Suç Çetesi - 71. Bölüm "Yeni Bela"

30.1K 1.3K 344
                                    

Görüşme için hazırım.

Okul çıkışı yaptığım ilk şey kafede limonata içtikten sonra yürüyüşe çıkacağım yalanını söylemek oldu. Ardından direkt birahaneye uğradım. İçeride birkaç adamla selamlaştıktan sonra barmenin karşısına kuruldum, bana yine bir bira doldurdu.

"Ee, konuştun mu bakalım?"

"Selam sabah yok, ha?"

Çocuksu heyecanıma gülmeden edemedim, ama artık patlamak üzereyim! "Özür dilerim. Cidden bu işi istiyorum." Bildiğini belirtmek istercesine başını salladı.

"Nevzat Bey önce bu işte bir pislik var sandı. Hani acaba Anıl bilerek mi onlara veriyor falan." Tabii ya! Bunu hiç düşünmemiştim. Ben tüm mafya babalarının imrendiği adamın kızıydım. Elbette ki böyle düşüneceklerdi...

"Korkmana gerek yok." Diye gülünce rahatladım.

"Hemen yapıştırdım cevabı tabii. Anıl Hancızade niye kızını sana versin bu iş gizli falan. Biraz durumlarından da haberi var ve seni görmek istiyor." Şükür!

O kadar sevindim ki dayanamayıp ona sarıldım. "Adamın dibisin!" sırtımı sıvazlayıp "Hadi oradan." Diye benimle takıldı. Heyecanla pörtlemiş gözlerimle onu inceledim, bu adam bana hatırı sayılır bir kıyak geçmişti. "Dile benden ne dilersen!" dedim.

"Aman, sen kendine sahip ol da bir şey istemez."

"Olacağım, olacağım. Merak etme." Bir süre sonra insanlar benim hakkımda zavallı tecavüze uğramış, ölümden dönmüş kız diye değil, herkesin korktuğu acımasız haydut olarak bilecek. Tek başıma, Hanzade'nin bile tahtını sallayacağım.

Bana adresi verdi, bende biramı içip çıktım. Saat yedide, bir adamı benimle halka açık bir plajın kafesinde görüşecekti.

Yorulduğum için bir iki dakika geç kalsam da bir şey demediler. Açıkçası takım elbiseli, iri kıyım, Matrix gözlüklü herifler bekliyordum ama bunlar resmen şort terlik falan giymişlerdi. Adam cidden iri ve keldi. Bir de yanında, küt sarı saçları jilet gibi dümdüz olan bir kadın vardı.

"Merhaba." Dedim, iş görüşmesine benzeyecekti.

"Sen Avşar olmalısın." Deyip el sıkıştı. "Narin bir kıza benziyorsun." Kadının bu dediğine öyle bir kahkaha attım ki yan masadakiler bize baktı. Benim kahkahama sadece gülümseyerek karşılık verdiler.

"Kaç tane cinayetim olduğunu ben bile saymadım." Diye fısıldadım öne doğru eğilerek. Biraz fazla caka satıyor gibiydim ama bundan zarar gelmezdi. "Bu şehirde mi?" diye sorunca cıkladım.

"Burada sadece yaralamalarım var. İstanbul'da sekiz kişiyi öldürüp gömdüm."

"Silahın var mı?"

"Evet, ama daha çok çakıyı tercih ediyordum."

"Ha zevk de alıyorsun yani?" diye sorunca başımı salladım sadece. İhtiyacım olduğu için yaptığımı bilmelerine gerek yoktu.

"Seni bu işe sürükleyen ne Avşar? Koskoca Anıl Hancızade'nin kızısın sonuçta."

"Bu çok karmaşık bir mesele. Sadece babamla alakası olmadığını bilmenizi ve bana güvenmenizi istiyorum."

"Güven kolay kazanılan bir şey değildir." Dedi adam.

"Bunun farkındayım. İşte bu yüzden, bir an önce işe koyulmak istiyorum." Heyecanla parmaklarımı kütürdetince birbirlerine baktılar. "Konuyu çok uzatmaya gerek yok öyleyse."

Suç ÇetesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin