Beklenmedik gerçekler

2.9K 125 2
                                    


Doğum telaşından Kemal bey'in hastalığı unutulmuştu. Ama Kemal bey iyiydi kalbi yine yoklamıştı onu. Ama bu sayede torunu geri dönmüştü. Üstelik yalnız değildi bu defa. Kemal bey hastanede bir hafta daha kaldı. Gül daha erken çıkmıştı hastaneden.

Dedesinin evindeydi. Annesi , ninesi ,halası bir an olsun yalnız bırakmıyorlardı onu. Ninesi ona "bir daha uzaklara gitmek yok Gül'üm hep buralarda olacaksın seni de torunumu da bırakmam artık" dedi.

Gül de geri dönmek istemiyordu. Ne olursa olsun memleketi onun her şeyiydi. Havası bile bir başkaydı. Hem artık korkacak hiçbir şeyi kalmamıştı. Başaranlar kendi halindeydi. Hancıoğlu maho ağa ise torununu çoktan bağrına basmıştı. Ama onlara henüz geldiğini söylemedi.

Gül bebeğini uyuttuktan sonra bebek için gelen hediyeleri düzenliyordu. Murat'ın getirdiği Güller bile oradaydı. Gülleri gülümseyerek aldı. Halası onları vazoya koymuştu. Eşyaların arasında bir not buldu. Bu not Murat'ın güllerin içine koyduğu bir nottu.

Gül notu usulca açtı ve okudu son anda gülen gözleri donuklaştı elinden kartı düşürdü.

Notun içinde. "Dünyanın en güzel annesine

Sevgilerimle,

Murat Başaran..."

Gül, Başaran ismini görünce tüğleri ürpermişti. Yoksa o da onlardan mıydı? "Olamaz" dedi ve telefonuna sarıldı.

Az sora Murat'ın telefonu çalmıştı. Murat toplantıdaydı ve telefonunu sesini kısmamıştı.

Selim telefonun sesini duyunca sinirili bir bakış attı Murat'a.

Murat bakışlara aldırış etmeden "afedersiniz" dedi ve odadan ayrıldı.

"Efendim Gül" diye cevap verdi.

Gül sadece Buraya gelebilir misin? Murat acil" dedi ve telefonu kapattı.

Murat şaşkın bir vaziyette telefonun başında kalmıştı.

Selim odadan çıkarak Murat'a seslendi.

"Eğer işin bittiyse toplantıya geri dön sıra sende planları açıklayacaksın. Herkes senin keyfini bekleyemez" diye sert bir şekilde söyledi.

Murat elindeki telefonu cebine koyarak.

"Üzgünüm Selim ama gitmem gerek" diyerek hızlıca uzaklaştı oradan.

Selim, Murat diye bağırsa da sesini duyuramadı. Murat bir haftadır bir garipti sevdiği kızın İstanbul da olduğu duymuştu. Kim se o kız kuzeninin dengesini bozmuştu. Sinirli bir şekilde toplantı salonuna geri döndü.

Gül, Murat'ı soğuk bir şekilde karşıladı. Durgundu ayrıca öfkeli.

Murat Gül'e şaşkın bir şekilde baktı.

"Ne oldu Gül, acil olan ne bir yerine bir şey olmadı ya?"

"Çok mu önemli bu senin için Murat?" diyerek sert bir bakış attı.

"Neden bana söylemedin amacın neydi, ne işin var senin benim hayatımda seni onlar mı gönderdi bana.?"

"Ne diyorsun sen Gül? dediklerinden hiçbir şey anlamıyorum. Neyi söylemedim ben sana?"

Gül öfkeli bir şekilde pencere kenarına doğru yürüdü. Aniden yüzünü Murat'a döndü "bir Başaran olduğunu neden söylemedin?" diyerek bağırdı.

Murat şaşkın bir vaziyette.

"Şeeey ben anlayamıyorum. Benim Başaran olmamın ne sakıncası var. Hem sen Başaranları nerden biliyorsun?"

BİR GÖNÜL 'E AŞK  GiRINCE(TAMAMLADI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin