30. Bölüm Veni Vidi Vici

62.8K 2.9K 239
                                    

Hepinizin Ramazan bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Ailenizle birlikte hayırlı huzurlu bir bayram geçirmenizi diliyorum. 🍬🍧☕️

Bu bölümden sonra bölümlerde aksaklık olabilir. Bazı durumlardan dolayı aksayacak gibi görünüyor. Ben elimden gelenin fazlasını yapacağım. Şimdiden hepinizden özür dilerim.

Sade Kahveler hazır mı? O zaman multimedyamızı açalım. Mis gibi kahvelerimizi içerken bölümü okumaya geçelim. Buyurun efenim bölüm sizlerin. İyi okumalar☕️🐞🌷


Hande, sinirini, öfkesini bastırmak için ne kadar gülümseyip fark ettirmemeye çalışsa da yapamıyordu. Seza ve Erdem'i görünce öfkesi yön değiştirirken yanındaki adama döndü. Onun kendinden emin bir ifadeyle durması, tedirgin dahi olmamasına baktı. Şaşıran Kerem Karahan değildi bu. Bu ilk gördüğü Kerem Karahan'dı. Kendinden emin, yüzü olağandan daha ciddi, bakışları ifadesiz yüzünde tek mimik oynamayan.

Gözleri, Seza'nın mutlulukla dolu gözleriyle buluştu. Dolu ama mutlu gözlerle bakıyordu. Kalabalığın açılması ve büyük bir masayı sürerek getiren adamlara baktı. Alkış sesleri ve müziğin başlamasıyla nefesi de hızlanmaya başladı. Birden panik yapıp o adama döndü. İsterse onlarca kişi olsun, isterse flaşlar patlasın, hiçbiri umurunda değildi.

Bunu o adama tattırmayacaktı!


Yumruklarını sıkıp yanındaki adama baktı. İplerin kopma noktası ve o adamın hüzünlü ama umutlu gözleri. Sonra ellerini tutup dudaklarına götürmesi ve söylenilen doğum günü şarkısı. Her şey neden bu kadar üst üste gelmişti? Neden kurtulmaya çalıştıkça başka pürüzler çıkıyor ve bir şey yapamıyordu?


"Neden?"

Sözü dudaklarından dökülürken Kerem etrafına kısa bir bakış atıp Hande'ye döndü.



"İyi ki doğdun. Hür yıllara."

Hande ne diyeceğini bilemeyip donuk gözlerle o adama, sonra özel yapılmış pastaya, sonra konuklara baktı. Hepsi masanın yanına gelmişti ve fonda doğum günü enstrümantali çalarken bakışları en son adamla buluştu. Tedirgin bakışlarını yere eğip bir süre durduktan sonra başını kaldırdı. Derin bir nefes alıp Kerem'in meraklı gözlerine baktı. O kadar kişi kendilerine bakarken, esaretten kurtuluş için bir adım atmışken işi telefon olayına döndürmek?


Yüzünde oluşan gülümsemeyle Kerem'in ellerini tutup yanağına yumuşak bir öpücük bırakırken fısıltıyla konuştu.


"Teşekkür etmiyorum. Etmeyeceğim de. Çünkü neden yaptığını biliyorum."


Kerem gözlerini kapatıp yutkunurken elini tutan elleri sıkıp zoraki gülümsemeye çalıştı.


"Biliyorum. Beklemiyorum."

Sesi olağandan zor duyulurken Hande çekilip yüzünde büyüyen gülümsemeyle konuklara ve pastaya baktı. Sevinçli ve olağandan mutlu bir ifadeyle bakarken o adamın konuşmasıyla, onu dinlemeye başladı.



"Arkadaşlar. Sevgili eşimin doğum günü geçti. Yeni evli olmamıza rağmen neden böyle oldu diyeceksiniz. İkimiz için de tatsız bir durum oldu hiç istemediğim. Sadece ikimizin bilmesi gereken özel ama tatsız bir durum yaşadık ve doğum gününü kutlayamadık. Hande önemli değil dedi ama benim için önemli. Sürpriz bir doğum günü yaptım. Kalabalık olsun ama özel insanlar olsun istedim çünkü benim karım her şeyin en güzeline layık. En güzel, en özel, en değerli. Ne kadar da istesem istediğim gibi olmadı. Çünkü ne yapsam az kalıyor."


ESARET  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin