✯★✯
"Sence Umbridge'in seni cuma günü bırakması ihtimali ne kadar?" dedi Ron şüpheyle, Gryffindor masasına otururlarken.
"Sıfırdan da az," dedi Harry asık suratla yanıma oturup. Tabağına kuzu pirzolası koyup yemeye başladı. "Ama yine de denesem iyi olur, değil mi? Fazladan iki kez cezaya gelmeyi teklif ederim, ya da öyle bir şey, bilmiyorum..." Bir ağız dolusu patatesi yutup ekledi: "Umarım bu akşam beni çok fazla tutmaz. Daha üç ödev bitirmemiz, McGonagall için Kaybetme Büyüleri'ni çalışmamız, Flitwick için bir karşı-büyü bulmamız, Kabuluk çizimini tamamlamamız ve Trelawney için o salak rüya güncesine başlamamız gerekiyor, biliyorsun, değil mi?"
Ron inledi ve nedense başını kaldırıp tavana baktı. "Üstelik bir de yağmur yağacağa benziyor."
"Bunun ödevlerimizle ne ilgisi var?" dedi Hermione, kaşlarını kaldırarak.
"Hiç," dedi Ron hemen. Kulakları kızarmıştı.
"Vay canına, Potter!" dedim şaşkınlıkla kaşlarım havalanırken. "Ne zamandan beri derslerini bu kadar önemseyip, onları takip eder oldun?" Pirzoladan küçük bir parça kesip, üzerine az bir şey patates püresi koyarak ağzıma atıp, çiğnemeye başladım.
"Ben her zaman zeki biriydim." dedi Harry kibirle, kravatını gevşeterek.
"Neden Ravenclaw'a seçilmedin öyleyse?" dedim tek kaşımı kaldırarak. "Ki işe bak şapka zeki kelimesinin z'sinden bile söz etmedi ya."
YOU ARE READING
Harry Potter ve Kızıl Kahin
Fanfiction𝐻𝐴𝑅𝑅𝑌 𝑃𝑂𝑇𝑇𝐸𝑅 𝑉𝐸 𝐾𝐼𝑍𝐼𝐿 𝐾𝐴𝐻𝐼̇𝑁 | ❝ Seni sevmekle nefes almak arasında seçim yapmak zorunda kalsaydım, son nefesimi seni sevdiğimi söylemek için kullanırdım. ❞ '𝐖𝐚𝐭𝐭𝐩𝐚𝐝𝐅𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜𝐬𝐓𝐑' 𝐨𝐤𝐮𝐦𝐚 𝐥𝐢𝐬𝐭𝐞𝐬𝐢𝐧𝐝𝐞 ...