2. Sezon ^Mr. Trouble^ Bölüm 44

5K 165 26
                                    

Öncelikle sizden çok ama çok önemli bir şey yapmanızı istiyorum. Şimdi ben Wattpad'de yapılan bir yarışmaya katıldım,Fanfic bölümünden. Bu hikayeyle. Yorumlara bir lin atıyorum ve sizden oraya girip yorumlara I Knew You Were Trouble yazmanızı istiyorum. Bu benim için çok ama çok önemli lütfen üşenmeyin ve yapın. Lütfen ve lütfeeeeeeeeeeeeeeeeen :((((( Cidden son 3 e kalmam bile çok güzel bir şey olur şu anda sadece 6 kişi bana oy vermiş durumda ve yeniliyorum. Yani lütfen bir el atın. Unutmayın hikayeyi okuduktan sonra yorumlardan attığım linke girip yorumlara hikayenin adını yazın :))

Dünya ne ara dönmeyi bırakmıştı? Ne zaman benim dünyam sadece o ve dudakları olmuştu? Ben şu an niye bu kadar saçma konuşuyorum? Ah merhaba,siz de burdaysanız kaldığımız yerden devam edebiliriz. Hatırlarsanız en son beni yakalayıp dudağıma yapışmış bir Zayn Malik vardı.

Hızla ittirdiğimde kısa bir süre şokla bana baktı. Ardından her zaman suratına duran yamuk sırıtışı belirdi.

"Tadını özlemişim."

Gerçekten mi Zayn? Cidden mi?

"Sen. Sen. Tanrım!" diye sinirle hırladığımda gülümsemesi daha da arttı.

"Sadece benim Jess,Tanrın olarak görmen çok hoş ama değilim." dediğinde sinirle onu geriye doğru ittirdim. Yüzündeki sırıtış yavaşça silinirken ela gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.

"Senden nefret ediyorum anladın mı? Sen ne hakla gelip beni böyle öpebiliyorsun? Sen kimsin be?" diye bağırdığımda ciddi bir ifadeyle bana bakmaya devam etti. Ellerimi saçlarıma atıp çekiştirdiğim ve dişlerimi sıkarak başka taraflara baktım.

Derin nefes alarak kendimi sakinleştirmeye çalışırken önüme gelerek bakışlarımın tekrardan ona dönmesini sağladı.

"Jessica beni affet. Sana yalvarırım. Tanrım. Hayatımda hiç bu kadar aciz kalmamıştım." diye mırıldandığında boş bakışlarla mavi gözlerime onunkilere sabitledim.

"Sana bir şey sormak istiyorum. Beni terk ederken söylediğin sözleri geri alma şansın olsaydı alır mıydın?"

Kararsız bir şekilde gözlerini yüzümde gezdirdi. Vereceği cevaba karar veremediğini gözlerinden görebiliyordum. Hafifçe yutkundu ve kafasını öne doğru eğdi.

"Ben bilmiyorum." alayla güldüğümde telaşla kafasını kaldırdı. "Bak ben ne dediğimi bile doğru düzgün hatırlamıyorum hepsini o anki kızgınlıkla söylemiştim." dediğinde sinirle dudağımı kemirdim.

"Ama hepsinin doğru olduğunu düşünüyorsun değil mi?" dediğimde dudaklarını birbirine bastırdı. Sonra da ellerini 'Bilmiyorum' der gibi havaya kaldırıp tekrar yerine bıraktı.

"Bende öyle düşünmüştüm." dedikten sonra yüzüne son bir kez daha bakıp lunaparkın çıkışına doğru emin adımlarla yürümeye başladım. Eğer arkada bir müzik çalıyor olsaydı aynı Beyonce'un Crazy' In Love klibinde ki yürüyüşü olacağından emindim ama malesef ki içimde daha çok Listen şarkısı çalıyordu.

***-(YORUMLARA BAKMAYI UNUTMAYIIN)

"Jessica hadi çık şu yataktan yaa!" diye başımda çığıran Miranda'yı alıp bir yere fırlatabilir misiniz? Rica ediyorum yani.

"Miranda lütfen git. Bugün yapıcağım bir şey yok ve ben uyumak istiyorum." dediğimde kısa bir süre sessizlik oldu. Ben pes ettiğine inanırken bir anda yüzüme yediğim buz gibi suyla çığlık atarak doğruldum.

"Tanrım! Gerizekalı!"

Miranda kahkaha atarak odadan çıkarken ben hala burnuma kaçan su yüzünden öksürmekle meşguldüm. Sonunda sakinleştiğimde yataktan kalkıp ıslak çarşafları topladım. Yerlerine yenilerini serdikten sonra dolabımın karşısına geçip esneyerek tişört ve eşofman çıkardım. Onları giyerken kapım hafifçe tıklatıldı.

I Knew You Were TroubleWhere stories live. Discover now