Suç Çetesi - 22. Bölüm / "Hatalı Zamanlama"

54.4K 1.6K 767
                                    

Kerem’lerin evine en gizli şekilde nasıl gidebilirim diye düşünürken yoldan bir gevrek alıp atıştırdım. Dün akşam güzelce yıkanmış, makyajımı yapmıştım ama üzerimde hala tanımadığım bir kızın gotik bar kıyafetleri vardı ve ben öğle sıcağında otuz kiloluk botlarla adeta geçmişte yaptığım kötülüklerin acısını çekiyordum.

Aslında temmuz sıcakları bitmişti. Eylülün sonundaydık. Ulan Ekim olmuştu. Tam sekiz ay. Bu sekiz ayın son yaklaşık üç ayı da Koray’larla geçmişti işte. Ama bu sondu artık. Ekimin ortası gelmeden ben aileme kavuşmuş olacaktım. Artık bütün acılar sona ermişti. Koray ve çetesi artık beni rüyasında görürdü. O değil, doğum günümde arada kaynamıştı. On altı eylüldü ve sanırım o hafta ben Koray tarafından doğranıyordum.

Arkadan dolanıp eteğime aldırmadan Kerem’lerin yatak odasına tırmandım. Elbette ki Canan Abla ve Sami amca bu saate evde değildi. Kerem bile evde olmayabilirdi. 

Yine de cama tırmanıp karnımı çizerek içeri daldım. Yatak odası, yatak örtüsü dışında derli topluydu ve dolabın aynasından kendime baktığımda güzel göründüğümü fark ettim. Belki bugün Kerem’ e bir sürpriz yapardım.

Üst katta kimse yoktu, “Merhaba.” Diye seslenip aşağıda indiğimde yine kimsenin olmadığını gördüm ve ev telefonundan Kerem’in cebini aradım. Üçüncü çalışta açtı. “Anne sen misin?” diye açmıştı ve gülümsemeden edemedim. “Anneciğin mi açsın isterdin?”

Bu sırada salon perdesinin ardından bizim evin karşısını süzüyordum. Minibüs yoktu. Kimse yoktu ama yine de emin olamazdım. 

“Ah, anneciğim.” Dedi neşeli bir tonda. “Bizim evde misin sen?”

“Hayır, bizim evden sizin telefonu arıyorum Kerem.” Dedim ciddileşerek. “Pekala,” dedi “Beş dakikaya geliyorum. Plajın oradaki kafede okey dönüyorduk.”

“Kimseye benden bahsetme.”

“Tamam anneciğim.” Dedi gülerek. Çakıfkeyif bir gülüşü vardı, sanırım sabah piizi yapıyorlardı.

O gelene kadar odasına çıktım ve ayakkabılarımı çıkardım. Kerem’in erotik oyuncak ve dergilerle dolu bir kutusu olduğunu biliyordum. Ama nerede olduğunu bilmiyordum. İlk yatağın altına baktım ve orada da buldum zaten. Gerçekten çok akıllıca bir saklama yeriydi.

Birkaç vibratör, aman tanrım, bir sürü Playboy dergisi, birkaç kaset, kelepçe, kırbaç, seni gidi Christian Grey, ve daha bir sürü şeyi bu kutunun içine sığdırılmıştı. Siyah deri kaplı kelepçeyi yatağın üzerine attım. Tüm bu malzemelere aşinalığım vardı. Ama kullanmamıştım ve ilk denememde de kullanmak isteyeceğimi sanmıyordum çünkü sert şeylerdi.

Playboy dergisinin son sayısını elime alırken içinde ne olduğunu cidden merak ediyordum. Hiç bakmamıştım. Baştaki sayfalarda yine ünlü kadınlardan en güzellerini listelemişler ve en güzel ilk onun müstehcen fotoğrafını eklemişlerdi ve bu listeye Megan Fox da dahildi. 

Daha sonra özel pozlar verilmiş kadınlar geliyordu. Hepsinin yüzü ful makyajlıydı. Hiç biri bana çekici gelmedi. Çok fazla yanak kızartıcı poz vardı, sarhoşken sorun değildi de ayık kafayla böyle şeylere bakınca fena utanıyordum. Birazdan yaşayacaksın diye hatırlattım kendime. Kerem’e bir borcum vardı. Çocuk en başından beri benim için savaşmıştı, en basiti, benden hoşlanıyordu, hala hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyordum ama bir ara öyleydi. Beni sevdiğini biliyordum.

Suç ÇetesiWhere stories live. Discover now