Suç Çetesi - 4. Bölüm / "Kaçış"

70.6K 2.8K 408
                                    

 

O korkunç andan kurtulmanın mutluluğuyla derin bir nefes aldım. “Buraya bakmazlar. Neler olduğunu anlat.” Dedi. Mavi gözlü esmer erkeklerden korkardım ama yine de güvendesin diyen sesi bana Koray’ın sesinden çok daha huzurlu gelmişti ve eğer bir şey yaparsa icabına bakabilirdim.

 

“Kaçırıldım işte. Beni bulmamaları gerekiyor.” Dedim.

 

“Çok heyecanlı.” Diye gülümsedi. Ona moron moron baktım. “Neyse şimdi gitmem gerek. Bana bir şey sorarlarsa çaktırmam merak etme.” Dedi göz kırparak. Korkuyla başımı sallayabildim sadece. “Telefonunu kullanabilir miyim?” diye sordum.

 

“Bugün şanslı günündesin galiba.” Dedi telefonunu çıkarırken. “Her yöne dakika yapmıştım. Mesaj atabilirsin hatta internet paketim de var.” Kasılmış bedenim biraz olsun gevşedi. Rahat bir nefes alarak her şeyin iyi olacağına kendimi inandırdım.

 

“Görüntülü arayayım bari.” Dedim. Güldü ve diğer içeri açılan kapıdan çıktı. O kapıyı açtığında marketin içini gördüm. Şule denen kız marketin içindeydi. Gülmemek için kendimi zor tuttum çünkü beni arıyorlardı.

 

Hızla Kerem’in numarasını çevirdim çünkü ailemden kimsenin telefonuna ulaşılamıyordu. Zaten ulaşılsaydı şuan burada yardım dileniyor olmazdım.

 

“Alo? Kerem benim Avşar.” Dedim kısık sesle. O cingözlü Koray kokumu bile alırdı.

 

“Kızım neredesin sen kaç gündür? Öldük meraktan!” dedi, neyse ki hala benim için endişelenen birileri vardı.

 

“Fazla uzun tutmayacağım.” Dedim derin bir nefes alarak. “Otobanda bir benzinlikteyim. Shell midir nedir, oradayım işte. Personel odasında saklanıyorum. Varsa silahın hatta tüfek bile olabilir, al ve çabuk kurtar beni.” Dedim.

 

“Neler olduğunu…”

 

“Eğer on dakika içinde otobandan yüz yirmiyle gelmezsen bu sesi son duyuşun olacak.” Dedim, biraz blöften zarar gelmezdi. Zaten bunda gerçeklik payı da vardı.

 

“Tamamdır.” Dedi ve hemen telefonu kapattı, bende onu beklemeye koyuldum. Seslerini duyabiliyordum. Lanet olsun. Çok korkmuştum. Bir daha ellerine geçersem o Koray beni yaşatmazdı. Mahvolmuştum ben. Ama elinde olsam da yaşatmazdı büyük ihtimalle. En azından pes etmemiştim. Bunu bilmeliydi. Anıl Hancızade’nin kızının onu alt ettiğini bilmeli ve bunu hissetmeliydi. Onun kim olduğunu, ne yediğini, ne içtiğini bulacaktım. Ve tıpkı bana yaptığı gibi onu en çaresiz anında yakalayacaktım.

 

“Beyefendi oraya giremezsiniz.” Ayak sesleri. Lanet olsun buraya doğru geliyordu. “Size diyorum.” İyice yaklaştı. “Ulan giremezsin oraya.” Tanrım. Planlarım boşa gidecekti. Hızla etrafıma göz attım. Sadece temizlik eşyaları vardı. En ufak girinti bile yoktu.

Suç ÇetesiWhere stories live. Discover now