Bir kadın tanıdım.

2.8K 129 0
                                    


Murat, Gül ile Selim'in yeniden evlendiklerini duyunca adeta deliye dönmüştü. O Selim ağa yine kazanamazdı, yine onu geçmiş olamazdı. Sevdiği kadını aramadık yer bırakmamıştı en sonunda da Selim ağanın yanında olduğunu öğrenince de çılgına dönmüştü. Hemen ilk işi Urfa'ya geri dönmek olmuştu. Ama gelişi konaktakilere sürpriz olduğu gibi kendisine de sürpriz olmuştu. Gelir gelmez yerde perişan halde oturan bir Gül beklemiyordu karşısında. Kapıdan girer girmez bakışları önce Selim ağayı bulmuş sonra da yerde oturan Gül'ü görmüştü. O neden öyle perişan halde duruyordu ki? İşte o an hiç beklemediği bir şey olmuştu Gül, koşarak onun boynuna sarılmış "iyiki geldin" demişti. Bunu sevdiği kadın mı söylemişti kendisine? Nerede olduğuna aldırmadan, nasıl göründüklerine aldırmadan, şaşkınlığını üzerinden atar atmaz o da sarmıştı kollarını sevdiği kadına. Ama ona sarılışı kısa sürmüştü. Çünkü bir el çekip almıştı sevdiği kadını ondan.

Selim, öfkeyle yumruklarını sıkmıştı. Yüzünde öfkenin her tonu mevcuttu. Her ne olursa olsun sevdiği kadına başka bir erkek sarılamazdı. Hele ki bu amcaoğlu Murat hiç olamazdı. Gül'ü bir hamlede çekip aldı Murat'ın kollarından. Gül de Murat'da şaşkın bir şekilde birbirlerine baktılar. Gül, konuşamıyordu sadece iki adama öylece bakıyordu. Selim, öfkeyle tuttuğu eli ne kadar sıkı tuttuğunun farkında bile değildi. Ama Gül alışmıştı Selim'in onun canını yakmasına aldırış etmemeye çalıştı. Yüreği acıyordu onun bileğinin acısı onun yanında hiç bir şeydi.

Selim, öfke dolu bakışlarını Murat'a yönlendirdikten sonra hızlıca Gül'ü kolundan tutarak merdivenlere doğru yönelmişti. Gül resmen arkasından sürükleniyormuş gibi gidiyordu. Hiçbir şey söylemedi, o adamla konuşacak hiçbir şeyi kalmamıştı zaten bundan sonra. Sessizce itaat etti Selim'in yaptıklarına. Selim, merdivenleri tırmandıktan sonra doğruca Gül'ü odasına doğru götürdü.

Odaya girdiklerinde onu öylece odanın içine savurdu. Öfkeliydi, hem de hiç olmadığı kadar içi öfke doluydu. Şu anda mantığı kalbi tamamıyla durmuştu. Nasıl davrandığı nasıl gözüktüğü umurunda bile değildi. Karşısında ağlamaktan bitkin düşmüş korkuyla kendisine bakan kadına deli gibi aşık olduğunu biliyordu sadece o kadar.

"Sakın bir daha bu konaktan çekip gitmeyi aklından bile geçirme. Sen artık buraya aitsin. Sen bana aitsin, bunu o aklına soksan iyi edersin." Diyerek çıkışa yöneldi. Kapıyı öyle hızlı çarpmıştı ki, kapı neredeyse yerinden çıkacaktı. Gül, gürültüyle kapanan kapıya çaresiz bir şekilde baktı ve yine dizlerinin üstüne oturdu çaresizce.

Bütün konak Selim'in yaptıklarını seyrediyor, kimseden ses çıkmıyordu resmen. Selim aynı kararlılıkla kendisine bakan kalabalığın yanına gitti. Sonra da her şeyin başlamasına sebep olan o zarfı yerden aldı. Elindeki zarfı herkesin gözü önünde paramparça etti.

"Bundan böyle bir daha oğlum hakkında kötü bir söz duymayacağım. Barış benim oğlumdur, ister kabul edin ister etmeyin. Ben gerçeği biliyorum, aptal bir rapora da ihtiyacım yok gerçekleri görmek için. Herkes bundan böyle bu konu hakkında ayağını denk alacak. Ayrıca bu testi kim yaptırdıysa onunda hesabını vakti gelince soracağım"

Diye haykırdı. Kimse korkusundan ses çıkaramaz olmuştu. Herkes havada uçuşan kağıt parçalarına baktı bir süre. Selim de zaten daha fazla orada kalmadı ve konağı terk etti.

Sonunda olmuştu işte. İki aşiret resmen aralarındaki kan davasını bitirmişlerdi. Belki de onlara öyle geliyordu, belki de bu defa biter umuduyla bir adım atmışlardı. İki konak da hazırdı yeni düğün için. Berfin baba ocağına korka korka geri gelmişti. Ama korktuğu gibi olmamıştı. Annesi onu görür görmez açmıştı kollarını. Babası sadece elini öpmesine izin vermiş ve tek bir kelime etmemişti kızına. Kırgındı, kızgındı ona hala. Bir tek Dilan yüz çevirdi ondan. Çünkü Dilan'ın abisiyle evlenmemek için çekip gitmişti Berfin o da abisinin yasını tutuyordu aklı sıra. Berfin her şeye rağmen yine de mutluydu. Ona bu mutluluğu tattıran kişiyi görememişti ama. Cesaret de edemiyordu Gül geldiği andan beri ortalıkta gözükmüyordu. Birazdan düğün için davetliler gelecekti. Gelinliğini giymiş odanın içinde bir o yana bir bu yana turluyordu. Heyecanlıydı evleneceği için, bu konaktan çekip giderken böyle döneceğini hiç hayal etmemişti. Bile bile ölümüne yürümüştü. Onu o ölümden çekip alan kişiyi görmeden bu konaktan çıkıp gitmek istemiyordu.

BİR GÖNÜL 'E AŞK  GiRINCE(TAMAMLADI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin