Ulan piç! Hayırdır ne bu cesaret? Sen bokundan bile korkan heriftin.Yürek mi yedin lan sen? Ne bu oyunlar, tuzaklar falan? Utanmadan küfrediyor bir de! Kes sesini!Seninle hesabımı öyle bir göreceğim ki, şu anını mumla arayacaksın! " Samet sanki Resul'ü duymuyor gibi hala Reha'ya doğru bakarak baştan aşağı kıvırcığı süzerken,içine derin bir nefes çeken Resul kafasını elleriyle tuttuğu gibi sertçe diğer tarafa çevirdi. " O gözlerini oyarım lan senin.Nereye bakıyorsun sen piç! Yemin olsun elimde kalırsın, doğru dur şerefsiz! " Kolundan akan kanların yerde küçük bir gölet oluşturmasına aldırmadan, "Şu piçleri alın derneğe götürün, yarın gelip ifadelerini alırız.Bu gecelik bu kadar yeter. Elleriniz dert görmesin, iyi iş çıkardık. " dedi hala kollarının arasında kıvranıp duran çocuğu var gücüyle sıkarken.
Resul, Reha'nın hayret ve tedirgin bakışları altında hala konuşmaya , sanki yaralanan o değilmiş gibi davranmaya devam ediyordu.

İki Dünya Arasında(BxB) Where stories live. Discover now