Suç Çetesi - 58. Bölüm / "Normale Dönüş"

27.1K 1.5K 142
                                    

"Günaydın." Diye neşeyle şakıdım evi saran omlet kokusuyla beraber aşağı inerken. Sanki biraz yanık da kokuyordu ama neyse.

"Günaydın kızım, gel. Aptal annen yine yakmış yumurtayı."

"Allah Allah, kırık kolla bir de sen yap."

"Ben kollarımı kullanmadan bile yaparım."

"Kesin yaparsın, kendini beğenmiş."

"Kendini beğenmekle alakası yok, beni bilen biliyor, biliyorsun değil mi Avşar? Ben senden daha iyi yemek yapıyorum."

"O zaman sen yapsaydın!"

"Bıraksaydın keşke de ben yapsaydım!"

Hancızadelerde güne her zaman bir tartışma ile başlanırdı. Ve bunu özlemiştim. Normalde gözlerimi devirirdim ama bugün ağzım kulaklarımdaydı. Garip bir şekilde çok mutluyum. Birbirlerine çıkışıp durmalarına gülümsedim.

Biraz omletin tadına baktım. "Bence fena sayılmaz." Tabi iki de fena sayılmaz. Her gün yediğim soğuk yumurtadan, şekersiz çaydan daha iyidir. Annem yine döktürmüş, tek koluyla hazırlamış her şeyi yemin ederim. Üstelik evde hiçbir şey yokken. Bu mutfağa en son bir buçuk sene önce adam akıllı alış veriş yapılmıştı. Ben daha liseliyken.

"Herkes kendi çayını kendi koysun." Dedi annem. Ben demliği alıp hepimize koydum. Babam demli içer diye ona fazla koydum.

"Bu zeytin ne zamandan kalma Aydan?"

"Geçen yıldan."

Babam ağzındakini tabağa tükürdü.

"Neden zeytin aldırmadın?"

"Marketin zeytinini beğenmiyorum. Seninle hafta sonu köye gideriz, oradan alırız." Babam kafasını salladı. "Aynen öyle. Amına koyduklarım her şeyin tadını bozuyor zaten. Peynire bak. Peynir değil ki bu! Yağ."

"Babacım beğenmiyorsan yeme." Dedim bende.

"Yemeyip de ne yapalım?"

Annem mahalleden bir çocuğa ekmek, peynir, salam ve domates aldırmıştı. Çılgın Aydan ailesini coşturuyor yine. Bende ekmeğimin arasına biraz peynir, salam ve domates koyup ısırdım. Kesinlikle, bu tadı bile hatırlıyorum. Her şey bizim evimize ait. Şaka gibi.

Bir yılın ardından yeniden hiçbir şey olmamış gibi devam ediyoruz. Hiçbir sorgulama olmadı. Gece konuşup dertleştikten sonra uyuduk. Tabii ki de ben uyumadan önce terasıma çıkıp sigara içtim ve yakamozu izledim. Her zaman olduğu gibi.

"Akşam et alayım mı bir güzel mangal yakarız şöyle?"

"Ay hiç uğraşamam Anıl."

"Ya kızım sen uğraşmayacaksın ben yapacağım her şeyi. Bir de rakı açarız, ha? Ne dersiniz?"

Ben sevinçle el çırptım. Mangalların vazgeçilmeziyimdir. Üstelik babam çok güzel yapar.

"Yapalım baba yapalım." Diye ısrar ettim ama bunu özellikle annem için söylüyordum. Her zaman üşengeçliği yüzünden sorun çıkarıyordu ama babam ve ben üstesinden gelirdik.

"İyi yapın hadi." Dedi annem de "Bak valla ben karışmıyorum."

"Tamam sen otur Aşkı Memnuyu falan izle."

"Seninle kasaba beraber gideriz değil mi baba?" diye sordum. Babamın arabasına binmek, o çarşıda gezerken yanında durmak, müzik kanallarını değiştirmek ve o inip bir şey almadan önce bana istediğim bir şey olup olmadığını sorması... Özledim, kahretsin çok özledim.

Suç ÇetesiWhere stories live. Discover now