2. Sezon ^Mr. Trouble^ Bölüm 49

4.1K 108 21
                                    

Selamlaaar. Çok mutluyum şu anda çünkü yorumlarım resmen tavan yapmış durumda. Eğer bu kadar etki edeceğini bilseydim bunu daha önceden söylerdim cidden. Beni gerçekten çok ama çok mutlu ettiniz. Ayrıca size bir de iyi haberim var.

Bu kitap bittikten sonra ki o yaklaşık 1 bölüm sonra. -Final ya 2 ya da 3 parttan oluşuyor çünkü- işte bu kitap bittiğinde 2. bir kitap çıkaracağım. Evet bu kitabın devamı olacak ama bu sefer başrolde tam olarak Zayn ve Jess olmayacak. Yani tabi ki onlarda önemli rollerde olacaklar ama başrolün kim olduğunu daha size söyleyemem. Çünkü bu final hakkında baya büyük bir ipucu vermem olur. Neyse umarım bu haber sizi mutlu etmiştir. İyi okumalar. Ayrıca bu yorumların aynısını bu bölümde de beklediğimi belirtmeden geçemeyeceğim canlarım :D

Hayatımın iplerinin benim elimde olmadığının çok öneceden farkına varmıştım. İlk ihanetimi yaşadığımda anlamıştım bunu. Arkadaşım ona aldığım küçük bebeği başka birine vermişti. O zamanlar ihanet kelimesi ne kadar küçüktü bizim için değil mi? Küçük bir bebek üzerinden ihaneti anlamıştık.

Ama şimdi esas ihanet en yakınlarınızın sizin arkanızdan çevirdiği büyük işlerdi. Artık küçük ihanetler yoktu oyunda,en büyüğü ve her zaman en acılısı kullanılırdı. Tıpkı şimdi ki gibi. En yakın arkadaşımın çıplak bedeninden gözlerimi almaya çalışırken ben ve arkamdan gelen eski sevgilimle süper bir 3'lü oluşturmuştuk.

"Jessica." diye seslendiğini duysam da ne ona cevap verebilecek enerjim vardı ne de cesaretim.

"Sakın." diye uyarıcı tonla ağzımdan dökülen kelimeler karşısında Miranda yattığı yerden hızlıca doğrulmuş,üzerine kenarda duran bir tişört geçirmişti. Zayn'ın bana doğru attığı çaresiz bakışları gördükçe içimde ki acı daha da büyüyordu.

"Bana sakın salak saçma teselli cümleleleri söyleme!" diye bağırdığımda dudaklarını birbirlerine bastırarak geri çekildi. Ağlamamak için sıktığım çenem ağrıdığında dudaklarımı ısırarak Miranda'ya doğru bir adım attım.

Gözlerimiz birbirine kenetlendiğinde gözlerinden geçen duygulara karşı neredeyse gülmek istemiştim. Pişmanlıkla bakan gözlerini oldukları yerlerden oymak için büyük bir istekle yanıp tutuşuyordum.

"Sürtük!" diye tıslayarak elimin tersini yanağına geçirdiğimde hiç beklemediği bir şey olduğu için hızla yere devrildi. Kafasını yere sertçe vurduğunu gördüğümde daha da büyük bir zevkle üstüne doğru eğilip elimi saçlarına doladım.

Babamın bana öğrettiği bir kaç hareketi üzerinde denesem sorun olmazdı bence.

Kafasını hızla yere geçirdiğimde ağzından bütün sokağı inletecek kadar büyük bir çığlık çıktı. Aynı şeyi tekrarladıktan sonra saçlarını çekerek doğruldum. Yarı baygın bedenini de arkamdan sürükleyerek yatağın kenarına çektim ve hayatımda bir daha kendimde bulamayacağım bir güçle tam uyluk bölgesine tekmemi geçirdim.

Onun çığlığı ile birlikte zevkle gülümserken tekmemi karnına doğru geçirdim. Bacağımı bir hamle için daha kaldırdığım sırada birisi beni geri çekerek bunu yapmamı engelledi. Sinirle arkama döndüğümde kaşlarını çatarak bana bakan bir Malik buldum.

"Jessica yeter." dediğinde kafamı geriye atarak bütün gücümle kahkaha attım. Kaşları daha da çatıldığında yüzümdeki bütün gülümseme silinip yerini vahşi bir ifadeye bıraktı.

"Seni orospu çocuğu! Erkek kevaşesi!" diye bağırarak yüzüne geçirdiğim yumrukla kafası geriye doğru savruldu. Benden beklenmeyecek şeyleri devam ettirerek düştüğü yerde üzerine çıktım ve bana karşılık vermemesinden yararlanarak yumruklarımı defaca yüzüne geçirdim. Aynı zaman da ağlamaya başlamasam gayet de iyi bir intikam sahnesi olabilirdi.

I Knew You Were TroubleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin