-3-

14.2K 382 56
                                    

Şehrin boş sokaklarında alışveriş torbaları ile yaürürken arkamdan adımın söylenmesi ile durdum.  

"Evet?"  

Karşımda gördüğüm suratla elimdeki torbayı düşürdüm.  

"ZAYN!" ve çığlık atarak üstüne atladım. O deli gibi gülerken ben yanaklarını öpmekle meşguldüm. 

"Ne ara geldin sen? Nasıl buldun beni?" dedi geri çekilirken. 

"Evine geldim ama yoktun bende etrafta dolanırken gördüm seni. Ayrıca bugün ve yarın konser olmadığı için erkenden geleyim dedim." dedi kolunu bana dolarken. 

"Iyi ki geldin. Nasıl özledim seni anlatamam." dedi elimi beline dolarken. Anlar gibi kafasını salladı ve yere düşürdüğüm poşeti alıp beni de sürükleyerek yürümeye başladı. 

"Eee nasıl gidiyor konserler?" dedim gülerek. Aslında hiç konuşmadan onu izleyebilirdim ama konuşup sesini duymakta bir tercihti tabii. 

"Idare eder. Yorucu ama o kadar sevgiyi her gün yaşamak ayrı bir mutluluk." dedi bana bakarak. 

"Ben yokken onlardan alıyosun sevgini tabii." dedim dudaklarımı büzerek. 

"Aynen." dedi hafifçe gülerek.  

Susup dikkatle yüzüne baktım. O kadar güzel hatları vardı ki,portre gibi. Saatlerce sıkılmadan ona bakabilirdiniz. 

"Geçen 2 konsere Perrie gelmiş." dedim sıkkın bir sesle. 

"Ya,öyle oldu." dedi aynı tonda. 

"Hala beni sevmiyor mu?" dediğimde yüzünü buruşturdu. 

Salak Perrie. Zayn'ı kıskandığı için benimle konuşmasını istemiyordu. Bilmiyor ki o gider ben kalırım. 

"Buraya geldiğimi bilmiyor. Bilse ne yaygara koparır tahmin edemezsin." dedi bıkkın bir halde. Tahmin ediyordum,çünkü bir kere onunla kavga etmiştim. Cazgır uzaylının tekiydi. Ne beklersin ki?  

Eve gelince cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Poşetleri elinden alıp mutfağa götürdüm ve koşarak yanına geri döndüm. 

"Ne yapmak istersin?" dedim onunla birlikte kendimi koltuğa atarken. 

"Film izleyelim?" dediğinde kafamı olur anlamında sallayıp DVD oynatıcısına rastgele bir film koydum. O filme odaklanırken ben de onu izlemeye başladım. Onu seviyor muyum? Bilmiyorum. Aşık mıyım? Bilmiyorum. Hoşlanıyor muyum? 

Ah,kesinlikle. Ama bu hoşlanmamın arkadaşça olmadığı kesindi. Her neyse. 

"Ben lavaboya gidip geliyorum." Kafamı tamam anlamında sallayıp filmi durdurdum. Kendi telefonumla oynarken benimkinden farklı olan melodiyle etrafa bakındım. Koltuğun üzerinde duran Zayn'ın telefonuna uzandım. 

"Alo?" 

"Zayn. Bugün konserin olmadığını ve havaalanında görüldüğünü öğrendim. Ama nedense seni hala yanımda göremiyorum. Eğer o salak arkadaşının yanına gittiysen,biter Zayn. Anladın mı? Biter!" 

"Merhaba Perrie."  

Ve kapanan telefon. İçeriden gelen sifon sesi ve kapıda Zayn'ı gördüm. 

"O benim telefonum mu?" dedi elimdeki telefonu işaret ederek. 

"Evet. Arayan Perrie'ydi." dedim sessizce. 

Anında düşen suratını saniye saniye izledim.  

"Ne dedi?" 

"Eğer onun değil de benim yanıma gelmişsen bu iş bitermiş." 

Ve yüzünde ki hayal kırıklığı ifadesini izledim. Ceketini alıp gitmeden önceki...

I Knew You Were TroubleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin