Suç Çetesi - 74. Bölüm / "Soygun, Kavga ve Parti"

31K 1.2K 516
                                    

Çete için geri sayım. (dünyanın en net bölüm başlığı aq)

Bugün hayatımda ilk kez banka soyacağım için çok heyecanlıyım. Bu kez bana çok farklı bir silah vermişlerdi. Bunun adını bilmiyordum, ama Koray'a soracaktım. Bu sabah bana silahları İsrail'den getirdiğini söyledi, adamım oralarda da meşhurdu. Ve bu da neden Yahudi gibi takıldığını da açıklardı. Annesinin soyunun oraya dayandığını da anlatmıştı bir keresinde.

"Bakın, Nevzat bize bilmemiz gereken her şeyi söyledi. Kasa 13:15'te açılıyor, çünkü bugün o saatte para transferi yapılacak. Sahiplerini Avşar temizlediği için eskisi kadar temkinli değiller. Element'in iki dayısı dışarıda bekliyor olacak, biz içeri gireceğiz." Koray minibüste bize planı anlatırken hepimiz pür dikkat onu dinliyorduk.

Fakat aklım yeni cicili silahımdaydı.

"Yiğit sen kapıyı kilitleyeceksin, Çağdaş ve Ceren silahla içeriyi kontrol altına alsın. Aslan ben ve Avşar paraları çantaya dolduracağız."

"Tamamdır."

"Hadi bakalım."

"Arapça bilen dua okusun."

"Ben hıristiyanım amına koyayım."

"Neyse zaten bende ateistim."

Ben yine içlerinde en iyisiydim. Kevser suresini biliyordum, bu da bana vicdanı rahat hissettiriyordu. Hemen herkes için bir tane okudum içimden, ama heyecandan unutup duruyordum. Türkiye'ye gittiğimizde bizim oradaki evimize temizliğe gelen kadın bana öğretmişti birkaç dua ama ben tabii ki de hepsini unutmuştum.

Ara sokağa girdik, para transferi yapacak olan araç bütün paraları içeri taşıdıktan sonra dalacaktık. Hepimiz silahlarımızı kontrol ettik, bunu kullanmasını bana Koray öğretmişti. Ah bu adama gerçekten çok şey borçluydum.

Paraların taşınmasını ağzımın sularını akıtarak izledim, kamyon ilerlemeye başlayınca minibüs hızlı bir giriş yaptı ve girişi olduğu gibi kapatıp içeri daldık.

"Herkes ellerini havaya kaldırsın!" diye bağırdı Koray ve silahının sürgüsünü gürültülü bir şekilde çekti. Hemen bankacılara silah doğrulturken Yiğit kapıya ince bir ip geçirdi, bu o koca kapıyı kapalı tutmaya yeter mi bilmiyordum ama dışarıdan gelenleri uzak tutardı en azından.

"Herkes tüm vücudunu görebileceğim bir yere çıksın!" Ceren ve ben kasanın arkasındakilere doğru koşarken müşterilerin hepsi ellerini havaya kaldırıp dizlerinin üzerine çöktü.

"Eğer tutuklanmamız için bir tek tuşa bile basarsanız sizi cehenneme yollarım!" Koray hala emirler yağdırıyordu. Aslan tek tek silahını herkesin üzerine doğrulttu. "Biri o lanet kasayı açsın, tek yanlış hareketinde beynini patlatırım."

Yetkili olduğunu işaret eden bir yaka kartı takan kadını silahla havaya kaldırdım. "Aç kasayı kaltak."

Kadın bana korkuyla baktı, içeriye yüksek dozda gerilim ve korku hakimdi zaten.

"Sadece üç dakikamız var fahişe, acele et!" diye bağırdı Aslan, kadını zorla kasaya sürükledim. Elleri titriyor ve ağlıyordu, biraz yaşlıydı ama yine de şık giyinmişti. "Hadisene!" diye bağırdım öfkeyle. "Tamam!" diye bağırdı o da. Şifreyi ikinci kez girince kasadan açıldığını işaret eden bir ses geldi.

Metal kapı oldukça ağır olduğu için Koray açtı, içerisi para doluydu! Yüzümde bir sırıtış belirince, üçümüz içeri daldık. Hepimizin elinde büyük spor çantalar vardı. "İşaretli paralara dikkat edin." Dedi Koray, bende aldığım her parayı kısaca kontrol ettikten sonra çantama attım. En sona dizilmiş olanlar işimizi tehlikeye atacak türdendi, bu yüzden onları es geçtim.

Suç ÇetesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin