12-Geri Dönmek Yok

3.3K 304 159
                                    

Gecenin kör karanlığı insanın kendiyle başbaşa kaldığı anlardı. Günün muhasebesini yapar, vicdanına danışır bazen kendiyle savaşır bazen övünür ama her halükarda gece en kuytu köşede kalmış duyguları çıkartırdı ortaya.Duymak istemeyeceğiniz, kulaklarınızı tıkadığınız ne kadar bastırılmış duygu varsa gulyabani misali size göz kırpardı sinsice. Geceden kaçılmazdı.En derin yaralara, hislere yılan gibi sokulup, zehrini salardı. Kimselere itiraf edemediğiniz sırlara hakimdi gece.

Gözlerini tavana dikmiş, az önce elleri titreyerek gönderdiği mesaja gelecek tepkiyi bekliyordu gecenin bir vakti. Düşünmüş, muhasebe yapmış ve göndermişti mesajı. Geri dönüş yoktu artık. Geri dönmeyi düşünmek de yoktu. Yolun sonunda kendinden bir şeyler gidecek olmasına rağmen, aldığı karara ihanet etmedi Reha ve gözünü kapayıp Resul'den gelecek mesajı bekledi.
Çok geçmeden duyduğu bildirim sesiyle tedirgince açtı telefonu.

Şerefsiz: İyi film oynatmışsınız.Cesaret hapı falan içtin herhalde bu hareketi yapmak için. Akıllı adam işi değil bak bu yaptığın. Bundan sonra bana yaklaşmayacaksın! Anladın mı erkek kırıntısı?

053...: Lan çok meraklıydım senin etrafında olmaya! Benimle doğru konuşmayı öğreneceksin! Ayağını denk alacaksın! Asıl sen anladın mı beni şerefsiz?

Şerefsiz: Ya sen elindeki bu şeylere güvenerek mi benimle böyle dayılanarak konuşuyorsun? Sen daha beni tanıyamadın mı oğlum? O fotoğrafları videoları alır senin götüne sokarım. Beni deli etme!

053...: Evet ayynen öyle gerizekalı.Elimdekilere güveniyorum. O video ve fotoğrafları ortalığa bir salarsam ne hale geleceğini düşünerek keyif alıyorum. Geleceğe umutla bakıyorum anasını satayım. Senin gibi güçle kuvvetle değil, zekamla duruyorum karşında. Yedireceğim sana ettiğin hakaretleri.

Şerefsiz: Ulan seni varya dayak manyağı yaparım ben. O elindekileri paşa paşa bana vereceksin. Kayıtlı her yerden de sileceksin. İsteyerek vermezsen, döve döve alırım senden merak etme!

053...: Resul sen var ya harbi kafasızsın oğlum. Ben işimi sence şansa bırakır mıyım?Bekle sen... Seninle işimiz daha yeni başlıyor!

Şerefsiz: Asıl sen bekle ulan! Sen ne zaman gördün benim böyle tehditlere boyun eğdiğimi. Sana bu tehditlerini öyle bir ödeteceğim ki dünyan şaşacak bekle sen Reha efendi!

053...: Ya senin şu sözde erkekliğini elden bırakmama huyuna da ayrı sinir oluyorum. Ayaklarıma kapanacağın günler yakın Resul. Provalara başla bence. Tükürdüğünü yalayacaksın az kaldı!

Resul sinirle telefonu yatağa fırlatırken, ağzına gelen tüm küfürleri sıralıyordu. "Lan ben bunu sizin yanınıza bırakır mıyım? Kimsenin köpeği olmam ben Reha efendi! Bu yaptığın şeyi sana misliyle iade edeceğim. Bekle sen! Seni pişman etmezsem ben de Resul değilim.O videoları ağlata ağlata sildireceğim sana! "

Resul video ve fotoğraflara ,bildirim geldiğinden beri bilmem kaçıncı kez bakarken, içinde kaynayıp duran öfkeyi dizginleyemiyordu. Resmen tuzağa çekilmişti ve işin kötü tarafı videoda Reha'nın arkasından mal gibi kalakalmış görünüyordu. Öpücük, Reha'nın gidişi ve arkasından sakince bakışı...Resul bunları kimseye açıklayamazdı. Dernek, ailesi tüm sâhip oldukları bir çırpıda elinden giderdi. Bir şey yapmalıydı.Bir şey yapıp durumu tersine döndürmeli, Reha'nın elinde oyuncak olmamalıydı. Öyle bir şey yapmalıydı ki, Reha bir daha onu tehdit etmeye değil kalkışmak, böyle bir şeyi aklından bile geçiremesin istiyordu.

Gecenin kör karanlığı ;yatağında dönüp duran, aklı ve kalbi birbirinin rağmına hareket eden iki insanı ortak noktada buluşturuyordu. İkisi de kulaklarını, duymak istemediği şeylere kapamış,içindeki tüm diğer duyguları susturan intikama odaklanmıştı. Gece gündüze akarken ikisine de uyku uzun süre haramdı.

İki Dünya Arasında(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin