13★'Anılar'★

6.5K 630 340
                                    

✯★✯

ओह! यह छवि हमारे सामग्री दिशानिर्देशों का पालन नहीं करती है। प्रकाशन जारी रखने के लिए, कृपया इसे हटा दें या कोई भिन्न छवि अपलोड करें।

✯★✯

Geçen bir haftanın ardından içimde ki merak ve hayret duygusunu zor bastırarak, kendimi toparlayıp hiçbir şey olmamış gibi davranarak derslere girdim, çıktım ve Draco ile dostluğumu ilerlettim. Sonunda Gryffindor ve Ravenclaw arasında olacak maç günü geldiğinde heyecanlanmadım dersem yalan olurdu. En az binam kadar bende Gryffindor'un kazanmasını istiyordum.

Peçeteyle ağzımın kenarını silip masadan kalktığımda karşıma Draco ve yandaşları çıktı. "10 Galleon." dedi, Harry ve Gryffinor takımına bir bakış atarak. Bende bizim takıma dönüp tek kaşımı kaldırarak onları süzdüm. "Kabul," dedim. "Kesinlikle kazanacağız, Malfoy."

"Potter veledi sayesinde mi?" dedi alayla gülerek. "Güldürme beni lütfen."

"Biraz onlara takılmanın bir zararı yok değil mi, Draco?" dedim tatlı tatlı gülümseyip koluna girerek. Bu sırada bize dönen Gryffindor'un kınar bakışlarını takmıyordum bile.

"Bu yüzden sana tapmalıyım. Beni anlıyorsun, Kızıl Rowling." diyerek Harry'nin yanına ilerlemeye başladı, ben ve arkamızda ki yandaşlarda onu takip ettik.

"O süpürgeyi idare edebileceğinden emin misin, Potter?" dedim soğuk, uyuşuk bir sesle. Harry kafasını çevirip bana baktı ve ardından koluna sarıldığım Draco'ya bakarak gözlerini kıstı.

"Evet, sanırım," dedi Harry kayıtsızca.

"Bir sürü özelliği var, değil mi?" dedi Draco, gözleri hain hain parıldıyordu. "Yazık, paraşüt koymamışlar, bir Ruh Emici'ye çok yaklaşırsan diye diyorum." Crabbe ve Goyle kıs kıs güldüler.

"Senin de kendininkine fazladan bir kol bağlayamaman çok yazık, Malfoy," dedi Harry. "O zaman Snitch'i senin yerine yakalayabilirdi." Gryffindor takımı kahkahalarla güldü. Draco soluk renkli gözlerini kısıp uzaklaşırken tek kaşımı kaldırıp Harry'e bir bakış attım ve tam Draco'nun peşine takılmıştım ki bir el bileğimi nazikçe tuttu. Kafamı tutana çevirdim; Harry'di.

"Bir sorun mu var, Potter?" dedim gayet ciddi ve soğuk bir sesle.

Gülümseyip, "Maça geleceksin, değil mi?" diye sordu sesinden anladığım bir küçük heyecanla.

"Bu seni ilgilendirir mi?" dedim karışıklıkla.

"Tabi ki!" dedi hızlıca, yüzünde hakarete uğramış gibi bir ifade vardı. Ona şaşkınca bakarken hızla kendini düzeltti. "Y-yani, tabi ki beni ilgilendirmez." dedi. "S-sadece sordum." diye ekledi daha ince ve kısık ir sesle, ardından benim ona şaşkın bakışlarımla yanımdan uzaklaştı. Bu Potter'ı hiçbir zaman anlamayacaktım.

Onu boş verip Hogwarts'tan çıkarak kalabalıkla birlikte ilerideki stadyuma doğru ilerledim. Stadyumu inleten bir tezahürat altında Gryffindor takımı sahaya çıktılar. Mavi giymiş Ravenclaw takımı, sahanın ortasında bekliyordu. Arayıcı'ları Chro Chang, takımlarındaki tek kızdı. Nedensizce bu kızdan bir an nefret ettim.

Harry Potter ve Kızıl Kahinजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें