Suç Çetesi

Suç Çetesi - 64. Bölüm / "Kokain Partisi"

OKUMANIZ GEREKEN BİR KONU VAR OKUMADAN GEÇEN ŞEREFSİZDİR; Hiçbir resim Avşar'ı medyadaki kadar iyi anlatamaz. Ayrıca arkadaşlar allah okur gibi sizin belanızı versin ya insan başrol karakterden bu kadar nefret eder mi, çok üzülüyorum cidden Avşar'ı sevmeniz gerekiyordu? Bakın zaten finali yazdım ve zaten hala kendime gelemiyorum lütfen daha fazla sert yorum yapmayın, Avşar yaptıklarının cezasını çekti ve daha çekmeye de devam edecek finalde anlarsınız. Finalde yaptığı her şeye hak vereceksiniz. Ya değil Avşar'ın yaşadıklarını yaşamak siz öyle bir aileye sahip olsanız bile kafayı sıyırırsınız bir de hala ona normal insan gibi davranıyorsunuz. Arkadaşlar farkında değil misiniz, kız delirdi? Yani ona göre yorum yapın Avşar'ın zihni normal insan gibi işlemiyor. Bu bölümü de sırf  ona olan tepkileriniz azalsın diye erken paylaşıyorum. Final 77. Bölüm, üzücü, şok edici fakat bir o kadar da akla yatkın daha önce belirttiğim gibi. Ha bu arada kardeşlik testinden sonra fenalık geçiren okurlarım için müjde, onlar bunu siklemiyor bile, merak etmeyin. Bu bölümde sakın ona kızmayın zaten belasını görecek. Neyse erken bölümün şerefine manyak gibi yorum istiyorum özellikle pasaj yorumu yapmazsanız finalde Korayı öldürtürüm ona göre? Bundan sonra finale kadar, her bölümün en iyi paragrafını seçmenizi istiyorum sizden. Gönlümü hoş tutun bence finalden bir önceki bölümü öyle yazdım ki, ya sonsuza dek mutlu olacaklar ya da sonsuza dek mutsuz Kİ NASIL FİNALLER YAPTIĞINI BİLEN BİLİR HANİ ;) Ona göre ayağınızı denk alın. Pasaj yorumlarından bol bol istiyorum çünkü gece yatmadan önce okuyup mutlu oluyorum, bildiğiniz gibi benim mutluluğum hikayenin mutluluğu :) Hadi öpüldünüz!

Sabah uyandığımda yanımda benden başka iki erkek daha vardı. Yerimden kalkmak için zorlasam Emre yere düşüp kafasını komodinde kıracaktı, bu yüzden hiç zorlamadım.

"Uyanmayacak mısınız?" diye sordum. İlk uyanan insan olmaktan çoğu zaman nefret ederdim. Özellikle misafirliğe gittiğimiz zaman. Tanrım, gece uyuyamadığım gibi sabah da bir bok varmış gibi erkenden kalkardım, bu mide bulandırıcı olurdu çünkü kendimi kapana kısılmış hissederdim.

Şuan olduğu gibi!

Tanrım! Nefes alamıyorum.

Gökhan'ın çıplak gövdesini kavrayıp sarstım, sadece homurdanmakla yetindi. "Bari ben kalkayım."

Saat kim bilir kaçtı?

Gökhan'ın üzerinden zoraki de olsa kalkıp yerdeki iç çamaşırlarımı üzerime geçirdim ve çantamdan kendime kıyafet çıkardım. Bugün nereye gideceğimi, ne yapacağımızı bilmediğim için dar yırtık kotumu giyip üzerime hoodie ceket geçirdim sadece.

Büyük ihtimalle evde oturup partinin başlamasını bekleyecektim.

Gece pişman edecek şeyler yapacağımı biliyordum, ama ben pişman olmazdım. Umurumda değil amına koyayım.

Hiçbir şeyi umursamadan Gökhan'ın cüzdanını alıp alışverişe çıktım. Krep yapmak için gerekli malzemeleri alıp geri döndüm, para durumunu bilmediğim için çok harcamak istemiyordum. Ama yine de bildiğim bir şey varsa o da bu geceden sonra cebimizin yüklü miktarda para göreceğiydi. İşte iyi haber.

Eve geldiğimde hala uyuyor olmalarına aldırmadım. İkisi çıplak bir şekilde aynı yatakta yatıyordu şuan. Homofobik değillerdi fakat ilk uyanan diğerine sağlam bir yumruk geçirebilirdi.

İki kız bir yatakta çıplak uyandığında hiç düşünmezdi bile, ama erkeklerin aklı hemen pisliğe kayardı. Bu işler hep böyleydi.

Kahvaltıyı hazırladığımda içlerinden biri kalkıp duşa girmişti. Masayı kurdum ama onları beklemedim bile. Kalktıkları zaman gelip yerlerdi.