Harry Potter ve Kızıl Kahin

55★'Eşek Şakası'★

✯★✯

Kahvaltıda yanıma somurtkan bir ifadeyle oturan Harry'e bir bakış atıp, kızarmış ekmeğime yağ sürmeye devam ettim. Hermione, Ron'un yanına oturup önüne bir tabak kızarmış ekmek çekerken, dalgın dalgın, "Wood'un gittiğini unutmuştum," dedi. "Sanırım takımı etkileyecek, değil mi?"

"Sanırım," dedi Harry, tabağına pişmiş yumurtayı koymadan önce. "İyi bir Tutucu'ydu..."

"Yine de, taze kanın zararı olmaz, ha?" dedi Ron sırıtarak.

Kanat sesleri ve tıkırtılar eşliğinde, yüzlerce baykuş üst pencerelerden içeri süzüldü. Sahiplerine mektuplarla, paketler getirerek Salon'un her yanma konarken, kahvaltı edenleri su damlacıklarıyla yıkadılar; belli ki dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu.

Kar beyazı tüyleriyle dikkat çeken Hedwig Harry'nin önüne konduğu sırada gece karası tüyleriyle diğer baykuşlardan daha çabuk fark edilen Sky'da benim önüme kondu. Ona yer açmak için çayımı kenara çekmek zorunda kalmıştım. Gelecek Postası ve birkaç mektubu aldıktan sonra Sky'ın bacağında ki keseye bir Knut koydum ve ona yemeklerden küçük küçük parçalar verip yemesini sağlarken, Harry öfkeyle ben ve Hermione'ye, "Bunu niye alıyorsunuz ki hâlâ?" dedi. "Ben hiç zahmet etmiyorum... bir sürü zırva."

Hermione karanlık bir ifadeyle, "Düşmanın ne dediğini bilmek iyidir," dedi, sonra da gazetesini açıp arkasında kayboldu.

"Sen iyi misin?" diye fısıldadım bende gazetenin arkasında kaybolup, ona bakarak. "Kafan bir şeye sahiden bozulmuş gibi."

"Seamus, Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen konusunda yalan söylediğimi sanıyor." dedi benim gibi fısıldayarak, sıkıntıyla derin bir nefes alırken devam etti. "Dün onunla çok kötü kavga ettim ve cidden Ron araya girmeseydi, sanırım asamdan çıkacak büyülere pişman olmazdım."

Kasvetle, "Evet, Lavender da öyle düşünüyor," dedim gözlerimi devirip.

Harry sinirle tılyarak, "Sen ve Hermione, onunla oturup benim yalancı, ilgi peşinde koşan gıcık biri olup olmadığım konusunda güzel güzel sohbet ettiniz, öyle mi?" dedi.