Yeniden Ölüm Çemberi

3K 128 0
                                    


Gözlerin başkasına bakacak kadar unutmuş sa beni?

bil ki ey sevgili

Kalmamıştır artık

Biz diye biri...

Gül odasında oturmuş sessizce düşünüyordu. Bebeğini doğrumaya karar vermişti. Ne de olsa o bebek sadece Selim'in değildi. Kendisine aitti o bebek. Ve bundan sonraki yaşamını onun için yaşayacaktı. Bebeğini kimseye muhtaç etmeyecekti. Annesi gibi bir anne olmayacaktı en önemlisi de onu herkesten koruyacaktı özellikle babasından koruyacaktı. Telefonunun sesiyle irkildi.

Arama Türkiyeden di. "Efendim" dedi.

"Alo Gül, kusura bakma seni bu saatte rahatsız ettim uyumamıştırsın inşallah."

Gül gülümseyerek

" hayır uyumadım gündüz vakti uyumak huyum değildir Murat" dedi.

Murat "haaa, yaaa ben zaman farkını hep unuttum orada gece sandım kusura bakma nasılsın?"

"Ben iyiyim de sen değilsin galiba, ne o düğün istediğin gibi olmadı galiba."

"Yok aslında güzel oldu da ben seni düşünmüştüm ne yaptığını merak ettim dayanamadım aradım."

"Beni düşündüğün için çok teşekkür ederim merak etme gayet iyiyim, geldiğinde çok şaşıracaksın."

"Aslında ben gelemeyeceğim için biraz üzgünüm. Maalesef düğünden sonra hemen kaçamıyorum. Amcaoğlu yeni evlendiği için bir sure işlerle meşkul olmayacak ve bütün işler bana kaldı hemen dönemiyorum yani".

"Üzülme bu kadar, ne güzel işte yardım için kalıyorsun. Hem gelip ne yapacaksın burada? kal akrabalarının yanında. Hem onlardan uzak kalman saçmaydı bana kalırsa. Bir ailen olması önemli kıymetini bil."

"Orası öyle de beni buraya bağlayan bir şey yok orada ise ..."

"Ne oldu Murat neden sustun?"

"Hiiç dalmışım biraz, neyse ben çok yoruldum şimdi yatmam lazım. Malum yarın çok işlerim var sana iyi geceler. Haaa afedersin iyi günler."

"Sana da iyi geceler Murat" diye gülmüştü Gül.

"Haaa gül kapatma."

"Kapamadım buradayım bir şey mi oldu?"

"Şeeyy, Kendine iyi bak iyi ol Gül, mutlu ol, sen buna değersin" dedi ve kapattı. Telefonu kapattığında heyecandan ölmek üzereydi. Bu kızdan gerçekten de hoşlanmıştı.

Gül telefonun başında şaşkın bir vaziyette kaldı. O adamın kendisine olan ilgisini anlamıştı. Ne yapacaktı şimdi...

Düğün olayından sonra Hancıoğlu konağı bir kez daha karışmıştı. Bu düğünün kendilerine inat yapıldığını düşünüyorlardı çünkü. Maho yıkılan gururu ve rezil oluşunun üzerine bir kez daha başının öne eğilişinin sebebini kendisi yok edecekti bu defa kararlıydı. Çoktan Amerika için hazırlıklara başlamıştı. Gül e ulaşması zor olmamıştı.

Düğünün olduğu gece o da Amerika ya varmak üzereydi. Herkesi de İstanbul'a doktora gittiğini söylemişti. Sadece karısı onun nereye gittiğini biliyordu. Torunu Baran'ı da arkasından yollamıştı. Çünkü Maho ağanın gidişi gidiş değildi. Amacı belliydi torununu kendi elleriyle öldürecekti.

Gül, yeni bir güne uyanmaya hazırlanıyordu. Sabah bulantıları azalmak yerine devamlı artıyordu. Yine bulantıyla uyanmıştı. Halası bile daha yeni uyanmıştı.

BİR GÖNÜL 'E AŞK  GiRINCE(TAMAMLADI)Where stories live. Discover now