BİR GÖNÜL 'E AŞK GiRINCE(TAMAMLADI)

Şampuan

Hanımağa bir türlü odasından çıkmayan gelinine sinir olmuştu. Saat öyle olmuştu ve gelin hala uyanmamıştı. Bu yeni gelinle işi zordu Şehirli kız tabi diyordu ne anlayacak buraların adetini ama öğrenecekti elbet. Koskoca ağa karısıydı o. Nasıl kocasını yolcu etmiyordu, üstelik hala uyanmamıştı bile. Ağa karısı olduğunun farkına varsa eyi olur diye söyleniyordu.

Berfin annesinin tavırlarını biliyordu. Annesini de çok iyi tanıyordu. Kendisine gore çok iyi bir anneydi evlatlarının hepsinin üzerine titrerdi ama iyi de kaynana olurdu. Berfin şimdiden annesi ile Gül'ün arasında kalacağını hissetmişti bile.

Hanım ağa,hep yıllarca oğluna alacağı gelinleri seçip seçip durmuştu. Ama kendi istediği değil hatta istemediği bir gelin almıştı kendisine. Hanımağa Cano"yu iyi tanıyordu,gençliğinde hep kıskanmıştı Canoyu. Kendisi ağa kızı değildi Cano ise bir ağa kızıydı. Onun yaşadığı hayatı hep kıskanmıştı zaten sonra kendisi ağa karısı olmuştu ve bu gücünü de doyasıya kullanmıştı. Şimdi yerine o güzelliğini bile kıskandığı o kadının kızı gelini olmuştu.Üstelik o da annesi kadar güzeldi. Ve bu evde o farketmese bile onun sözü kendisinin sözünden önde geliyordu.Ne de olsa Selim'in karısıydı. O şehir kızı bunu farkederse bu durumu kendi için kullanabilirdi.

Gül çoktan erkende uyanmıştı bile. Ama dışarı çıkmak, insanlarla muhatap olmak istemiyordu. Bu etrafı dört duvarla çevrili hapisanesinde bir o tarafa bir bir bu tarafa çaresizce dolanıyordu. Önce duş almaya karar vermişti banyoya girdi. Banyo kocamandı aslında koca konağın sınırları nereye kadardı bilmek istiyordu yeni evinin ama kendisine gore hapishanesinin sınırlarını bilmek istiyordu. Eğer bu evin banyoları odaları kadar büyükse konağı düşünmek bile istemiyordu. Banyoda bile kendisine ait hiç bir eşya yoktu aslında bu evde ona dair hiçbir şey yoktu ne işi vardı o zaman bu evde. Banyo da Selim'in şampuanı vardı ama kendisi neyle yıkanacaktı şimdi. Dün Selim'in şampuanını kullanmıştı, hatta kıyafetini bile giymişti ama Selim'in o erkeksi kokusunu gün boyunca üzerinde taşıması onu huzursuz hissettirmişti. Tekrar onun şampuanını kullanamazdı, bu işkenceyi kendine yapamazdı. Berfin geldi aklına. Onu bulmalıydı, ama bu dışarı çıkacağı anlamına geliyordu .

Dışarı çıktığında güneş tepede duruyordu bu demek oluyordu ki öyle saatlerinin içindeydi. Ne garip zamanı bile ilkel yollarla çözmeye çalışıyordu. Telefonu bilgisayarı hiçbir teknolojik eşyası yok tu burda. Kocaman bir avludan geçip büyük bir kapının önünde durdu. Koca konakta nerde bulacaktı ki bu kızı. O da annesinden korkusuna yanına bile gelmiyordu. Bir de arkadaş olacak diyordu kendi kendine. Neyse ki doğru yerdeydi salona gelmişti farkında olmadan. Salondan içeri girdiğinde kayınvaldesinin sinirli bakışlarıyla karşılaştı o an o kadar korkmuştu ki.

Herkese Merhaba diye içeri girdi en sevimli haliyle. Odanın içinde olan temizlikçi kızlar ellerindeki toz bezleriyle etraftaki tozları alıyorlardı yeni gelinin bu selam şekli onların gülmesine sebep olmuştu. Tabi hanımağalarının bakışını gördükleri zaman gülüşleri yarım kaldı. Berfin Gül'ü kapıda görür görmez ayağa kalkmıştı. Gül selamını kimse almayınca umursamadı bile Berfin'e doğru yöneldi . Berfin şimdi ne demeliydi ne yapacaktı .

" Berfin, ben de seni arıyordum. Senden bir şey isteyecektim de" dedi arkadaşının önünde durarak.

Gelin hanım diye bir ses duydu. Bu hanımağaydı. "karıştırdın galiba, o evin hizmetlisi değil kızıdır. Bir şey isteyeceksen hizmetçilere diyeceksen" dedi sinirli bir şekilde.

Gül şaşırmıştı, tabi yaa dedi içinden, şimdi hatırlamıştı Berfin"i tanımıyordu.Öyle davranması gerekiyordu. Ama bu lanet evde de tek tanıdığı insan oydu.

Berfin, annesini bakışlarını görünce hemen ileri atıldı. Önemli değil anne, ben yardımcı olurum yengeme. Diyerek Gül'e hadi yenge gidelim diyordu. Gül yenge mi? der gibi bir bakış atmıştı Berfin'e.