Öğle Teneffüsü

56.1K 3.3K 1.9K
                                    

"Seninle bir şey konuşmam gerek." Ne de olsa sonunda söylemek zorunda kalacaktım. Bizi kantinde birlikte yemek yerken görünce Orkun tabiki yanıma gelip soracaktı Basat'la ne işin var diye. Orkun fazla korumacı, sahiplenici sayılmazdı ama beni öyle başıboş bırakıp rahat rahat takılmazdı da. Yanımda birini görse araştırır, öğrenir, ondan sonra beni o kişiyle görünce ses çıkartmazdı. Ama Basat'la takılmama tepkisiz kalacağını da sanmıyordum. Şöyle düşünelim. Ağabeyiniz arkadaşlarınıza karışmıyor. Peki ağabeyiniz sizi kötü huyları olan takım arkadaşıyla görüyor. Eminim yanınıza gelip sizinle bu konuyu konuşurdu.

"Söyle." dedi Orkun rahat bir tavırla. Koridorun sonundaki peteğe yaslanmıştık. Etrafta bizden başka pek kimse yoktu. Kalabalık koridorun diğer tarafında kalıyordu. Çünkü merdivenler o taraftaydı ve sınıflar 5 metre kadar ilerimizdeydi.

"Bir şey gördüm, gördüğüm için tehdit edildim." Bana dönüp kaşlarını kaldırdı. Meraklanmış görünüyordu. "Sizin takımda Basat var ya... Sol defans oyuncusu." Başıyla ağır ağır onaylarken surat ifadesi değişmişti.

"Basat'ı birine eziyet ederken gördün ve seni korkuttu?" dedi bilmiş bir tavırla. Başımı iki yana salladım.

"Basat'ı bir hocayla öpüşürken gördüm ve beni tehdit etti." Öpüşürken dediğim an bakışlarını hızla bana çevirmiş, gözlerini iriltmişti.

"Yuh!" Bakışlarımı kaçırdım.

"Kimseye söyleme." Başını iki yana salladığını göz ucuyla gördüm. Ona söylememeyi düşünüyordum ama beni buna Basat mecbur bırakmıştı. Şimdi söylemeseydim Basat'la oturma nedenimi sorduğunda söyleyecektim nasıl olsa. "Bugün biyolojici bizi birlikte oturttu. İşin kötüsü, kadın sınıf öğretmenimiz. Basat'la artık hep birlikte oturacağız. Ve inanabiliyor musun, cam kenarını aldı!" dedim kızgın bir sesle. Elini omzuma atıp beni kendine doğru çekti, elini yanağıma atıp diğer tarafa çekiştirdi.

"Sen de çıldırdın tabi?" Gözlerimi devirdim. O kadar da kötü tepki vermemiştim. Hatta gayet insancıl davranmıştım.

"Cam kenarını istiyorsam öğle yemeğini onunla yemeliymişim." Kaşlarını kaldırdı. Omuz silkip bakışlarımı kaçırdım.

"Kabul ettin sen de." diye homurdandı. "Basat seninle ne konuşabilir ki? Muhtemelen dayak yersin biraz. Belki biraz eziyet de eder. Sonra bir tehdit daha yer, sınıfa dönersin." Histerik bir titreme geldi, beş saniye kadar sonra geçti. Orkun'un korkutması değil, tepki göstermesi gerekmiyor muydu?

"Bi-bir şey yapmaz bence. Hem sen beni korursun?" Elimi koluna atıp kaslarını yokladım. Kolları benim kolumun 4 katıydı. Çok kaslı erkekler hiçbir zaman hoşuma gitmemişti ama Orkun'un yüzü o kadar yakışıklıydı ki vücudunu görmezden gelebiliyordunuz. "Bu kaslarla..."

"Bilemedim." diye homurdandı. Benimle dalga geçtiğinin zaten farkındaydım ama tırsmadan da edemiyordum. Aramızda kısa bir bakışma geçti, kahkaha attı. "İlerinizde bir masada oturup sizi izleyeceğim." dedi güven verici bir sesle. Rahatlama ifadesi olarak nefesimi bıraktım ortaya. Orkun ve Basat karşılaştıklarında kavgada galip gelen kim olurdu bilemiyordum. Orkun'un vücudu daha yapılıydı. Belki teknik olarak da daha iyiydi ama şöyle bir fark vardı ki Basat tekniklerle hareket etmiyordu. Basat acımasızdı, korkacak bir şeyi de yoktu. Adil oynayacağını da sanmıyordum. Orkun'u yere gömüp hiçbir şey olmamış gibi el kol sallayarak dolanabilirdi ortalıkta. Beni çok kolay susturabileceğini, uğraşmasına gerek kalmayacağını biliyordum ama garip bir şekilde bana zarar vermek yerine gözümü korkutarak beni engelliyordu. Ki eminim bir öğretmenle ilişkisi olduğunun öğrenilmesinden korkmuyordur. Biyolojici beni engellemesini falan istemiş olmalıydı. Belki de bu yüzden bana zarar vermiyordu. Ama böyle bile saçmaydı işte. Daha da umursamaz davranması ya da ağzıma sıçması gerekirdi. Basat'tı bu. Yok arkadaş olacağım, açık yakalayacağım falan diye uğraşmazdı. Ki Basat'ın daha önceden beri bana gıcığı olduğunu düşünüyordum. Sınıfta bazen başımı oturduğu tarafa çevirdiğimde göz göze geliyorduk ama ben bunu belirtebilecek kadar özgüvenli biri değildim. Sonuçta Basat neden sana baksın diyen insan sayısı az olmazdı. Ha, bir de kendime bile itiraf edemezdim çünkü etseydim sınıfta kendimi güvende hissetmeyecektim, sütlerden ve taraklardan uzak duracaktım...

Kibrit (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin