Beklenen Karar

2.7K 126 0
                                    


Sabaha kadar uyumamıştı Urfa'nın gündüz sıcağı kadar gece ayazıda kötüydü ama Selim'in içine soğuk işlemiyordu . Gül niçin yapmıştı bunu,ne olcaktı şimdi ya ölüm kararı çıkarsa? Bu belliydi kendi de biliyordu ölüm kararının çıkacağını ama Gül ün ölmesini istemiyordu ya kendisine öldürtürlerse Gül ü ne yapardı o zaman?

Böyle durumlara hep karşı çıkmıştı bir insanın ölümüne başkaları karar veremezdi bu bir haksızlıktı. Ne kadar direnirse dirensin törelerin karşısında yenik düşüyordu. Bu yüzden ağa olmak zorunda kalmıştı oysa yaşadığı hayatı kendi seçmemişti. İstemiyordu o sadece doktor olmak istemişti olmuştu da ama kendini hastahanede değil aşiretin başında bir ağa olarak bulmuştu. Şimdi tekrar törenin bir yüzüyle karşı karşıyaydı. Onlar karısı için ölüm kararı vereceklerdi ve bunu kendisinin yapmasını isteyeceklerdi. O hayat kurtarmak için okuyan bir insandı ama ondan birilerinin hayatını sonlandırmasını isteyeceklerdi. O birisi de daha yeni yeni tanıdığı hatta sevdiği karısıydı. Onu geç bulmuş ve erken kaybetmişti.

Sabah olmuş aşiret ağaları toplanmıştı. Saatlerce tartıştılar ve sonucu açıklamak için iki aşiretin ağasını çağırdılar. Maho ağa ve Selim kararı dinliyorlardı. Aralarındaki en yaşlıları kararı açıkladı. Karar belli idi. Gül'ün cezası ölümdü ve onu öldürme işi kocasına kalıyordu.

Selim, duyduğu karar karşısında bir kez daha yıkıldı. Şimdi sevdiği kadını kendisi mi öldürecekti? Onun yerine kendisini öldürse canı daha az yanardı.

Ne olacaktı şimdi ?kırılan gururuna mı üzülsün, barışın bozulmasına mı üzülsün, yoksa onu öldürmek zorunda olduğuna mı? Ne düşündüğünü kendisi de bilmiyordu. Tek bildiği o kız kendisini kandırmıştı hem de onun gözlerinde kendisine ait sandığı sevgi pırıltıları varken. Belki yanında başka bir adam vardı. Bu evliliğe alışmayı deneseydi en azından. Hiç mi sevme ihtimali yoktu? "Tamam haklı olabilirdi, zorla olmuş bir evlilik olabilirdi ama bu durum? "diyordu bu durum, nasılda böyle bağlanmıştı karısına nasıl farkında olmadan ona aşık olmuştu?...

Gül, her şeyden habersiz Amerika'ya geldiğinde halasının yanına gitmemişti. Çünkü biliyordu ki ilk aranılacak yerlerden birisiydi orası. Yazları oraya sıkça gittiği için orda kendine arkadaş edinmişti. Arkadaşı da kendisi gibi Türk kızıydı. Ceyda ansızın gelen arkadaşını sevgiyle karşıladı.

Gül, başından geçenleri anlattığında arkadaşı şaşkınlığını gizleyememişti.

"Nasıl olabilir böyle bir şey, hala böyle şeyler devam edebiliyor mu?" Diyordu.

Gül, "oluyormuş işte benim başıma geldi."

"Peki şimdi ne olacak, yani ya seni bulurlarsa?"

"Aslında tam olarak ben de bilmiyorum. Dedim ya çok fazla yaşamlarını bilmiyorum. Daha üç aylık evliyim çoğunu İstanbul da geçirdim zaten. Bu yüzden onları tanıma fırsatı bulamadım. Ama Berfin'in anlattıklarına bakılırsa benim peşimdeler ve beni öldürebilirler."

"Neee, yok artık nasıl böyle bir şey olabilir? Gül senin ne suçun var ?"

"Kimse suçlu haklı aramıyor Ceyda, onlara göre ben onların yasalarını çiğnedim , namuslarını kirlettim. Ama yapamazdım Ceyda , sana anlattım. Bu evlilik benim için bir felaket olurdu. Ben birbirini seven iki insanın arasına girdim. Başkasını seven bir adamla sırf onlar istedi diye ömrümü geçiremezdim." Sesinde keder gözlerinde ise yaş vardı.

"Düşünsene Ceyda, o adam beni asla sevmeyecekti, bana asla aşkla bakmayacaktı, bir ömür sevgisiz bir hayat olacaktı. Kocamın başkasına aşık olduğunu bile bile nasıl kalabilir dim ki ben? Ben aradan çekilirsem belki onlar... "dedi duraksadı. "Onlar kavuşur" diyecekti ama kavuşmalarını istiyor muyudu gerçekten?

Ceyda arkadaşına dikkatlice bakarak. "Sen kocana aşıksın Gül" dedi.

Gül arkadaşına öfkeyle, "ne saçmalıyorsun? ona aşıkmıyım ben ona aşığım öyle mi? güldürme beni yani bu kadar konuşmamdan böyle anlam çıktı öyle mi? O ağa bozuntusu yarı doktora haaa,gerçekten saçmaladın Ceyda"

"Evet aşıksın Gül, bu her yerinden belli. Sen zorunlu evliliğinden değil, o adamın seni hiç sevmeyeceğini düşündüğün için kaçtın. Sen töreden değil aşktan kaçtın Gül. Bu her halinden belli. Ah benim güzel arkadaşım. Belki de bitmiş gitmiş bir gönül işiydi.Keşke ona sorsaydın bu aşk hikayesini."

Gül öfkeyle ayağa kalkmıştı. Öfkeliydi çünkü arkadaşı haklıydı. Kendisine bir türlü itiraf edemediği gerçeği arkadaşı yüzüne vurmuştu.

"Sen gerçekten de saçmaladın Ceyda. Bu konuyu kapatalım artık onun hakkında tek kelime bile etmek istemiyorum." Diyordu ama yüreğini her zerresi ona aitti. Onu nasıl unutabilirdi ki?


BİR GÖNÜL 'E AŞK  GiRINCE(TAMAMLADI)Where stories live. Discover now