Suç Çetesi - 6. Bölüm / "Barlar Sokağı"

79.5K 2.4K 420
                                    

 

Uyuşmuş ellerimi ve kollarımı kıpırdattım. Bağlı kalmak berbat bir olaydı. Banttan dolayı dudaklarım kötü durumdaydılar. Ağzım kurumuş, ellerim uyuşmuştu. Beynim ve bedenim intikam ateşiyle yanıp tutuşuyordu. Daha kurtulmamışken, öldürmeyi planlıyordum.

 

Gözlerimi kapattım. En güzel giysilerimle, en asil halimle, elimde on beşlik, kabzası ahşaptan olan ve üzerine babamın adı ve soyadının, kazılı olduğu silahı onun kafasına doğrulttuğumu farz ettim. Bu arada aynı zamanda benim adım ve soyadımın kazılı olduğu silah. Aslına bakılırsa A.H bütün ailemizin adı ve soyadıydı.

 

Anıl, Aydan ve Avşar Hancızadeoğlu. Babama Anıl diye hitap eden bir annem vardı. O da sadece sinirli olduğu zamanlarda. Genelde Hancızade derlerdi.  İş arkadaşları bile babama Hancızade derdi. Şehrin en marka soyadıydı. Babam ünlü bir adamdı. Ünlü, her şeye sahip, becerikli, yakışıklı bir adamdı. Soyadı geçerliydi. Ve aniden ortadan yok olmuştu. Dedikoduların ardı arkası kesilmek bilmiyordu, altı aydan beri. Ve babam sanırım o çeteden kaçmıştı.

 

Aslında gerçekten korkutucuydular. Korkmadığımı göstermek istesem de deli gibi korkmuştum. Ağlamıştım. Beni ağlatmıştı. Beni korkutmuştu. Beni yıkmıştı.

 

Beni mahvetmişti.

 

Ama daha oyunun başındaydık, elenmek gibi bir niyetim yoktu. Babam eğer kaçtıysa, cidden bu işte bir terslik var demekti. Babam kimseden, ama kimseden korkmazdı. Eğer Koray’dan kaçıp gittiyse, Hanzade’nin Tanrı olması gerekiyordu. Ama bu şehirde bir güç varsa, şüphesiz babam ve çevresinin elindeydi.

 

Ün, babamın silahıydı.

 

Kendimi zorladım ama ipler bileğimi uyuşturmuştu. Tanrım. Kangren olabilirdim. Beni burada ölüme terk etmişlerdi. Kondom ve sopa da nesiydi? Beni soymuştu. Ve yatağa bağlayıp üzerime bir kondom iliştirmişti. Beni ilk bulan kişiye vermek istediği mesaj açıktı. O herifi ben öldürecektim.

 

Kendini Tony Montana sanan serserinin tekiydi. Eğer bir kurtulabilirsem…

 

Tam karşımdaki eski saat, on biri gösteriyordu. Yarım saattir dakikaları sayıyordum. Sonra aniden gıcırdayan tahta merdivende birilerinin hızla yukarı çıktığını duydum. Bağırmaya çalıştım ama dudaklarım bantlı olduğundan sesim boğuktu.

 

Kıpırdanmaya başladım ve demir başlıklı yatak gıcırdadı. Zaten eskiydi. Bu pansiyondaki her şey eskiydi. Her şey ya gıcırdıyor, ya da çıtırdıyordu.

 

Kapımın çalındığını duyunca kalbim küt küt atmaya başladı ve bağırmak istedim. Bağırıyordum ama sesim benim kulaklarıma bile zor ulaşıyordu. Kollarımı güçle sarstım ama canımı yakmaktan başka bir işe yaramadı. Benden cevap gelmeyince gelen kişi gidecek diye çok korkuyordum. Kendimi hafifçe sarsıp üzerimdeki sopayı yere düşürdüm.

Suç ÇetesiWhere stories live. Discover now