𝐻𝐴𝑅𝑅𝑌 𝑃𝑂𝑇𝑇𝐸𝑅 𝑉𝐸 𝐾𝐼𝑍𝐼𝐿 𝐾𝐴𝐻𝐼̇𝑁 | ❝ Seni sevmekle nefes almak arasında seçim yapmak zorunda kalsaydım, son nefesimi seni sevdiğimi söylemek için kullanırdım. ❞
'𝐖𝐚𝐭𝐭𝐩𝐚𝐝𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐬𝐓𝐑' 𝐨𝐤𝐮𝐦𝐚 𝐥𝐢𝐬𝐭𝐞𝐬𝐢𝐧𝐝𝐞
...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
✯★✯
" Sevgili Kuzenim Draco MALFOY,
Seni pis Inferius! Seni aptal sarı civciv! Seni ne kadar merak ettiğimden haberin var mı, aptal? Kaç tane mektup gönderdim ve sen bana hala cevap yazmadın, derdin ne senin? Okulun kapanmasının üzerinden kaç gün geçti; tam 2 ay. Ve sen hala bana bir mektup bile yollamadın, amacın beni delirtmekse bunu başardığını söyleyebilirim, aferin sana. Gel gör ki Narcissa bile bana mektup göndermedi. Bana çabucak cevap vermen umuduyla,
Sevgiler Kızıl Kahin M.L.B. "
Elimde ki mektubu Hagrid'in ben okula başlamadan önce bana aldığı baykuşum Sky'ın pençesine bağlayarak parmaklarımı tüylerinde gezdirdim. "Kızım," dedim yavaşça camı açmadan önce. "Malfoy Malikhanesi." diye ekledim onu dışarıya saldığımda, baykuş gece kadar siyah kanatlarını rüzgar estirerek çırparken çıkardığı seslerle havalanarak odamın camından dışarıya süzülerek çıktı.
Derin bir nefes alıp odamın içerisinde gözlerimi gezdirdim, Grimmauld Meydanı 12 numaraya ilk kez iki ay önce, okullar kapandıktan sonra Sirius ve Harry ile birlikte gelmiştik. Sirius bana babamın odasını vermişti ki buna gerçekten minnettardım fakat odanın Slytherin'i yansıtan yeşil, gri ve siyah renklerini Gryffindor renkleri ile değiştirmek istemişti. Ben ise sert bir şekilde karşı çıkmış asla odama dokunmaması için uyarmıştım. O günden sonra odama kapanmış Fred'den arakladığım Karanlık Sanatlara Savunma kitabı ile büyülere çalışmıştım.
Bu eve geldiğimden beri babamın odasının her yerini didik didik aramıştım ve ona ait çok güzel şeyler bulmuştum. Ama en çok dikkatimi çeken kıyafet dolabının içerisindeki gizemli bölmeydi. Duvara dayalı olan dolabın sağ alt köşesinde kare bir oyuk vardı ve önü dolabın tahta kapağı ile kapatılmıştı.
Oyuktan kare bir kutu çıkarmıştım, bronz renkte üzerinde bir ağacı anımsatan desenler vardı. Kutunun içinden ise babamın Sirius ile çocukken çekildiği, ailesi ile çekildiği, annem ve Barty ile çekildiği fotoğrafları bulmuştum. Ve zarfı sararmış babamın anneme yazdığı ve annemin de babama yazdığı mektuplar. İçinden birde kadın yüzüğü çıkmıştı. Yüzük parmağımın etrafını aynı yılan gibi sarıyordu ve sarı renkte yılan biçimindeydi.
Annemin yüzüğü olduğu incelerken aklıma gelmişti ve Sirius bir kesresinde bundan bahsedince kesinleşmiş oldu. Yüzüğü parmağıma taktığımdan beri sürekli Sirius'un yüzüğe olan kaçamak bakışlarını görüyordum. Fakat yüzünde hangi anlamı taşıdığını anlamıyordum.
