90★'Imperio'★

2.6K 374 107
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Son zamanlarda aranızda sinirime dokunan bazı arkadaşlar var

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Son zamanlarda aranızda sinirime dokunan bazı arkadaşlar var. Açıkça belli etmek istemiyorum ama yeter lütfen. Şurada 90 bölüm yazmışım, buna ben emek derim. Siz kalkıpta yok bu böyle olsun, şu neden böyle değil, Marie çok gıcık, ondan nefret ettim, ay neden Harry ile beraber başkasına çevir gibi şeyler yazıyorsunuz ve bu çook can sıkıcı. Çok biliyorsanız kalkın kendiniz yazın... Bunu da geçtim nezaket yoksunları olanlar var aranızda, bana özel olarak mesaj atıp bölüm atacaksan at yazan mı desem, bölümü at diyen mi, gelecek bölüm ne olacak söyle bana... Zor olduğunu sanmıyorum arkadaşlar, alın yazın beni de rahat bırakın... Üstelik bu kişiler 90 bölüme kadar gelipte hiç oy vermeyen arkadaşlar.

Ekim'in ortalarına doğru dönemin ilk Hogsmeade gezisi geldi. Okulda artan bu sıkı güvenlik önemlerine rağmen, bu gezilere izin verilmesi iyi olmuştu. Birkaç saatliğine de olsa şatonun dışına çıkmak daima güzeldi. Gezi sabahı erkenden uyandım, hava fırtınalıydı ve kahvaltıya kadar olan vaktimi kütüphanede geçirmeye karar verdim.

Kahvaltıdan sonra Pansy ve Blaise'i bularak Büyük Salon'dan dışarı çıktım. "Bunlarla üşümeyeceğinize emin misiniz?" diye sordu Blaise üzerimizde ki elbiselere tereddütle bakarak.

Pansy ve ben hafifçe kıkırdadık. "Bizim gibi kadınların her daim her şeye hazır ve güzel durmalarının sırrını öğrenmek ister misin, Blaise?" dedim Pansy'nin koluna girerek.

Ben devam ettirmeden önce Pansy, "Her şeye katlanabilen özelliklerimiz olması yüzünden." dedi. "Evet, çoraplarımız altından soğuğu hissediyoruz ve inan bana şimdiden üşümeye başladım ama güzel ve bakımlı hissetmek üşümemek için bir kalkan oluşturuyor."

Blaise bize öyle bir baktı ki, bizden korktuğunu hissettim. "Siz kafayı yemişsiniz." dedi. Pansy ve ben ona cevap vermeyerek kıkırdadık, ancak Pansy'nin doğru söylediği yerler vardı. Güzel ve bakımlı hissetmek her zaman olan güvenimi daha da artırırdı. Tabi bunu dozunda yapmak önemliydi; ne abartmamalıydık ne da çok sade, sıradan kalmamalıydık. Özellikle Malfoy evinde yaşayan, Black ve Rowling kanına sahip olan ben gözler önündeyken, her zaman hazırlıklı, güzel ve zarif olmak bir zorunluluktu.

Harry Potter ve Kızıl KahinWhere stories live. Discover now