50★'Randevu'★

4.7K 407 57
                                    

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Evetttt! Yıllar sonra ben :)) Üniversite hayatının liseden daha kolay geçeceğini söyleyenlere sesleniyorum: neden bize yalan söylediniz??? Bunu diyen hiçbir insan evladına inanmayın. Üniversite liseden daha kolay ama çok daha yoğun geçiyor.

✯★✯

Hava gerçekten sıcaktı ve ben çok fazla bunalmıştım. Saat sanırım altı civarıydı ve güneş batmak üzereydi. Bununda dışında beklemekten sıkılmıştım. Yani hadi ama randevularda bekletilen kız değil erkek olmalı, değil mi?

Haftalar sonra dışarı çıkabilmek için iznimi sonunda almıştım ve Harry ile buluşacaktım. Evde sıkı yönetim vardı ve odadan dahi çıkmam yasaktı. Ama bunun dışında eve farklı tip de girip çıkanların olduğunu biliyordum. O, evdeydi. Ve yaverleri toplanıyordu. Beni yanına ne zaman çağıracağını bilmiyordum ama merakla bekliyordum.

Bunların dışında ölüp tekrar yaşama döndüğüm günden beri pekte iyi olduğum söylenemezdi. Zor uyuyor fakat kolay uyanıyordum. Her gece sabahlara kadar uyumaya çalışıyor ve en sonunda uyuduğum da ise -ki yarım saat ya da bir saat anca uyuyordum- kabuslar ile çığlık çığlığa uyanıyordum. En azından odama sessizlik büyüsü yapmıştım da beni duyan olmuyordu.

Biliyorum, beni uyarmışlardı ve bedelini çekiyordum ama geri dönüşü olmayacak bir yola girmiştim.

"Hey," dedi Harry arkamdan sıkıca sarılıp yüzünü saçlarımın arasına gömerken. Hızla ona dönüp gülümseyerek sıkıca sarıldım, aynı hızla bana sarılırken tekrar canlandığımı hissediyordum. Malfoy Malikanesi'nden üzerime yapışmış kasvet uçup gitmiş gibiydi.

Harry geri çekilip büyük bir tutku ve özlemle dudaklarıma kapandığında anında karşılık verdim. Geri çekilip nefes nefese, "Seni özledim." dedim. "Bende seni özledim." dedi dudaklarımı yeniden öperek. Yeniden geri çekilip yüzüne özlemle baktım ve, "Saçlarını kestirmişsin." dedim heyecanla. Çocuk halinden kurtulmuş gibiydi, üzerinde beni ona daha fazla çeken bir çekicilik ve karizma oluşmuştu. O kadar yakışıklıydı ki.

"Ve sende hala çok güzelsin." dedi gülerek, gözlerimi devirip kıkırdadım. "Sana daha önce ne kadar yalancı olduğunu söylediler mi?" dedim gözlerimi kırpıştırıp.

"Yalancı mı?" dedi sırıtarak, batan güneşten yansıyan ışıkla gözlerini gözlerime diktiğinde hülyalı hülyalı derin bir nefes aldım. "Bu çok kaba bir itham değil mi, Bayan Black? Ben sadece size gerçeklerini söylüyordum."

"Yani ben güzel miyim?" diye sordum kocaman gülümseyip. Kıkırdayıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve geri çekilmeyerek, "Sen hayatımda gördüğüm en güzel kızsın. Yoksa bu yakışıklı çocukla neden öpüşesin ki?" dediğinde hızla onu itip ona hayretle baktım ama o kahkaha atıyordu.

Harry Potter ve Kızıl KahinWo Geschichten leben. Entdecke jetzt