Sevgili okuyucalarım votelardan ve okunma sayısından çok memnunum. Sizden istediğim biraz daha yorum ve bana kıvırcık saçlı bir ünlü önermeniz. Tanıtım videosu gibi bir şey yapacağım ama kıza karar veremedim. Görüşleriniz benim için çok önemli şimdiden teşekkürler :)
"Hollanda'ya? Seninle?" dedim tekrar. Zayn'ın birazdan kafası sallamaktan kopacak dersem ne kadar zamandır sorduğumu anlamışsınızdır.
"Hayranlar zaten benden kurtulmak istiyorlar bir de konsere gelirsem beni linç ederler." dediğimde gözlerini devirip telefonunu gözüme soktu.
"Oku." diye emrettiğinde gözlerimi devirip telefonun ekranına baktım. Twitter'da insanlar bizim arkadaşlığımızı nasıl sevdiklerini anlatıyorlardı. Mesela;
"Jess ve Zayn'ın arkadaşlıkları kadar sevdiğim bir şey de turta! Düşünün o derece!"
"Jess Zayn'ın Perrieden uzak durmasını sağlıyorsa,Jess'i seviyorum."
"Eğer grubun arkadaşlıklarından birinin sevgili olma durumu olsaydı Jess ve Zayn'ı desteklerdim."
Gülerek tekrar Zayn'ın gözlerinin içine baktım.
"İyi. Geliyorum." dediğimde mutluluk gözlerinin içine kadar çıktı. Gülerken her zaman olduğu gibi yine gözleri kısılmıştı ve bu da onda en çok hoşuma giden şeylerden biriydi.
"Ben valizimi hazırlamaya gidiyorum." dediğimde beni duymadan kendini koltuğuma atıp uzanıp kumandayı aldı.
"Ve sende böyle yat. Tabi." dedim ve odama gidip hemen yatağımın altından valizimi çıkarıp içine eşyalarımı sokuşturmaya başladım. İki tane zımbalı ve renkli şort,bir tane gece giymek için kısa pembe elbise atıp topuklulularımı bir kenara tıktım. İç çamaşırı saç düzleştirici de aldıktan sonra şimdi giymek için çıkardığım New York yazan tişörtümü ve kot şortumu giydim.
"Ben hazırım!" diye seslenip odadan çıktım. Zayn da televizyonu kapayıp geldi ve valizi elimden alıp arabaya doğru götürdü. Bagaja koyduktan sonra sürücü tarafına geçip arabayı çalıştırdı ben de bu sırada evin kapısını kilitledim ve yolcu tarafına bindim.
Havaalanına hızlı bir şekilde giriş yapıp çocukları bulduk. Pasaport kontrolü gibi şeyleri de hallettikten sonra özel uçaklarına binip havalandık. Cam kenarında olduğum için kulaklıklarımı takıp dışarıyı izlemeye başladım. Ama bir süre sonra sıkan bulutlar yüzünden çantama tıkıştırdım bir dergiyi çıkarıp okumaya başladım.
Kısa bir süre sonra dergi elimden uçunca sinirle kulaklığımı çıkarıp yanımda ki kişiye baktım.
"Ne yani hiç konuşmayacak mısın?" dedi Zayn çocuk gibi. Suratında ki ifade zaten çocuk gibiydi.
"Uçakta konuşurken midem bulanıyor." diye bir yalan uydurup kulaklıklarımı geri takıcakken gülerek beni durdurdu.
"Uçakta giderken kitap okuyorsun müzik dinliyorsun ama konuşunca mı miden bulanıyor. Jess. Saçmalamayı kes." dediğinde kızarıp diğer kulaklığımı da çıkardım.
"Ne konuşmak istiyorsun? Sanki her şeyini bilmiyormuşum gibi ya da sen benim herşeyimi bilmiyormuşsun gibi?"
"Neden bu kadar huysuzsun?" dedi sesini yükselterek.
Cidden neden bu kadar huysuzdum.
"Bilmiyorum." dedim mırıldanarak ve oturduğum koltuğa daha fazla gömüldüm.
"Bak sana istemediğin bir şeyi yaptırmam tamam mı? İstiyorsan Hollanda'dan ilk uçakla dönersin." dedi ve yanımdan kalkıp Harry'nin yanına oturdu. Bravo bana çocuğu kendimden soğutmakta üstüme yok.
