26. Bölüm Çığlık

59.9K 3K 256
                                    

Olaylar artık başlıyor. Kerem Kerem dediniz. Kerem'in hisleri dediniz. Ben bunu tabii ki size ikiletmem değil mi?


Değişik ama bölümle iç içe bir multimedyamız var. Rica etsem müzikle okur musunuz?

Hadi o zaman. Oruçlar açıldı Allah kabul etsin. Kahve multimedya ve Esaret. Buyrun efenim bölüm sizlerin. ✌️💜☕️🐞

Tek kişilik yatakta oturan iki kişi...

Dışarıda esen rüzgarın, yağan yağmurun sesi ve odadaki sessizliğin sesi. İkisi de, karşılarındaki; arada çakan şimşeğin aydınlattığı boşluğa bakıyorlar, hiç konuşmadan kıpırdamadan oturuyorlardı. Ta ki biri konuşana kadar.

"Duymadan kabul etmiştin. Şimdi sesin çıkmıyor."

Kerem karşıya bakarak konuştu, tepkisiz. Hande de aynı onun gibi tepkisiz cevap verdi, kırık sesiyle.

"Senin ve benim tek istediğimiz bu esaretin bitmesi. Ben bunları düşünmemiştim. Sonunda ölüm olsa da kabul ediyorum. Umarım anlattığından kısa sürer. Ben de taviz verdiğim kendimi buradan gidince telafi ederim."


Hande başını yavaşça çevirip yanındaki adama baktı. Neden kabul etmişti? Az önce yaptığı...

Az önce yapacağı büyük hatayı tam zamanında önlemişti. O büyük hatanın gittiği iğrenç yolunu kesmişti. Şimdi ciddi bir ifadeyle tepkisiz karşıya bakıyordu. Bu esaretten çıkışı istemişti ve hemen kabul etmişti. Rüyasında gördüğü bazı şeyler sanki çıkıyordu.

"Biliyor musun?"

Hande'nin kısık sesi Kerem'in dikkatini dağıtırken tek kaşını kaldırıp yavaşça döndü.


"Neyi?"

"Ben kazı yaparken bulduğum eserler beni çok etkiler. Taş gibi, demir gibi dursa da onun ruhu olduğunu düşünürüm. Onlara farklı gözlerle bakarım. İnsanlara da aynı gözle bakardım ta ki seni tanıyana kadar."

Hande gözlerini kaçırıp bir süre durdu. Sonra başını tekrar çevirdiğinde yeşillerle buluştu gece siyahı gözleri.

"Dedim ki. İnsan... Bu kadar gaddar olamaz ama sonra beni yanılttın. Sende hep güzellikler aradım ama bulamadım. Hayır dedim. Bu da etten kemikten bir insan. Canı acır, güler, sever, üzülür, mutlu olur ama sende hiçbirini görmedim. Sonra seni rüyamda gördüm. Az önce ettiğim teklifi de kabul etmeyeceğini düşünerek etmiştim. Sen kabul ettin ve rüyam gerçek oldu. Yanılmadım."

Kerem donuk ifadeyle Hande'yi dinlerken gözlerinden geçen şaşkınlık belirtisi fark edilmeyecek gibi değildi.

"Yanılmadım derken?"

️Hande sesli bir nefes alıp Kerem'in elini tuttu. Onun şaşkınlığı had safhaya ulaşırken esaretten kurtulmak için bir adım atmanın verdiği rahatlıkla konuşmasına devam etti.

"Senin de içinde saklı iyi yönlerin var. Seni tanımıyorum. Neden böylesin? Davranışların soğuk, sert, kaba. Ama içinde bir yerlerde iyi bir insan var. Ben sana teşekkür ederim. Hem de sıradan bir teşekkür değil."

Hande Kerem'e yaklaşıp tıpkı rüyasında yaptığı gibi elini yüzüne dokundurdu. Kerem hüzün dolu gözlerle bakarken aynı zamanda şaşkınlığını gizleyemiyordu. Yutkunup Hande'nin ne yapacağını ya da ne konuşacağını beklerken onun iyice yaklaşmasıyla nefesini tuttu. Hande dudaklarını yüzüne dokundurup çekildikten sonra gözlerini ayırmadan, elini yüzünden çekmeden  konuşmasına devam etti.

ESARET  Where stories live. Discover now