32★'Birinci Görev : Ejderhalar'★

5.1K 514 246
                                    

irkaç gündür canım sıkılmış ve ara ara bu bölümü yazıp bitirmiş olabilirim

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

irkaç gündür canım sıkılmış ve ara ara bu bölümü yazıp bitirmiş olabilirim. :)

Not: Ve gifte sarılan tabi ki de Hermione değil, elbette Marie... Şuraya şeytan gülümsemesi bırakıyorum.

 ✯✯  

Pansy ile konuşarak yürürken gözlerim bahçede arkadaşlarıyla oturan Cedric'e takıldı. Adımlarım yavaşlarken, "Ne oldu, Marie?" diye sordu Pansy.

"Bir şey olmadı, şey, seninle sonra görüşürüz olur mu? Küçük bir işim varda." dedim ve yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirdim. "Ne işin var sen-"

"Sonra anlatırım," dedim sözünü kesip bedenimi ona çevirip geri geri yürüyerek. "Tamam mı? Sonra görüşürüz, Pansy."

Pansy bir şeyler mırıldandı ama sonra gözlerini devirerek açık kapıdan içeri girdi. Cedric hâlâ ejderhaları bilmiyordu ve Maxime ile Karkaroff, Fleur ve Krum'a anlattıktan sonra ve Harry gidip Cedric'e ejderhalardan bahsetmediğine göre bilmeyen tek şampiyon da oydu.

Cedric'in çevresinde altıncı sınıftan bir sürü arkadaşı vardı. Cedric'le onların önünde konuşmak istemiyordum ama Cedric'i ellerinden almam gerekiyordu. Adımlarım o tarafa doğru giderken önce siyahi bir kızın dikkatini çektim, kaşlarını çatıp bana dik dik bakarken gözlerimi devirip, "Diggory," diye seslendim arkadaşının anlattığı bir şeye kahkahalarla gülen Cedric'e.

Adını duyduğunda bana dönen Cedric'in kaşları havalandı ve hızla oturduğu yerde toparlanarak ayaklandı. "Marie?" dedi sorarcasına. Sanki onunla konuştuğuma inanamıyormuş gibiydi.

"Zamanın varsa biraz konuşabilir miyiz?" diye sordum arkasında bize bakıp kikirdiyen arkadaşlarına ters bir bakış atarak.

"Elbette," dedi hızlıca, yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.

"İyi o zaman," dedim bir adım gerileyip. "Çantanı al ve beni takip et."

Kafasını sallayıp çantasını yerden alarak beni takip ederken ergen arkadaşlarından ıslık sesi duydum. Gözerimi devirirken Cedric hemen yanımda bana ayak uydurarak yürümeye başladı. "Marie, ben geçen olanlar için özür-"

"Her neyse," dedim sertçe sözünü kesip ona dönerek. Ben durunca o da durdu. "Konumuz bu değil."

"Pekala," dedi ellerini teslim olurcasına kaldırıp, sonra ceplerine sokarak. "Benimle konuşmak istediğin konu nedir?"

"Sanırım bu konu senin biraz hoşuna gidecek," dedim yüzüme sırıtma eklerken. "Duymaya değer, inan bana. Yalnız, sakın kimseye sana söylediğimi söyleme, tamam mı? Senin bile bilmemen gerekiyor."

"Senin için üç maymunu oynayabilirim sanırım." dedi kocaman gülümseyerek.

"Cedric," dedim ciddiyetle, etrafa bir bakış atıp ona bir adım yaklaştım. "İlk görev, ejderhalar."

Harry Potter ve Kızıl KahinOnde histórias criam vida. Descubra agora