33★'Yumurta ve Paket'★

4.6K 511 116
                                    

   ✯★✯  

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

   ✯✯  

Kollarımı göğsümün üzerinde bağlayıp sağ ayağımdan destek alarak sırtımı yatakhaneye çıkan merdivenlerin oradaki duvara yasladım. Gözlerimi devirsemde onlardan gözlerimi alamıyordum. Hepsi çok mutlu ve bir aradaydılar. Ortak salonda Harry'nin çevresi öğrenciler tarafından bir çember altına alınmışken, Harry, çemberin ortasında yumurtayı havaya kaldırıyor ve gururlu bir sırıtışla etrafına bakıyordu.

Bir dakika! Yüzünde öyle bir gülümseme olmaması gerekiyordu, değil mi? Neler oluyordu? Harry'nin tavır ve hareketleri iyice tuhaflaşmaya mı başlamıştı yoksa bana mı öyle geliyordu? Zaman geçtikçe bir şeyler değişmeye başlamıştı, tek düşünen ben değilim, değil mi?

Harry'nin kibirli ve gururlu gülümsemeleri, kızlara –çoğunlukla bana- elinde ki Snich'i –nereden bulduğuna dair hiçbir fikrim yok- çevirerek attığı çapkın bakışlar; Hermione'nin kütüphaneye daha az gider olup gene de sınavlardan yüksek alması, kuralları çiğnemesi; Ron'un, Hermione'ye karşın daha çok kütüphaneye gidip ders çalışması; Neville'in, Slytherin'li çocuklarla alay edip, üzerinde büyü denemesi; Crabbe ve Goyle'un az alay edip az yemek yemeleri; Draco'nun artık 'bulanık' lafını kullanmayıp gözlerini Hermione'den alamaması –bunu fark eden şu anlık bendim-; Pansy'nin birbirinden değişen aşk hayatı ve gözleri sürekli Gryffindor masasından alamaması...

Dünyanın sonumu geldi yoksa ben hayal falan mı görüyorum? Normalde bunların olmaması gerekiyordu, değil mi? Ya da yeni zaman kavramı mı oluyordu?

Fred ve George'un, Harry'nin bacaklarından tutup ortalarına gelecek şekilde omuzlarına alırken Ortak Salon'da çıkan alkış sesleriyle düşüncelerimden ayrılıp gözlerimi onlara diktim. "Evet, Harry,-" dedi Fred kocaman bir gülümsemeyle.

George, "-ölmeyeceğini biliyorduk. En kötü.-" diye sözlerini devam ettirmişti ki, Fred, "-bacağını kaybederdin-" dedikten sonra George, "-ya da kolunu kırardın-" dedi ve yüksek sesle Fred onu tamamladı. "-ama ölmek mi?"

En sonunda ikisi de aynı anda, "Asla!" diyerek Harry'i omuzlarının üzerinde zıplattılar ve Ortak Salonda ıslıklar ve alkışlar yankılandı. Onlar konuşurken Harry'nin elinde ki yumurta çoktan alınmış öğrenciler arasında geziniyordu. "Susun!" dedi Dean, öğrenciler seslerini kestiklerinde Seamus onun elinden yumurtayı aldı ve, "Vay canına, amma ağır," dedi. "Aç onu, Harry, hadi! Bakalım içinde ne var!"

Hermione hemen, "O ipucunu kendi başına çözmesi gerek," dedi. "Turnuva'nın kuralları..."

Alayla gülüp önümde ki Granger'ın arkasından kulağına doğru eğilip, "Ejderhanın yanından nasıl geçeceğini de kendi başına çözmesi gerekiyordu," dedim. Hermione önümde suspus kalırken birçok kişi hep bir ağızdan, "Evet, Harry, hadi aç şunu," dedi.

Seamus yumurtayı Harry'ye verdi, Harry yumurtayı elleri arasına almışken "Kim açmamı istiyor?" dedi yüzünde kendini beğenmiş bir sırıtışla. "Biz!" dedi Ortak Salon yüksek sesle.

Harry Potter ve Kızıl KahinWo Geschichten leben. Entdecke jetzt