Suç Çetesi - 24. Bölüm / "İz"

44.9K 1.6K 312
                                    

Eve girdiğimde alkışlar koptu. Herkes salonda televizyon izliyordu. Ne izlediklerine bakmak için döndüğümde kalp krizi geçirdiğimi sandım. Hepsi patlamış mısır ve bira eşliğinde benim seks kulübünde çektiğim filmi izliyorlardı.

“Ne yapıyorsunuz siz ya?” diye hesap sordum sanki eski dostlarımmış gibi.

“Yemin ederim sende iş varmış. Bir insan nasıl orgazm olurken kamerayı öyle güzel tutabilir ki? Efsanesin.” Dedi Yiğit, dalga geçiyordu, ya Yiğit bile benimle dalga geçiyordu, o neşeli, herkesle arası iyi olan çocuk. Kötü niyetli olduğuna emin değildim ama herkes gülmüştü. Gözlerim Ceren’e takıldı. Biraz kızgın, biraz da hayret dolu bir bakış atıyordu.

“Bu yaptığınız iyi bir şey mi?” diye sordum sinirden titreyen sesimle. Ağlamak üzereydim. Elimle televizyonu gösterirken herkes bana sırıtıyordu. Bakışlarım ekrana kaydığında üzüldüm. İnliyordum, görüntü de yoktum ama o benim inlememdi, tam karşımda birbirlerini beceren kulüp arkadaşlarımı çekiyordum. Ancak bu kadar utanç verici olabilirdi.

“Kapatın şunu.” Diye tısladım.

Babamın zamanında diğer insanları gizlice çektikten sonra benim videolarımın da gündemde olması cidden hiç iyi bir tesadüf değildi.

“Önümden çekil.” Dedi Ceren televizyona bakmaya çalışarak.

“Sizden iğreniyorum.” Dedim hepsine tek tek bakıp ve önümde duran kumandayı alıp kapatma düğmesine bastım. Hepsi bir ağızdan homurdanırken kendi kafamı alıp o televizyona gömmek ve elektriği tüm hücrelerimde hissetmek istiyordum.

“Bizde senden iğreniyoruz.” Kalbim durdu. Nefes almaya çalıştıkta bedenime bıçaklar saplanıyordu sanki. Yüzümü elimle tutasım geldi, yanaklarım o derece yanıyordu. Bunu Ceren söylemişti ve tek sözü Koray dahil herkesin çenesini kapamasına sebep olmuştu.

“O yüzden mi hepiniz beni izliyorsunuz? İğreniyorsan kapatsaydın. Sanki birazdan hepiniz koşarak banyoya gitmeyeceksiniz. Ortalık peçete kaynıyor. Asıl kendinden utanması gereken sizlersiniz.” Ne kadar ağır konuşabilirim diye kendimi denemek istemiştim ve ancak bu kadar kalp kırıcı olabilmiştim. Şule ve Utku ortalıkta yoktu. Zaten onlar böyle şeyler yapmazdı.

 Geçen gece kulüpteki sarışın kız, Ceren, ve diğerleri vardı. O kızın burada ne işi olduğunu merak ettim.

Derken kafama dank etti. Bu düşünce midemi bulandırmıştı.

“Hem suçlu, hem güçlü.” Dedi sarışın kadın sanki onu düşündüğümü anlamış gibi.

“Ben suçlu değilim.” Diye tısladım. “Ve senin o kafanı kopartmama ramak kaldı.” Kadına tam orospu diyecektim ki vazgeçtim.

“Hanımlar, sakinleşir miyiz lütfen?” Uygar ellerini havaya kaldırdı. “Sadece eğleniyorduk.”

“Benim videomla mı!” diye bağırdım önümdeki kül tablasını duvara atarak. Kalın küllük duvarda iz bırakıp parçalar halinde düşerken hepsi yüzünü buruşturmuştu. Ceren’in üzerinde sadece iç çamaşırları vardı, kadınla yan yana oturuyorlardı, ve hepsinin teni birbirine sürtünürken beni izlemeleri cidden mide bulandırıcıydı. Dünya giderek kötü bir yer olmaya başlıyordu.

“Bak, pornocu Halil’in kasetlerini polisler ele geçirmiş. Elimizde sadece bu vardı.” Çağdaş’a baktım. Beni hayrete düşürmüştü. Bu yaptıkları pisliği her akşam yapıyorlarmış gibi göstermişti, sanki haftanın bir günü toplanıp arkadaşça erotik film izliyorlarmış gibi. Evdeki tüm filmleri izlemişler, ellerinde benimki olunca, onu izlemeye karar vermişler. Benim kim olduğumu veya neler hissedeceğimi umursamamışlar.

Suç ÇetesiWhere stories live. Discover now