18★'Kabus ve Hediye'★

6.2K 593 210
                                    

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


  ✯★✯  

"Hayır," diye çığlık atarcasına bağırdım. "Dur! Yalvarırım dur, içme onu."

Ama karşımdaki genç adam beni duymuyordu, elindeki kadehi önünde bulunan suya batırdı ve içti. Tam da bu sırada eli titremeye başladı, kadeh elinden düştü ve elleri boğazına gitti. Hıçkırarak ağlarken çaresizce dikkatini çekmeye çalıştım ama nafileydi.

Genç adam kendisini zorladı ve bir-iki kadeh daha içti ama en sonunda dizleri büküldü, yere düştü. Onunla birlikte bende kendimi dizlerimin üzerine bırakırken kapadım gözlerimi, daha fazla dayanamayacaktım. Onun acı çekmesini görmek istemiyordum.

Kulaklarımı kapadım sıkıca, onun çığlıklarını ve hıçkırıklarını duymak istemedim. Kalbim acıyordu, içim kan ağlıyordu. "Hayır," dedim kafamı sağa-sola sallayıp. "Ne olur bana bunu yapma, baba." diye ekledim fısıltıyla gözlerimi açıp.

Titreyen ellerimi kaldırıp yüzüne koydum ama fark etmedi. Ne o, ne de ona zorla suyu içiren Kreacher beni görmedi. "Nefret ediyorum!" diye bağırdı gözlerini sımsıkı kapatmışken. "Baba..." diye fısıldadım. "Kendimden nefret ediyorum!"

Babam gözlerini açtığında ve direk gözlerimin içine baktığında hıçkırdım, sanki orada olduğumu hissetmişçesine gülümseyip elini kaldırdı ve yüzüme koydu. "Lydia." diye fısıldadı. Ağladım, hem de hıçkırarak. Sonra onlar göründü, iğrenç varlıklar olan İnferius'lar üzerlerinden kirli sular akarken kıyıya tırmanmaya başlamıştılar. "Hayır," diye fısıldadım babamın önüne geçip. Kreacher eline teknedeki küreklerden birini alarak onları kovalıyordu, bazense ufak ufak ateşler çıkarıp korkutuyordu.

Babam ağzından kaçan bir iniltiyle çanağa doğru ilerledi ve elini boş çanağın içine atarak parlak madalyonu oradan aldı. Sonra elini cebine atıp sahte madalyonu çanağın içine koydu, çanak yeniden ağzına kadar parlak yeşil sıvıyla doldu.

"Efendi Regulus iyi mi?" diye sordu Kreacher panikle. "Kreacher çok korkmuştu, efen-"

"Krecher beni dinle," dedi babam ve elinde tuttuğu madalyonu Kreacher'ın eline koydu. "Bunu buradan çıkarman gerekiyor, beni duyuyor musun? Yok et onu, Kreacher. Ama mahvolduğundan emin ol, parça parça olsun, tamam mı?" Kreacher en sonunda ağlayarak başını tamam anlamında salladı. Sonra babamın bacağından bir İnferi yakaladı, "Hayır!" diye çığlık attım.

Harry Potter ve Kızıl KahinWhere stories live. Discover now