Suç Çetesi - 12. Bölüm / "Kavga"

53.1K 2K 427
                                    

YN: Normalde hiç sinirlenmeyen biriyim. Ama o kadar saçma yorumlar görüyorum ki gerçekten kızmaya başladığımı hissediyorum. Benim hikayemin altına yorum yaparken onun; dini veya siyasi olmamasına dikkat edin. BU BİR HİKAYE, BU YAZILANLAR BENİM UYDURMAM. Bunu da aklınızdan çıkarmayın. Hikayeye gelecek olursak, kız orada tecavüze uğramış, gelen yorum; yok tecavüzcünün yüz kere sopayla dövülmesi lazım, yok dindar adam nasıl içki içer gibi daha bir sürü SAÇMALIK. Kız tecavüze uğramış ve aklınıza takılan kısım içkiyse, Allah yardımcınız olsun derim, çünkü tıp henüz size çözüm bulamadı. Ve şimdiden söylüyorum, bu hikayede ağır bölümler olacak. Küfür de olacak, ateisti de, eşcinseli de, onun için bu saatten sonra ay bu çok ağır ay çok ayıp yazmayın.Kaldıramayan okumasın. Tekrar söylüyorum BENİM UYDURMAM bunların hepsi. Karakterimin iyi veya kötü olması beni öyle yapmıyor burada hayat hikayemi yazmıyorum.

Güne parliamentle başladım.  Kahvaltı edecek halim yoktu. İşin tuhafı onlarla aynı masadaydım. Yeniden. Kahvaltı masasında çok fazla çeşit vardı. Biri reçel sevmiyordu, bir başkası çikolata sürüyordu, kimi çay, kimi simitle geçiştiriyordu. Sadece Koray ve ben sigara içiyorduk. Ne yalan söyleyeyim, batmış bir iş adamı havası vardı. Acaba umudunu mu kaybediyordu? Benden istediği cevapları alamamış, üstelik iyice sinirlerini bozmuştum. Burada arkaya gebersin köpek fonu giriyor. Yine de ben buyum işte. Bana ne yapmış olursa olsun merak ediyorum onu. Aslında merakım iyi yönde değildi. Onun çöküp gittiğini görmek istiyordum çünkü şüphesiz benim intikamımı alabilecek tek şey buydu. Onu kendi ellerimle parmaklıkların ardına tıkacaktım.

“Bugün Nevzat’a aldığımız malları teslim edeceğiz. Acele ederseniz.” Diye homurdandı Koray. Herkesin işine burnunu sokmasa olmuyordu sanki. Ben onun arkadaşı olsam gece uykusunda şahdamarına bir makas saplardım.

“Bu kez yine beğenmezlik yaparsa o herifin tüm sülalesini sikerim yalnız. Bir daha iş yapmak istemiyorum o orospu çocuğuyla.”

“Parası var, siktir etsene, beğenmiyor ama yerlilerle uzun zamandır iş yapmadığını duydum.” Kıbrıs yerlilerinden bahsediyor olmalıydı. Bir kısmı Çingene olduğundan para işinde yamuk yapıyor olabilirlerdi ama yine de benim umurumda değildi. Hepsinin ölmesini istiyordum.

“Ben bu kez gelmeyeceğim. Biraz sinirli olduğumuzu anlayıp çeki düzen versin hareketlerine.” Dedi Koray sigarasını üflerken. Herif sünger gibi çekiyordu resmen.

“Ben hallederim onu.” Dedi Aslan bir lokmada ekmeği bitirirken. “Sanırım bir ara Nevzat’ın kızını dövmüş olabilirim.” Dedi Ceren. “Ne zaman rahat durdun?” diye soludu Koray. “Çok sinir bozucu bir kız ben babası olsam bana teşekkür ederdim.” Diye yüzünü ekşitti Ceren. Gerçekten deli olduğundan haberdar olmayan bir deliydi.

“Gündüzden halledin gece aramayla uğraşmayalım bir de. Çağdaş sen de durumları yokla.” Birbirlerini öylesine kolluyorlardı ki cidden üzülüyordum. Beni babamdan başka kimse düşünmezdi. Dört kişilik bir ailede üç dilimlik pastadan yemeyen kişi bizim ailede annem değil bendim.

“Avşar bugün sinemaya gidelim mi?” diye sordu Ceren elinde bıçakla tabağındaki omleti kesmeye çalışırken. Ağzımın içindeki dumanı verirken öksürük krizine girmemle herkesin gülmeye başlaması bir oldu. Koray’ın gür kahkahasını bile işittim. Vay canına, demek gülebiliyorsun?

“Ya ne olur ben evime gideyim artık polis falan koyun kapımın önüne bileğime sensör bağlayın ama ben daha fazla burada solumak istemiyorum.”

“Seni kelepçelememi ister misin?” diye sordu Ceren gülümseyerek.

Kahkahalar yükselince kafamı masaya vurup inledim. Bu ev beni delirtecekti. Ceren bana aklınca ceza mı veriyor yoksa ciddi mi anlayamıyordum. Ama ne olursa olsun, ikisi de benim için iyi değildi.

Suç ÇetesiWhere stories live. Discover now