2. Sezon ^Mr. Trouble^ Bölüm 34

5.9K 168 18
                                    

Selam canlarıım :D Öncelikle istediğim yorum sayısını şeettiğiniz için çok thanks :D Sonracıma,bu bölüm içinde +25 yorum istiyorum :D Yani hikayeyi neredeyse 300 okuyo her bölüm ama gelen vote ve yorum sayısı az. Bu yüzdeeeen vote sayısını  da +60 yapıyoruum :D Neyse iyi okumalar ayrıca hikayenin kapağını yapan Zeynep'e de çok teşekkürler :D

Hayal değil. Yanımda. Şu anda arabayı sürerken arada bana dönerek gülümsüyor. Hayal görmüyorum. Yanımda. Sonunda yanımda. Etimi hafifçe sıkıyorum evet rüya da değil. Hala uyanığım ve o hala yanımda.

"Jessica beni süzmeyi ne zaman bırakacaksın?" dediğinde üstümden atamadığım şaşkınlıkla gülümsedim.

"Senin gerçek olduğunu anlayıncaya kadar." dediğimde arabayı park ediyordu. Durdurunca beni hızlıca kendisine çekti ve dudaklarımızı birleştirdi. Nefessiz kalıp geri çekilirken aşık olduğum sırıtışı yüzündeydi.

"Umarım bu gerçek olduğuma inanmana yaramıştır." dediğimde gülerek kafamı salladım. Sonra da arabadan inerek yavaş adımlarla el ele eve yürümeye başladık. Çocukların verecekleri tepkileri çok merak ediyordum. Ağlamalarını bile bekliyordum açıkçası.

Anahtarımla kapıyı açıp içeri girerken Zayn'a sessiz olmasını işaret ettim. Gülerek beni onaylayınca parmak uçlarımda salona yürüdüm. Zayn koridorda kalırken ben salona girip televizyona odaklanan çocuklara baktım.

"Çocuklar." diye seslendiğimde hepsi bana dönmüştü. Niall telaşla ayağa kalkıp yanıma gelirken onu elimle durdurdum.

"Neredeydin Jess?" dediğinde gülümsedim.

"Size birini getirmeye gittim." dediğimde hepsinin merakla kaşları çatılmıştı. Onların haline gülümseyerek kapıdan kafamı çıkardım ve elimi uzattım. Zayn elimi tutarak içeri girdiğinde bir anda herkes sessiz kaldı.

Çocuklar hayal görüyorlarmış gibi gözlerini kırpıştırırlarken ben gülerek bir onlara bir de Zayn'a bakıyordum. Sonunda kendilerine geldiklerinde bir anda Zayn'ın üstüne atlamaya başlamışlardı. Ağladıklarını görünce ben de dayanamayarak ağlamaya başladım.

Grup kucaklaşmalarını yaptıktan sonra geri çekildiler. Hepsi bana baktığında gülerek ellerini gel anlamında oynattılar. Gülerek aralarına girdim ve Zayn'a sıkıca sarıldım. Tanıdık kokusunu duyamasam da yine de oydu.

Sonunda ağlama ve sarılma faslımız bitince oturmayı akıl edebilmiştik. Çocuklar onun yanına sıralanmış inanamayarak yüzüne bakıyorlardı.

"Sana inanmadığımız için çok üzgünüz Jessica." dedi Niall. Ona gülümsediğimde Zayn anlamayan bakışlarını üzerimize dikmişti.

"Çocuklar senin yaşadığına inanmıyorlardı. Sadece ben emindim. Ve şimdi de haklı olduğumu gördüler." dediğimde Zayn kıkırdadı. Aklıma doluşan sorularla ona döndüğümde ela gözlerini benimkilere dikti.

"Sana sormamız gereken şeyler var." dediğimde bunu bekliyormuş gibi kafasını salladı. Ellerini önünde birleştirirken dudaklarımı yalayarak çocuklara baktım. Kafalarını salladıklarında tekrar Zayn'a dönerek sordum.

"Neden bu kadar zamandır gelmedin?" dediğimde ilk biraz düşündü. Sonra kafasını kaldırıp gözlerime baktı.

"Size en başından anlatıyorum. Uçurumdan düşerken tek düşündüğüm ordan kurtulabilmekti. Çığlıklarını duyuyordum. Ve korkuyordum. O sırada düşerken çıkık yerlere tutunarak hızımı düşürmeye çalıştım. Martin ise çoktan ölmüştü çünkü düşerken ciğerlerine nerden geldiğini bilmediğim bir dal girmişti.

Ben hızımı azalttığım için suya düştüğümde sadece bayıldım. Uyandığımda bir yatakta yatıyordum ve başım sarılıydı. Kolum ve bacaklarım ise alçı gibi bir şeye alınmıştı. Beni bir adam kızıyla birlikte bulmuş. Sonra da evlerine götürerek uyanmamı beklemişler.

İlk başta sanırım düşmenin etkisiyle hiçbir şey hatırlamadım. Sanki birisi gelip beynime format atmış gibiydi. Bana Zac demeye başladılar. Adımın ona benzer bir şey olduğunu hatırlamıştım çünkü.

İlk 1 ay geçtiğinde kolumun kırığı iyileşmişti. Bazı anılar da yavaş yavaş geri geliyordu. Bu sırada o kızla arkadaş olmuştum. Bana hafızamı kaybetmeden önce sevgilim olduğunu söylemişti." dediğinde hiçbir şeye şaşırmadığım kadar şaşırdım. Ağzımdan çıkan sesle ayağa fırladığımda herkes bana güldü.

"Jessica sonra sinirlen." diye hevesimi kursağımda bırakınca gözlerimi bırakarak tekrar yerime oturdum. Bana bakıp hafifçe güldükten sonra devam etti.

"Sonra bir şeyleri hatırlamaya başladım. Sizinle yaptığım klipleri,yaptığımız salaklıkları,Jessica'yı. İlk onun adını hatırladım. Sonra onlara kim olduğunu sorduğumda hep kaçamak cevaplar aldım. Yine bir gün dışarıda gezinirken piknik alanı gibi bir yere geldik.

Orası seninle gittiğimiz yere o kadar benziyordu ki anlatamam. Bir anda her şey hızlıca doluşmaya başladı. O gün bayılmışım. Uyandığımda ise her şeyi hatırlıyordum. Onlara söylemedim. Bacağım da iyileşince onlara anlattım.

Kız yani Marry aşırı tepki verdi. Gitmemi istemediğini,bana aşık olduğunu falan söyledi. Babası ise o kadar şeye karşılık kızıyla birlikte kalmamı istediğini söyledi. Ya beni zorla tutacaklardı ya da iyilikle ben kalacaktım. İlk başta onlara tamam dedim. Sonra bir gece oradan kaçtım.

Günlerce bilmediğim yerlerde yürüdüm ve sonunda şehire ulaştım. İlk bulduğum telefonla seni aradım ama sesini duyduğum da konuşamadım. Sonunda bugün aradım ve işte burdayım." dediğinde akan yaşı sildim.

Biz onu kaybettiğimizi sanarken o neler çekmişti. Kim bilir orada hafızası yokken,ve birşeyleri bildiğini hissederken ne durumdaydı.

"Üzgünüm." dediğinde oturduğum yerden kalkarak hızla ona sarıldım. Beni kucağına çekip oturturken kafamı boynuna gömmüştüm.

"Önemli değil dostum." diyerek koluna vuran Louis'e hafifçe gülümsedi. Ben geri çekildiğimde hepimize bakarak sordu.

"Eee ben yokken neler oldu?" dediğinde hepimiz birbirimize baktık. Sonra gülerek tekrar ona döndük.

"Hiçbir şey."

Veee böylece Zayn'ın bu kadar zaman boyunca neden gelemediğini anlamış olduuuk :D Umarım tatmin olmuşsunuzdur öpücükleeer :D

I Knew You Were TroubleWhere stories live. Discover now