Kız isteme

3.6K 157 0
                                    


Berfin, Gül 'e ulaşamayınca ve bütün olaylar onu gösterince telaşlanmaya başladı .Eğer abisiyle evlenecek kız Gül ise ne yapacaktı. Onu kurtaramazdı hiçbir yardımı dokunmazdı. Annesine haber verse olaylar daha da karışacaktı. Eğer doğru ise Gül'ün annesinin yaşadığı ortaya çıkacaktı bu daha da kötüydü. Abisini bulup bundan emin olması gerekti.

Selim yine atıyla gitmişti akşama kadar da gelmezdi .Onun içinde üzülüyordu kaç gündür düşünmekten uyumuyordu bile .Biliyordu ki abisi Bahar'ı çok seviyor ama kavuşamazlar, korkuyordu, olacaklar felaketti. Eğer o Gül arkadaşı olan Gül ise onunla arkadaş olma sebeplerin olanlardan sonra yanlış anlayabilir bir daha güvenmezdi. Eğer Gül'ün dostluğunu kayıp ederse bu çok kötü olabilirdi. Bir yandan da biraz sevinmişti , en sevdiği iki insan evleneceklerdi. Ama ikisi de birbirini sevmeden düşmanca. İşte bu çok kötüydü Gül 'ü de abisini de çok iyi tanıyordu.

Selim amcasının bağ evinde idi. Sırdaşı amcasının yanına gelmişti. Oturduğu koltukta çaresiz bir şekilde amcasına döndü , "Çok korkuyorum amca, çaresizim yardım et. Bir çıkmaza düştüm kurtulamıyorum. Eğer evlenmezsem bu kan daha da çok kızışacak. Eğer evlenirsem sevdiğimi kaybedeceğim, ne yapacağım bana bir çare göster?"

Baran ağa yeğeninin çaresizliğini görüyor ama elinden bir şey gelmiyordu kendisi de bu kanın kurbanıydı zaten. Sevdiğiyle arasına bu kan girmemiş miydi. Yıllardır içinde büyüttüğü bu sır onu içten içe yok ediyordu.

"Ağa oğlum bilirim kalbin bir başkası için atıyor ama başka çare yoktur. Bu kana iki kurban gerekliydi biri sen biri de o zavallı kız . Keşke bir yol olsaydı ama yoktur. Sevdanı içine gömüp yaşamaktan başka çaren yoktur. Artık bu işin dönüşü yok, sakın bir delilik yapma oğul sakın ha! yoksa işler daha da çözülmez hale gelir . Bırakalım zamana, olacakları hiç kimse bilemez Allahtan başka" demişti ama sözleri yeğeni için bir çare değildi.

"İyi dersin de amca, bu öyle bir iş ki bu sevda sonum olacakmış gibi hissediyorum. Kendimden korkuyorum. Artık ben eski ben değilim ,kendime hakim olamıyorum sanki bir boşlukta sürünüp gidiyorum."

"Sen güçlüdürsün oğul ,kendine sahip çıkacaksın. Hatta herkesi sen koruyacaksın. Bu kanı senden başka durduracak kimse yok oğul. Üzerinde doğmamış çocukların bile canının garantisi vardır. Bunu böyle bil ve git iste şu kızı. Bu düğün olsun bu iş burada bitsin hem belki kız iyi birisidir mutlu olursunuz belli mi olur?"

Selim'in gözlerinin önüne Gül'ün kimlikteki hali geldi. "Melek gibi bir yüzü var amca, eminim o da çaresizdir şimdi. Belki de hiç birşey den haberi yoktur, kim bilir"

" Doğru dersin, ağa oğlum. O kızın canı da sana emanettir. Artık kızı herkes öğrendi eğer bu düğün olmazsa onun içinde karar bellidir. Artık sağ bırakmazlar onu, anasının cezasını kızına keserler, bilirsin".

Selim çaresiz bir şekilde amcasının dediklerini kabullendi.

"Galiba doğru söylüyorsun" dedi çaresiz bir şekilde. Ayağa kalktı gitmeye hazırlanıyordu. "Neyse ben eve gideyim artık, malum bu akşam kız istenmeye gidiliyor geç kalmayayım" demiş Atının yanınna gitmişti. "Hadi Rüzgar, bize yol göründü. Gidelim artık" Selim atına binmiş ve uzaklaşmıştı amcasının yanından.

Selim'in adını amcası koymuştu.Selim uzun boylu, kumral, ela gözlü, yakışıklı bir gençti. Buralar da onun yiğitliği hep dillerde idi. Mertti, sözünün eri idi ,okumuş doktor olmuş ama aşiretin başına geçtiği için mesleğini bile yapamıyordu. Bütün gençlik hayallerinden vazgeçmişti ağalığı yüzünden. Şimdi de sevdiğinden vazgeçiyordu.

BİR GÖNÜL 'E AŞK  GiRINCE(TAMAMLADI)Where stories live. Discover now