İlk Tanışma

3.7K 145 0
                                    

Gül hiçbir şeyden habersiz yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Odaya giren gün ışığının etkisiyle gözlerini usulca açtı. Kendini çok yorgun hissediyordu. Yattığı yerden usulca kalktı. Bir an uyku sersemliğine nerde oluğunu algılayamadı. Boş gözlerle odaya baktı. Odada yalnız olmadığını gördü. Çünkü karşısındaki kanepede bir adam uyuyordu.

Elleriyle saçlarını karıştırdı. "Off olamaz Allah'ım demek yaşadıklarım rüya değilmiş" dedi sıkıntılı bir şekilde. Oysa ne kadarda isterdi her şeyin bir rüya olmasını. Ama gerçekti. Usulca yatağından kalktı. Gelinliği ile uyumuştu.O gelinlikle nasıl uyuyabilmişti, hayret etti kendisine. Üstelik ilk defa geldiği bir yerde hiç uyanmadan geceyi sabah etmişti.Eski Gül olsa ilk defa kaldığı bir evde defalarca uyanır geceyi bir türlü gündüz edemezdi. Ama o artık eski Gül değildi. Bunu net bir şekilde görebiliyordu. Karşı kanepede uyuyan adam da bunun en büyük delili idi.

Kim di o adam. Gerçekten de kocası mı idi o şimdi. Bir evetle gerçekten de insanların hayatı birleşirmiydi ki. Her şey bu kadar basitmiydi peki? Ne yapacaktı, nasıl davranacaktı? Bu içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulacaktı?

" bir mucize olsun Allahım" dedi. "ne yapacağımı bilemiyorum, bu yaşadıklarım bir kabus" diyordu. Elleriyle yüzünü kapattı ağlamak istemiyordu, ağlamamalıydı. Gözlerini yumdu ve derin bir nefes aldı. Gözlerini açtığında kanepeye uzanmış olan adamı gördü yine.

Ne zaman gelmişti acaba odaya? Gelişini duymamıştı. Selim damatlığını çıkarmadan, kanepeye uzanmıştı. Ceketini kendine örtü olarak kullanmıştı. Gül usulca Selim'in yanına gitti. Selim uyuyordu. Dikkatlice Selim'in yüzüne baktı. Onu ilk dün gece görmüştü ve bu sabahta onunla aynı odada uyanıyordu. "hayat ne garip"dedi ve acı acı gülümsedi. Şimdi bu adam onun kocasıydı. Yeni gördüğü o adam artık onun diğer yarısıydı. Birini tanımadan onunla evlenmek, tam bir delilik işiydi. Ama Gül'ün içinde bulunduğu durum daha da garipti. Şimdi ona ne diyecekti, nasıl davranacaktı?

Selim'in yanından sessizce ayrıldı. Usulca pencereye doğru gitti. Bulunduğu pencere avluya bakıyordu. Ortalıkta kimse gözükmüyordu. Boş avluyu seyretmeye koyulmuştu. Derin düşünceler içinde sadece taş avluya bakıyordu.

Birden bir ses "Günaydın" dedi. Gül sesi duyunca bir an irkildi. Telaşla sesin geldiği yöne baktı. Selim uzandığı kanepeden doğrulmuş gözlerini oğuşturarak kendisine bakıyordu.

Gül ,ne diyeceğini bilemedi, sadece boş boş ona baktı.

Selim de kendisine boş gözlerle bakan geline baktı. Sıkıntıdan saçlarını karıştırdı. Çünkü büyük bir problem vardı. Büyük ve güzel bir problem. Kendisine gelmesi gerekiyordu. Daha ilk dakikada ne düşünüyordu öyle güzel problem mi demişti az önce. Derin bir nefes aldı. Uzandığı kanepeden kalktı ve kanepede uyumanın iyi bir fikir olmadığına karar verdi. Bu kanepe problemini çözmesi gerekiyordu. Çünkü daracık yerde uyumak ona göre değildi. Rahat ve geniş yatağınıda karşısında kendisine şaşkın şaşkın bakan gelin'e vermişti. Usulca Gül'e doğru yürümeye başladı. Gül sanki donup kalmıştı,hiç hareket etmiyordu. Selim ise Gül'e doğru yürümeye devam ediyordu. Gül'ün karşısına geldiğinde durdu. Gül kendisinden bayağı kısa idi yanına geldiğinde bunu daha net görebiliyordu. Sağ elini Gül'e uzattı.

Gül ani bir refleksle "Dokunma bana!" diye bağırdı. Kaşlarını düşürmüştü,bakışları sertti. Bu ses nasıl çıkmıştı, kendisi de anlayamadı.

Selim sakin bir ses tonuyla "Korkma benden, sana zarar verecek değilim" dedi. Elini Gül'ün üzerinden çekti. " sadece seni yakından görmek istedim, açıkçası nasıl biriyle evlendiğimi bile bilmiyorum" dedi ve hafif bir tebessüm etti. Gece karanlığında bir de duvağın altına gizlenmiş olan bu yüzü nasıl görebilirdi. Hiç görmediği bir kadını kendisine eş olarak almıştı.Hayatı tam saçmalıktı ona göre. Üstelik, bu saçma durumda kendisi yanlız değildi. Kaşsında çaresiz çocuk gibi duran beyazlar içindeki kız da aynı durumda idi.

BİR GÖNÜL 'E AŞK  GiRINCE(TAMAMLADI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin