66. Bölüm Şeffaf Mavi

34.7K 2.3K 364
                                    

Geçen bölüm #Bencebudur yazıp Twitter üzerinden beğendikleri replikler paylaşan arkadaşlarım.
@damlaaydın
@NurArzu
@turunçgill
@zehraaltınkpr

Emeklerinize sağlık arkadaşlar. Çok teşekkür ediyorum. #Bencebudur yazınca bir replik paylaşılır sandım. Sizleri yormak istemedim. Ama baktım aynı çoğunlukta devam ediyor. O zaman bu bölümden itibaren sadece #Esaret yazıp replik paylaşabilirsiniz. Katılanlara şimdiden teşekkür ediyorum👩‍❤️‍💋‍👩🌷💐❤️

Bu bölüm benim için önemi, değeri büyük çok sevdiğim dostum, arkadaşım, balım namı diğer anrgozbasii na ithaf ediyorum. Telefonu tamirde. Sonra okuyacak ama olsun. Balım seni çok seviyorum👩‍❤️‍💋‍👩❤️💐🌷

Bu bölüm şarkısını ararken çok zorlandım. Hatta bunalıma girdim. Düşünün "bitti" kesitinden sonra yayınlanacak bir bölüm yazdım. Müzik beni o kadar yordu. En sonunda multimedyadaki müziğimizi buldum ve çok beğendim. Bölümle alakası yok ama o kadar güzel uydu ki. Kahvelerimiz hazır mı? Az kahveli sütler ya da✌️O zaman müziğimizi açalım bölümü okumaya geçelim. Buyurun efenim bölüm sizlerin.🌷👩‍❤️‍💋‍👩💐🐞

Kerem otel odasında yatıyor, bugün yaşadıklarını düşünüyordu. Peri bacaları gezintisi, baş başa yemek, sonra küçük bir Göreme gezisi. Arada elini tuttuğu kızın çekingen bakışları ve kendinin çocuk gibi sevinmesi...

Hele bir an vardı ki...

Göreme'yi gezerken Hande'nin ayağının takılması ve tam düşeceği sırada kendinin tutması. Belinden kavrayıp tuttuğu an, o bakışı gözlerinin önünden gitmiyordu. Sevinçle nefes alırken pencereye döndü. Yağmur durmuştu, tahmin ettiği gibi. Hava kapalıydı ama yağmayacaktı, biliyordu. Eğer yağarsa planını ertelemek zorunda kalacaktı. Tek isteği yarın yağmur yağmasın, her şey istediği gibi gitsin.

Bu yapacağı şey konuşmaları haricindeydi. Hande'nin tepkisi ne olacaktı; işte onu hiç bilmiyordu. Yarın hemen olsa da bitse. Ya da yarını bir şekilde görebilse. Öyle bir şey de olmayacağına göre, yapması gereken tek şey uyumaktı ama uyuyamıyordu.

Gerçekten böyle biri olsaydı, her şey bu şekilde mi yaşanırdı? Bu kadar çabuk mu gelişirdi? Jülide'yle takıldığı günler aklına geldi. O zaman hiç böyle hissetmemişti ki. Jülide'nin zoruyla olmuştu her şey. Düşüncelerini öteleyip sağ tarafına döndü. Acaba Hande şu an ne yapıyordu? Yorgun olduğunu ve hemen uyumak istediğini söylemişti. Aralarında sadece bir duvar vardı. İncecik bir duvar...

Hande yatağında yatıyor, saçlarını parmağına dolayıp çekiyor, ardına aynı işlemi tekrarlıyordu. Birkaç gündür yaşadıkları çok değişikti. Kalbi seğirirken düşünceleriyle, bugün geçirdiği günü düşündü. Baş başa yemek, Peri bacaları gezintisi ve sonrası Göreme gezintisi. Ayaküstü yedikleri etli pidenin tadı bile farklıydı. Sonra sakar gibi ayağı takılmıştı ve o an...

İşte o an çok farklıydı. Kerem'in kendini tutması ve bakışı. Kalbi boğazından fırlayacak gibi olmuştu. Aşık olmak nasıldı? Bilmeden mi aşık olur, severdi insan, yoksa bilerek mi, ya da birden mi? Kalbi hızla çarpmaya başlayınca gözlerini kapattı. Ne olursa olsun geçmiş peşinden geliyordu ama boşuna... Çünkü kararını çoktan vermişti.

***

Sabahın ilk saatleri...

ESARET  Donde viven las historias. Descúbrelo ahora