3. Sezon 59. Bölüm

2.2K 83 6
                                    

Hani bir kavganın arkasından sevgilinizin peşinizden gelip sizden özür dilemesini ya da en azından bir şeyler için çabalamasını beklersiniz değil mi? Ki bu kişi kocanızsa bunun da ilerisinde bir şey. Mesela kocaman bir elmasla önümde diz çöküp özür dilemesi gerekirdi.

Ama o hiç bir şey yapmamış,aksine bütün gün hatalı olan benmişim gibi davranarak somurtmuştu. En son ise gelen bir telefon ile evden fırlayıp gitmişti. Ve bugün paskalyaydı. Evde kızımla yalnız başımıza oturuyor benim kendi kendime boyayarak eğlendiğim yumurtaları koymak için bir yer arıyordum.

"Bence burada durmalı." diye mırıldandığımda Carmen'den cevap bekledim. Evet daha minicik olan bebeğimin benimle konuşmasını bekliyorum. Hatta mümkünse o lanet olasıca babasını elinden tutarak eve getirmesini.

"Bence sehpanın ortasına koy." Boğuk sesini duyduğumda irkildim ve neredeyse yumurtalarla dolu olan tabağı elimden düşürüyordum. Arkama döndüğümde kapının eşiğinde yaslanmış bir şekilde duruyordu. Üzerinde dün giderken üstünde ki kıyafetler vardı.

Ona aldırmadan salonu tekrar incelediğimde dediği gibi ortada duran sehpanın üzerine koydum. Kıkırtısı kulaklarıma ulaşsa da aldırmadım ve doğrulup minik beşiğinde yatan Carmen'e yürüdüm. Sonunda esas renklerine dönmeye başlayan gözlerini açıp bir kaç kez kırpıştırdı. Bu haline sırıttıktan sonra eğilip kucağıma aldım.  Odasına götürmek için yukarı çıkacağım sırada önüme geçerek durmamı sağladı.

"Konuşmamız gerek." dediğinde gözlerimi devirmemek için çaba sarf ederek ona baktım.

"Ne hakkında?" dudaklarını birbirine bastırarak gülmesini engellemeye çalıştı. Benim ona trip attığımı falan sanıyordu sanırım. Neydik biz? İki sevgili mi yoksa çocukları olan bir çift mi?

"Bebeğim abartmıyor musun? Sana sakinleşmen için zaman bile tanıdım. Hala bana kızgın mısın?" dediğinde derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. Ona kızgınlığımın geçici bir şey olduğunu sanıyordu ama değildi. Benim hayatımı tehlikeye atması sorun değildi ama kızımızın hayatını düşünmemesi beni sinir ediyordu.

"Bak evlenmeden önce olan her şeyde arkanda olmaya tamam dedim ben. Miranda ile beni aldattığını sanarken bile bir şekilde seni bırakamadım. Evlendikten sonra da böyleydi ama artık sadece kendimizden değil,aynı zaman da çocuğumuzdan da sorumluyuz. Anladın mı?"

Kafasını salladığında geçebilmek için hafifçe ittirdim ve merdivenlere yönelip hızlıca odaya çıktım. Carmen'i yatağına yatırdıktan sonra kapısını açık bırakıp kendi odamıza geçtim. Üzerime yapışmışlar gibi hissettiğim kıyafetleri hızlıca çıkardım. Dolaba yönelip şort ve tişört çıkardıktan sonra banyoya yöneldim.

İç çamaşırlarımı da çıkarıp suya atlayacağım sırada belime dolanan ellerle olduğum yerde kaldım.

"Lütfen benden uzak durma."

Mırıldanışı sessiz banyoda yankılanırken hızla atan kalbimi yavaşlatabilmek için derin nefesler alıp verdim. Kollarının kıskacından kurtulabilmek için büyük bir güç sarf ettikten sonra ondan uzaklaşıp karşısına geçtim. Yutkunduktan sonra sanki şu anda yarı çıplak onun karşısında dikilmem sorun değilmiş gibi davranarak kapıyı işaret ettim.

"Çıkar mısın şuradan?" Sorum karşısında affaladığı her hareketinden anlaşılırken doğruldu ve yavaşça kafasını salladı. Çıkmak için hareketlendiğinde rahat bir nefes aldım ve çıkmasını bekledim. Ardından rahatça banyoya girip rahatlayabilecektim.

Ama o çıkmak yerine omzunun üzerinden bana baktı ve

"Çıkınca önemli bir şey konuşacağız." dedi. Sesinde ki ciddilik benim bile tüylerimi ürpertirken kafamı salladım. Kapıyı çarparak çıktıktan sonra biraz öylece durup sakinleştim. Ardından amaçladığım gibi soyunup hızlı bir duş aldım. Kıyafetlerimi giyip saçlarımı taradıktan sonra hasta olma ihtimalini bir kenara itip kurutmadan çıktım.

I Knew You Were TroubleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin