Gizli Bağ(Barış)

2.7K 132 0
                                    

Aradan sekiz ay geçmişti. Herkes yeni hayatına alışmaya çalışıyordu. Murat Amerika'ya Gül'ün yanına gelip gitmişti arada ama fazla kalamamıştı. Selim ona çok fazla sorumluluk yüklüyordu. İşlerinin çoğunu ona yaptırıyordu. Murat ise her fırsatta Amerika'ya gidiyordu. Gidişinin tek nedenini Berfin biliyordu.

Gül hamileliğini son zamanlarını yaşıyordu. Artık eskisi kadar hareket edemiyordu. Uyurken bile zorluk çekiyordu. Kilo bile almıştı. Selma hanım yeğeninin kilolarıyla dalga geçiyordu hep.

Gül daha sakindi artık. Arada bir Selim aklına geliyor ama bir şekilde düşüncelerinden kurtuluyordu. Ne kadar kaçsa da onu asla unutamayacaktı çünkü ona ait olan çocuğu her zaman Gül'ün hayatında olacaktı. Bu çocuk onların arasındaki gizli bağ idi. Gül bir an önce bebeğini kucağına almak istiyordu.

Bir gün Selma hanıma Türkiye den telefon geldi. Telefonun ucundaki Selma hanım fenalaşmıştı. Ağlayarak yeğenine bakıyordu. Gül oturduğu yerden halasının yanına geldi.

"Ne oldu Hala neyin var?" diye sordu.

Selma hanım "Babam !"diyebildi sadece...

Gül merakla "yoksa dedeme bir şey mi oldu? Hala söyle" diye bağırıyordu.

Selma hanım ağlayarak. "Annem aradı fenalaşmış durumu çok kötüymüş bizi istiyor İstanbul'a."

Gül İstanbul kelimesini duyunca birden durgunlaştı. "Ama Hala!" diyebildi sadece.

Halası sinirli bir şekilde "sana deden ölüyor diyorum sen hala korkuyorsun oraya gitmekten. Bir daha babamı göremeyebilirim sen istersen gelme ben ilk uçakla gidiyorum" dedi ve odasına gitti.

Gül oracıkta oturup kalmıştı. Geri dönmek onun için büyük bir olaydı. Korkuyordu. Kendisi için değil bebeği için korkuyordu. Usulca yerinden kalktı ve odasına döndü.

Halası çoktan hazırlanmış telefonla biletini ayarlamıştı. "Yeğenine gelmiyor musun?" diye sordu.

Gül , bebeğini işaret ederek "Hala uçak yasak biliyorsun" diyebildi.

Halası "sen bilirsin" diyerek evden ayrıldı.

Halası gittikten sonra Gül evde tek başına kalmıştı. Düşünceleriyle birlikte tabi. Gitmek istiyordu dedesini çok merak ediyordu. Ama bir şeyler onu huzursuz ediyordu.

Bir gün sonra halası aramış dedesinin durumunun çok kritik olduğunu söylemişti. Gül daha fazla dayanamadı ve yasak olduğu halde uçağa binmeye karar verdi.

Sabaha karşı Atatürk havalimanına gelmişti. Ama yolculuğu çok yorucu olmuştu. Karnında ağrılar vardı. Kendisini taksinin içine zor attı. Adresi taksiciye verdi.

Eve vardığında yorgunluktan bitkin bir haldeydi. Üzerini değiştirip hastaneye gidecekti. Ama sıklaşan ağrıları bir türlü buna müsaade etmiyordu. Kıyafetlerini değiştirdi. Tam dışarı çıkacakken sancıları sıklaştı dayanamıyordu. Kapının önüne yığılıp kalmıştı. Çantasından telefonunu çıkarmaya çalışıyordu ama başaramıyordu.

Zorunlu yolculuktan dolayı doğumu erken oluyordu. Telefonu çıkardığında ambulansı arayacakken birden telefonu çaldı. Bu Murattı. Her zaman bu saatlerde mutlaka arardı.

Gül kıvranarak telefona cevap verdi.

Murat ile Selim birlikte bir toplantıya yetişiyorlardı. Selim arabayı kullanıyordu. Kuzeninin Amerikada bir kızla ilişkisi olduğu biliyordu. Murat yanında kızı arıyordu şimdi de.

"Alo Gül merhaba nasılsın?" diye sordu?

Selim Gül adını duyunca ani bir firen yaptı istemsizce. Onun adını duymak bile onu etkiliyordu. Ama her Gül o olacak değildi ki?

BİR GÖNÜL 'E AŞK  GiRINCE(TAMAMLADI)Where stories live. Discover now