52-İntikamın Acı Sonu

1.9K 185 321
                                    

Uyku mahmuru gözlerini açmış , sanki sorularının cevabını orda bulacakmış gibi tavanı izliyordu dakikalardır. Üç gündür görmüyordu Resul'ü. Görüntülü aramayla hasretinin çok küçük bir kısmı dinse de, göğsünde sıkışıp kalan ve orman yeşili gözleri yakından görüp öpmeden de özgürlüğüne kavuşamayacak bir acı hissediyordu. Gerekirse görüşmeyelim diyen sanki o değilmiş gibi pişkince ne zaman buluşuruz diye sürekli aramasına ne demeliydi peki? Etrafı onu anlayan onlarca insanla doluyken neden yapayalnız, eksik gibi hissediyordu kendini? Resul'ün yanındayken dopdolu, ondan azıcık uzaklaştığında yapayalnız hissediyor oluşunu kendine neyle açıklayabilirdi? Aşıktı hem de geri dönülmez bir biçimde. Aşıktı hem de ilk defa bu kadar dolu dizgin.

Kafasının içi bir dolu düşüncelerle meşguldü. Resul her ne kadar benim sorumluluğum dese de ilişki iki kişiyle yaşanırdı. Resul'e koşa koşa gelirken, bu sorumluluğu omuzuna alacağını bilerek adım atmıştı Reha. Bile isteye bu yola girmişken ,tüm yükü Resul'ün omuzlarına elbette bırakamazdı. Bunları düşünüp kafasında tartıyorken yastığının altından titreyen telefonunu aldı. Arayan annesiydi. Bir kaç gündür ondaki bu değişimi fark etmiş olacak ki normalden daha sık aramaya başlamıştı.
Çok özlemişti onları."Efendim annem. Rüyanda mı gördün beni? "

"Kuzum benim keşke rüyamda görsem. Öyle özledim ki! Ne zaman geleceksin Ankara'ya?" Sesi yankılı geldiğine göre evden çıkıyordu. Saate baktı, annesinin sabah dersi olduğunu hatırladı. "Annem bu aralar pek mümkün değil. Ama ilk firsatta atlayıp geleceğim. Sen derse mi yetişiyorsun? Nefes nefese kalmışsın! "

Topuk sesleri Reha'nın kulağına dolarken, uzaktan "haydi geç kaldık" diyen babasının sesi de gelmişti şimdi kulağına. " Evet kuzum ,derse girmeden bir sesini duymak istedim. Burnumda tütüyorsun. Yarı dönem tatilinde dernek dedin, staj dedin gelmedin. En yakın zamanda geleceksin. " Kapı açılıp kapanma sesi gelirken devam etti. "Neyse kuzum baban ters ters bakıyor bana.Kapatıyorum. Öpüyorum yanaklarından. "

Telefonu kapayıp saate baktı yeniden. Sabah dersinden sonra derneğe bir uğrasa fena olmazdı. Salondan gelen müzik sesleriyle Çağrı'nın bugün yine enerjik kalktığını anlayıp, doğruldu yatağında.Yüzünde oluşan gülümsemeyle odadan çıkıp salona adımladı. Çağrı mutfakta sesli sesli müzik dinleyip kahvaltı hazırlıyordu. Elini yüzünü yıkayıp yardıma koştu hemen. Kalçasıyla arkadaşını dürtüp ,imayla gözlerine baktı, ne iş der gibi. "Hayırdır sabah sabah müzik falan? Bi' değişik geldin gözüme bu sabah!"

Çağrı salatalıkları yıkarken, kafasını kaldırmadan, "Yok bi 'değişiklik aynı ben işte. " dedi. Sesinde bir gariplik vardı.
Şüpheli siyahları gözünün içine bakmayan arkadaşında gezinirken, gelen bildirim sesiyle elindeki tabağı bırakıp hızlı adımlarla odaya yürüdü. Resul 'den gelmiş ve buluşma yeri ayarlamış olmasını umarak açtı mesajı.

Çam yarmam: Günaydın güzelim. Hiç beklemeden iyi haberi veriyorum.Sonunda Haktan abinin evi müsait oldu. Bugün istediğimiz kadar yalnız kalabiliriz.

Kıvırcığım: Günaydınnn. Yaaa çok sevindim!Çok özlemiştim .Aşırı özlemiştim.

Çam yarmam: Güzelim benim. Ya ben! Ölüyorum özlemden! Üç gündür yediğim, içtiğim hiçbir şeyin tadı yok yemin ederim. Ot gibi yaşıyorum. Sonunda bugün doya doya seveceğim seni.

Kıvırcığım: Yalnız dedin? Haktan abi yok mu ?

Çam yarmam: Yok evet.Şehir dışında festival mi ne varmış bir geceliğine oraya gidecekmiş. Ev bizim yani!

Kıvırcığım: Heyecan yaptım şimdi. O zaman sen geçerken beni ara ben de hemen senden sonra gelirim olur mu?

Çam yarmam:Tamam güzelim. Saatler geçmez de şimdi.Şu andan itibaren saniyeleri sayıyor olacağım. Görüşürüz orada. Seni seviyorum Reha. Çok hem de!

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin