Hiçbir şey korkulduğu gibi olmamıştı. İki aşirette ilk başlarda birbirlerine mesafeli bir şekilde yaklaşsalar da saatler geçtikçe ortam, sıcak bir aile yemeğine dönüşmüştü. Kemal bey bile mutlu olmuştu bu yemekten. Uzun uzun inceledi iki aşiretide. Canından çok sevdiği güzel torunu iki aşiretin arasında bir yerde duruyordu. Bu durum Kemal Bey'i endişelendiriyordu. Ama bir şeyden emindi Gül'ünün üzerine titreyen sadece kendisi değildi. Kendi gibi başkalarına da rastlamıştı. Maho ağa onu çok şaşırtmıştı. Gül'ün adını ağzına aldığında Maho ağanın mutluluğu her halinden belli oluyordu. Maho ağa da en az kendisi kadar torununu seviyordu bunu görmüştü. Bu durum içine su serpmişti. Üstelik Maho ağayı sevmişti. Ona Mahmut Bey diyerek resmen Maho ağaya işkence ediyordu. Maho ağa, Mahmut Bey kelimesini duydukça şekilden şekle giriyor ama konuğuna bir şey de diyemiyordu. Bu durum Kemal bey'i daha da çok eğlendiriyordu.
Erkekler konağın meydanında kendilerine hazırlanan ziyafetin tadını sıra gecesi ekibiyle türküler eşliğinde çıkarıyorlardı. Kadınlar ise büyük salonda kendileri için hazırlanan yerde eğlencelerine devam ediyordu. Gül kadınların arasından müsaade istereyerek ayrılmıştı. Oğlunun uyku saati geldi de geçiyordu bile. Oğlunu alarak bu evde ona ait olan odaya doğru gitti. Hiç sorunsuz uyuyan oğlunu odada yalnız bırakarak kadınların olduğu odaya doğru ilerlerken koridorda dedesini görmesiyle bir an duraksadı. Kemal Bey torunu ile konuşma vaktinin geldiğini anlamış ve onu bulmak için konağın içine girmişti. Gül dedesini gördüğüne bir an şaşırsa da gülümseyerek onun yanına doğru ilerledi. Boynuna sarılarak yanağına kocaman bir buse kondurdu. Kemal Bey'de aynı içtenlikle sarıldı torununa. Daha sonra usulca kendisinden uzaklaştırdığı torununun yüzüne baktı. iki kelime döküldü dudaklarından "Konuşalım artık!"
Gül, sadece başını sallamakla yetindi. Önden kendisi giderek konağın arka tarafına doğru ilerlemeye başladı. Arka kısımdaki çardağa geçtiğinde dedesinin oturmasını bekleyerek o oturduktan sonra o da tam karşısına oturmuştu. Yine bir yol ayrımındaydı ve ne yapacağını bilmiyordu. Tabi bir de kendilerine uzaktan bakan Selim'den de haberi yoktu. Selim, konağın balkonundan dede, torunu izliyordu. Bu gece bir şeyler olacaktı bunu hissedebiliyordu ama ne olacağına dair hiçbir fikri yoktu. Ama yüreğini bir telaş kaplamıştı ya tekrar Gül'ünü kaybederse? O ihtimal canını çok yakıyordu. Bundan dolayıdır ki Kemal Bey'in bahaneyle kalktığı sofradan ondan hemen sonra başka bir bahaneyle o da kalmış Kemal Bey'i takip etmişti. Şimdi de onları uzaktan seyrediyordu.
Uzun bir süre ikisi de konuşmadı. Konuşmaya nerden başlayacaklarını ikisi de bilmiyordu. Aslında Kemal Bey biliyordu ama önce Gül'ün konuşmasını istiyordu. Gül, sıkıntıdan yine parmaklarıyla oynamaya başlamıştı. Biraz daha uğraşırsa parmaklarını kırabilirdi bile. Bakışlarını masadan ayırdı ve derin bir nefes alarak dedesinin yüzüne baktı. "Dede, dedem! Ben..." demişti ki sözü Kemal bey'in elini dur dercesine havaya kaldırmasıyla yarım kalmıştı.
"Biliyorum!" dedi Kemal Bey. Gül, dedesine şaşkın bir şekilde baktı "neyi biliyorsun" dercesine.
"Biliyorum kızım. Seni senden daha iyi tanır bu deden unuttun mu? Ama beni çaresiz bırakıyorsun karşında" dedi. Gül, ağlayan gözlerle dedesinin elini avuçlarının içine aldı.Sımsıkı tuttu. "Dedem!" dedi ama devamını getiremedi. Sanki kelimeler dilinden dökülmek istemiyordu.
"Benimle gelmeyeceksin" dedi Kemal bey, yorgun bir sesle. "Benimle gelmek istemiyorsun. Çünkü o adamı sev..." demişti ki bu defa Gül sağ işaret parmağını dedesinin dudaklarına sus dercesine bastırdı. O kelime tamamlanmamalıydı, kendisi dahi o kelimeyi söyleyemezken bu şekilde söylenmemeliydi. Çünkü o kelimeyi söylemek Gül için çok ama çok zordu. Sonra aniden yerinden kalkarak Kemal Bey'in yanına geldi ve boynuna sımsıkı sarıldı. Artık ağlayabilirdi. Bir süre hıçkıra hıçkıra ağladı, Kemal bey ise onu dinlemeyen gözyaşını gizli gizli silmeye çalışıyordu.
आप पढ़ रहे हैं
BİR GÖNÜL 'E AŞK GiRINCE(TAMAMLADI)
सामान्य साहित्यİki büyük aşiret ve bu aşiretlere mensup olan iki genç arasındaki zorlu bir aşk hikayesi. İki büyük aile arasındaki kan davasını sonlandırmak için iki kurbana ihtiyaç vardı. Biri iyi aile kızı olan ve birazcık da özgürlüğüne düşkün olan güzeller g...
