8

11.8K 266 15
                                    

Bulutların üzerinde olduğumu hissediyordum. Kahkahalar atarak yüzüme çarpan saçlarımı yüzümden çektim ve ona baktım.

Kirpiklerinin arasından bana mutlu bir bakış attı ve içimi eriten şekilde gülümsedi. Evet kızlar o benim sevgilim. Sulanmayın lütfen!

"Seni böyle gülümsetebilmeyi seviyorum." dedi beni kucağından indirirken.

"Beni sadece sen böyle gülümsetebiliyorsun." dedim deli gibi sırıtarak. Bu halime kahkaha attı ve elini belime dolayarak kendisine çekti.

"Ve bunların da sadece bana ait olmasını seviyorum." dedi ve dudaklarımızı birleştirdi. Gülümseyerek geri çekildim ve gözlerinin içine baktım.

"Bende gözlerinin sadece bana böyle bakmasını seviyorum."

Ela gözlerini kısarak bana baktı sonra da arkama. Kötü bir şeyi görmüş gibi yüzünü buruşturdu ve tekrar bana baktı.

"Misafirlerimiz var."

Arkama dönüp baktığımda tanımadığım iki adamın korumalarla bize yaklaştığını gördüm.

"Bay Malik?" dedi penguenlerden biri.

"James." dedi Zayn'da. Bu adamlar kimdi? Onu bıraktım bizi piknik alanımızda nasıl bulmuşlardı?

"Bugün kayıt gününüz değil miydi?"

"Sevgilimle zaman geçirmek istedim." dedi bana sarılarak.

"Sevgiliniz bekleyebilir ama kariyeriniz beklemez." dedi penguen 2.

Tanrım bu adamlar ne hakla Zayn'e karışıyorlardı?

"Bu da sizi ilgilendirmez Bay Mcqueel. Bizim sayemizde para kazandığınız gerçeğine göre hareket etseniz çok iyi olur." dedi Zayn.

Bizim sayemizde para kazanıyorsunuz... Tanrım bunlar o korkunç yönetimden miydiler?

Adam simsiyah gözlerini Zayn'ın ela gözlerine sabitledi. Hey adamım. O benim.

"Her neyse David. Gel gidelim." dedi James. David kafasını salladı ve bize son bir kez bakarak arkasına döndü. Zayn rahatlamış gibi nefes aldı ve bana döndü.

"Hadi artık gidelim."

Canını daha fazla sıkmamak için kafamı salladım ve sepetin içine tabakları doldurup peşinden yürüdüm. Aralarında her ne olmuşsa hiç iyi olmadığı kesindi...

ZAYN'ın GÖZÜNDEN~

Kahretsin! Bilerek yapıyolardı işte! Jess'in herşeyi öğrenmesi için yapıyorlardı. Engellemesem ona gerçekleri söyleyeceklerdi.

"Geldim."

Ona dönüp elindeki sepeti aldım ve bagaja attım. O yolcu koltuğuna bende sürücü koltuğuna geçtim. Arabayı çalıştırırken sinirden titreyen ellerimin üstünde onun ellerini hissedince dişlerimi sıktım.

Ben ondan bir şeyler gizlerken onun bana bu kadar iyi davranması içimdeki iyi tarafın delirmesine neden oluyordu.

Ama Jess sayesinde elde edeceklerim daha önemliydi. Aşık olduğum kıza bunu yapmak kötüydü ama,aması yok. Kötüydü.

***********

Jess yanımda uyurken ben onu izlemeye devam ediyordum. Parmaklarımın arasında saçlarına koklamak için uzanıp ardından da yanağından öpüp yataktan kalktım.

Huzurla inip kalkan göğsüne baktıktan sonra da odadan çıktım.

Otelin asansörüne binip telefonumu çıkarıp en üstteki numaraya bastım.

"Konuşmamız gerek."

Ve cırlak sesini telefonun diğer ucundan duydum.

"Aynı oteldeyim."

JESS'IN GÖZÜNDEN~

Elimi sarılmak için uzattığımda beni bekletmeden kollarımın altına girmişti. Gözlerimi açmadan gülümsedim ve mutlulukla mırıldandım.

"Beni sevdiğini ilk ne zaman anladın?"

Ve tanımadığım bir ses,boru gibi bir ses bana cevap verdi.

"Bu güzel vücudu gördüken sonra seni her şekilde sevebilirim."

Panikle gözlerimi açıp yanımda yatan adama baktım. Zayn ile alakası olmayan mavi gözlere ve sarı saçlara sahipti. Eldivenli elini bacağıma kaydırınca silkinerek yataktan fırladım.

"Sen kimsin be?! Ne işin var burda?!" avazım çıktığı kadar bağırırken adam sırıtıyordu.

"Sevgiline bir not bırakmaya geldim."

Neden bahsediyor bu adam?

"N..neden bahsediyorsun sen?"

Sesimin titremesini engelleyemeden ondan kaçmaya çalıştım. Sırıtarak üstüme gelmeye devam ediyordu.

"Sevgiline sor bakalım sen uyurken neden bu otelde başka bir kadının odasına giriyormuş? Ve neden hep kameraların önünde sana sırnaşıyormuş."

Dediklerini duymamış gibi ondan kaçmaya çalıştım Kapıya doğru bir hamle yaptığımda elini belime dolayıp beni yere fırlattı.

"Ama ilk önce ona sağ ulaşman gerekiyor." dedi pis pis sırıtırken.

Avazım çıktığı kadar bağırırken ağzımı kapadı. Sonra da beklemediğim bir anda yanağıma tokat attı.

Gelen acıyı daha anlayamamışken diğer yanağıma da vurdu. Aynı şeyi bir kaç kere daha yapıp saçlarımı çekerken ben sadece korunmaya çalışıp ağlıyordum.

Yetmemiş gibi üstümden kalkıp karnımı tekmelemeye başladığında gözlerim kararmaya başlamıştı.

"Ve son olarak ona her zaman benim istediğim olacağını söyle. Ünlü olması demek benden ve adamlarımdan kaçabileceği anlamına gelmez." dedi kulağıma doğru.

Sonra midemi kaldıran bir şekilde kulak memesi dişledi ve arkasına bakmadan odadan çıktı.

Yerde öyle yatarken birisinin beni merak edip odaya bakmaya gelmesini bekliyordum. Sonunda kendimi karanlığa teslim ettiğimde bile etrafımda sesler duyuyordum.

"Jess!" panikle gelen sesini duyduğumda içimde hissettiğim duygu sevgi miydi öfke miydi karar veremiyordum.

Beni kucakladığını hissettm ve arkasından gelen acıyı. Adamın vurduğu her yer ayrı acıyordu.

"Hepsi benim yüzümden." diye mırıldandı. Ama ben duymuştum. Her şeyi duyuyordum ama ne tepki verebiliyordum ne de gözlerimi açabiliyordum.

Etrafta başkalarınında panik dolu seslerini duymaya başladığımda hiçbirşey duyamaz oldum. Ve sonunda gerçekten uykuya daldım...

Biliyorum bölümü anlamadınız. Daha doğrusu neler olduğunu. Bu hikayede diğer hikayelerden farklı bir Zayn göreceğinizi belirtmek isterim. Hikayenin de adından anlaşılacağı gibi belalı bir kötü çocukla karşılacağız. Esas olaylar bu bölümden sonra başlıyor. Ilerleyen bölümlerde Zayn'ın Jess ile ne planları olduğunu, o adamın kim olduğunu ve planlarını öğreneceğiz. Ve neden herşeyin Jess ile birlikte başladığını. Umarım bölümü beğenmişsinizdir öpücükleeeeer :*

Dipnot:Bölümler kısa olabilir çünkü telefondan yazıyorum ve bir yerden sonra ellerim kopuyor. Umarım anlarsınız

I Knew You Were TroubleWhere stories live. Discover now