3. Sezon 60. Bölüm

1.6K 83 4
                                    

Bekletme için özür dilerim. İlk Wattpad'ime bir şeyler oldu,daha sonra Soma olayı sonra da benim başlayan sınav haftam sayesinde yazmaya zamanım kalmadı. Artık sınavlarım bittiği için bölümleri daha sık yazacağım zaten tatile de giriyoruz. Umarım bölüm hoşunuza gider,iyi okumalar.

"O adam için böyle giyinip süslendiğine inanamıyorum." dediğinde dişlerimi sıkarak belki de bugün bininci kez kendime sabırlı olmam gerektiğini hatırlattım. Eğer kendimi sıkmazsam o kaldırdığı saçlarını teker teker yolacaktım.

"Senin pisliğin için gidiyorum. Pijamalarımla mı gitmemi tercih ederdin?" Gözlerini devirdiğinde makyajımı bitirip göz kalemini makyaj çantasının içine bıraktım. Küçük siyah çantamı alıp ayağa kalktığımda bakışlarını uzun bir süre üzerimde gezdirdi.

Ona aldırmadan odadan çıkıp yan odamızda ki Carmen'in odasına girdim. Yatakta uyuyan bebeğimi bir kaç kez öpüp kokladıktan sonra kapısını yavaşça kapatarak odasından çıktım. Zayn ile birlikte evden çıktıktan sonra Carlos'un adresini attığı restoranta doğru yola çıktık.

"Ben bu sefer içeride olmaaycağım. Çünkü beni görürse bir şeyler çakabilir. Restoranın bütün planlarını aldım, ve arka tarafta bekliyor olacağım. Ters bir şey olduğu anda mutfakta ki kapıdan çıkmanı istiyorum. Tamam mı?"

Kafamı sallayarak onu onayladım. Kısa bir mesafe daha gittikten sonra arabayı arka sokakta park etti.  Uzanıp alnımı öpmesine sesimi çıkarmadım ve gözlerimi kapatarak çekilmesini bekledim.

Ama o beni şaşırtarak alnımdan dudaklarıma indi ve dudaklarımızı uzun bir süre meşgul etti. Geri çekildiğinde kesilen nefesim yüzünden öksürdüm.

"Dikkatli ol. Ne olursa olsun şu dünyada tek sana ve kızımıza değer veriyorum." dediğinde kafamı salladım. Arabadan inmek için hareketlendiğimde son kez dönüp ona baktım. Güven dolu bir gülümseme yolladığında tüm cesaretimi topladım ve indim. Mutfaktan içeri girdiğimde şaşırsalar da beni içeri götürüp Carlos'un çoktan gelip oturduğu masaya gönderdiler.

"Mutfakta ne işin olduğunu sormak istemiyorum." diye güldüğünde gülerek karşılık verdim. Uzanıp beni öpmesine izin verdim. Bunun karşılığında hızlı bir hareketle yanıma gelip sandalyemi çekerek oturmama yardım etti.

Centilmence hareketine hafifçe gülerek karşılık verdim ve karşıma oturmasını bekledim. Oturduğunda uzun bir süre konuşmadan beni izledi. Garson elinde su bulunan bir şişe ve iki tane menüyle gelince biraz geri çekildi.

"Ne yemek istersin?" diye sorduğunda gözlerimi menüde gezdirdim. Eğer karşımda oturan Zayn olsaydı ne sevdiğimi bildiği için sormaya bile gerek duymadan siparişimi verirdi. Bu adam ile O'nu karşılaştırmam saçmaydı evet ama yine de duramıyordum.

Sonunda sıradan bir şeyler sipariş edip geriye çekildim. Bana kendim hakkında sorular sormasına izin verdim. Bazen sanki bazı şeyleri bilerek soruyor gibi hissetsem de bunu belli etmeden soruları ustalıkla atlattım. Onun hakkında da bazı şeyler öğrenmiştim.

Mesela babası öldüğünden beri şirketin başına onun geçtiğini ve babasının bıraktığı işleri tamamlamak için çalıştığını.

Bunu duyduğumda ürpersem de belli etmeden dinlemeye devam ettim. İşleri hakkında konuştuktan sonra zamanın geçtiğini fark ettim.

"Artık kalksak olur mu?" Sorumu bekletmeden onayladığında hesabı ödedi ve kalktık. Evime bırakmayı teklif etse de taksiyle gidebileceğimi söyleyerek onu reddettim ve hayatımda ilk kez böyle bir durumda ısrar etmeyen bir erkeğe rastladım. Bunu bilerek yaptığını,Zayn'la aramızda bir bağ olduğunu düşündüğü için yaptığını düşününce gerçekten de bir taksiye bindim.

I Knew You Were TroubleWhere stories live. Discover now