12. Bölüm Maskeli Balo

69.1K 3K 220
                                    

Selam arkadaşlarSiyahın Öteki Yüzü hikayemiz için kapak seçimi son hızıyla devam ediyor. O kadar zorlanıyoruz ki. Okurlarımla ne konuştuğumuzu bilemez duruma geldik. Konu kapaktan çıkıp hankere oradan başka yerlere gidiyor. Çok yorulduk. Bazen bıksakta biri çıkıp motive ediyor ve hepimiz düzeliyoruz.❤️ Ben gerçekten azimle çalışan tüm okurlarıma buradan teşekkür ediyorum. Gerek facebook  gerek Twitterdan yardımlarını esirgemeyip motivasyonlarını kaybetmeyen tüm okurlarıma sevgilerimi gönderiyorum.🐞💜❤️

Esaret için yorumlarınızı o sıkışıklıkta dahi okudum. Arkadaşlar esaret yeni başladı. Henüz kahramanları tanımıyoruz. Ben dahi yeni yeni adapte olmaya çalışıyorum. Kış Masalını Siyahın Öteki Yüzünü okuyanlar bilirler. Başlayışım aynı. Tek düze gibi görünür ama değildir. Olaylar başlamadı. Hande gerçekten kumarda mı satıldı sizce? Bu kadar basit mi? Tabii ki değil. Kerem göründüğü gibi biri mi? Hande nasıl biri? Erdem kim? Konak çalışanları. Jülide ve Giray. Artı geçmiş. Olaylar bu kadar çok iken birden geniş bir kurguya geçemem. Mümkün değil. Ben yazar değilim. O kabiliyet bende yok. Üzgünüm. Hem kitap kapak dönemi hem kendi işlerim. Hem esaret. Ben ancak bu kadar yapabiliyorum. Kurguyu birden açamam. Hem başında demiştim. Sindirerek yazacağım. Kerem birden düzelsin mi? Kerem'in öteki yüzünü şak diye yazsam n'olur? Umarım anlatabilmişimdir. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Hatalarımı görmezden gelin lütfen. O kadar dar bir vakitte yazdım ki. Yazamayacak bir  durumdaydım ama sizler için kendimi zorladım. Beklemenize gönlüm razı olmadı. Umarım beğenirsiniz. ❤️🐞💜

Harika bir multimedya var. Cidden ben bayıldım.İnşaallah sizler de beğenirsiniz. Kahveler hazır zaten oh mis gibi. O zaman buyrun efenim esaret 12. bölüm sizlerle. 🐞💜❤️

Hande sevinçle koşarken bir an duraksadı. Labirent gibi büyük bir konakta nereden gideceğine baktı. Hemen kararını verip koştu ve kapıya geldiğinde içindeki hislerin coşkusuyla ve mutlulukla birlikte ağıt hissi de vardı. Kapıdaki  kişiye durup baktı dudaklarını bastırdı.

İlk ziyaretçisi kendini ilk kez görüyor gibi dolu gözlerle ve inanamaz bir ifadeyle bakarken kollarını açıp hızlı adımlarla yürümeye başladı. Hande sanki bunu bekliyormuş gibi elleriyle ağzını kapatıp derin bir nefes aldı ve ilk ziyaretçisine kollarını açtı. Yıllardır ayrılar gibi hasretle sarılan iki kişi ve onları izleyen konak çalışanları...

Hande, sanki kollarını gevşetirse hemen gidecekmiş gibi sarıldığı misafirine daha da sıkı sarıldı. Gözlerinden yaşlar akarken boğuk sesiyle zorla konuştu.

"Seni çok özledim. Seni çok özledim. Hemen gitmeyeceksin değil mi?"

Seza boğazındaki düğümlerden dolayı kırık sesiyle zorla konuşmaya çalıştı.

"Seni çok özledim. Hayır hemen gitmeyeceğim. Gider miyim?"

Hande sevinçle daha da sıkı sarılırken gülmekle beraber ağlamaya başladı. İki arkadaş, kardeş gibi büyüyen iki samimi dost. Birbirlerine sarılırken görünen sadece özlem sarılmasıydı ama değildi. Görünenin aksine özlemden ziyade hasret ve sitem vardı. Bir gün de olsa ayrılık o ayrılığın sebebine sitem... Hande çekilip dolu gözlerle Seza'ya bakarken yüzüne dokundu. Teyit etmek ister gibi. Seza gülümseyip Hande'nin yanağına sesli bir öpücük bıraktı o hüzne zıt.

"Burada mı duracağız? Gerçi benim için fark etmez. Seni görmeye geldim."

Hande içli bir nefes alıp eliyle merdiveni gösterdi. Birlikte sesizce çıkarken Hande'nin tek düşündüğü Seza'nın gideceği fikriydi. Diğer düşündüklerini aklının bir köşesine yerleştirirken nihayet terasa geldiler.

ESARET  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin