37★'Noel Balosu'★

5.4K 493 127
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


  ✯✯  

O, orada bana gülümsüyorken benim tek yaptığım onun yanından geçip gitmek oldu. Sadece yanından geçerken göz göze geldiğimiz o kısa bakışmada eridiğimi hissettim. Karnımın kasılışını, içimde ki tango yapan filleri, kanımın kaynayışını her hücremde hissettim.

Sonra kuzenleri gördüm; Kosta ve Viktor. Yan yana dururken, kapının orada bekliyorlardı. Yüzlerinde birbirlerinden haz etmeyen bir ifade ile konuşmaya çalışıyorlardı. Kosta'nın kafası bu tarafa dönünce büyük bir gülümseme ile bana doğru adımladı. Viktor'un kafasını da bu tarafa dönünce yanımda ki Hermione'yi fark etmesiyle Kosta'yı arkasından takip etti.

Kosta ve Viktor aynı anda önümüzde hazır ol da durup kafalarını öne eğerek selam verdiler. Hermione utangaç bir tavırla Viktor'un uzattığı kolunu tuttu. Onlar bizden uzaklaşırken Kosta beni, bende Kosta'yı incelemeye başladım.

Üzerine bütün Durmstrag öğrencilerinin giydiği üniformadan vardı. Siyah bir kemer ile sağ kolunun altından tutturulan sol kolundan aşağı kürklü bir pelerin sarkıyordu. Kırmızı ceketinin altında siyah pantolonu kemerle uyumluydu.

"Çok güzel olmuşsun." dedi kocaman gülümseyip kolunu bana uzatırken. Küçük bir sırıtmayla koluna girip, "Biliyorum." diye cevap verdim.

"Çok alacak gönüllüsün bakıyorum." diyerek gözlerini yuvarladı. "Gözlerim yaşardı."

"Ah benim için ağlamana gerek yok, Krum." dedim kıkırdayarak, Büyük Salon'a girmeden önce son kez omzumun üzerinden arkama, Harry'e baktım. Hala bana bakıyordu ve ben kafamı çevirmeden birkaç saniye önce göz kırparak önüne döndü. Yüzümde ki kocaman gülümsemeyle Büyük Salon'u incelemeye başladım. Salon'un duvarları pırıl pırıl pırıldayan gümüş buz saçakları ile örtülüydü, yıldızlı siyah tavan yüzlerce ökseotu ve sarmaşık çelengiyle boydan boya kaplıydı. Bina masaları ortadan kalkmıştı ve onların yerine yüz taneye kadar daha küçük, fenerlerle aydınlatılmış masa almıştı.

Salon'un en başında büyük jüri ve profesörler için olan yuvarlak bir masa vardı. Sirius'un da orada oturduğunu görmem duraklamama neden oldu. "Bir sorun mu var, Marie?" diye sordu Kosta şaşkın ifademe bakıp.

Harry Potter ve Kızıl KahinWhere stories live. Discover now