Çocuk

30.2K 1.7K 741
                                    

Evde Basat'ı bekliyordum. Bana bir işi olduğunu söyleyip ortadan kaybolmuştu ve telefonlarımı açmıyordu. Sinirden çatlamak üzereydim. Kim bilir nerde, ne yapıyordu. Geldiği zaman soru yağmuru ve bolca trip yiyecekti.

Salonun ortasında volta attığım sırada kapı çaldı. Nerdeyse koşarak hatta uçarak kapıya ulaşıp sert bir hamleyle açtım kapıyı. "Nerdesin sen?" diye bağırdığımda dudaklarındaki gülümseme duraksamama sebep oldu. Bakışlarım yavaşça aşağıya uzandığında elinden tuttuğu veledi fark ettim. "Bu çocuk..."

"Kimsesiz bir çocuğu evlat edindim. Birkaç aydır bunun için çabalıyordum Barış." Ellerimi yavaşça ağzıma örttüm. Sarışın çocuk direkt konuşan Basat'a bakıyordu. "Evli olmadığım için vermek istemediler. Ama çocuk bana alışmıştı çoktan. Mahkemede benimle olmak istediğini söyledi ve çocuk bana verildi. Artık bir oğlum, hayır oğlumuz var." Gözlerim hafifçe dolarken yere çöküp elimi çocuğa uzattım.

"Merhaba. Barış ben." Uzattığım elimi sıkarken başını eğdi.

"Çabuk ısınan bir çocuk değil, çok çekingen. Ama alışacaktır." diye mırıldandı. İçeri girdiler, Basat yere küçük bir valiz bıraktı. Çocuk valizini açıp bir ayıcık çıkarttı ve yere oturup onunla oynamaya başladı. Basat kucağına alıp halının üzerine bıraktı onu. "Burada oyna Kadir."

Basat yanıma geldi, koltuğa yerleştik. "Bana benziyor." diye mırıldandım. Güldü.

"Sana benzediği için ona öyle ısındım zaten. Seninle tekrar buluşmamıştık henüz. Çocuk Esirgeme Kurumunu sürekli ziyaret edip Kadir'le oyun oynuyordum." Kadir masmavi iri gözleri ve sapsarı saçlarıyla bana aşırı benziyordu.

"Kaç yaşında?"

"Dört." Bakışlarım çocuğa kaydı. O da o an bana bakınca gülümsedim. Çekingen bir tavırla bakışlarını kaçırdı. O kadar sevimliydi ki kendimi tutamayıp ayağa kalktım, yanına gidip kucakladım onu. Koltuğa dönüp kucağıma oturttuğumda Basat'ın kucağına attı kendini, başını göğsüne sakladı. Yanaklarımı şişirdim.

"Benden korkuyor."

"Zamanla alışacak." diye mırıldanıp çocuğun saçlarını okşamaya başladı. Başını kaldırıp Basat'ın yüzüne baktı.

"Annem olmayacak mı?" dediğinde ağlasam mı gülsem mi bilemedim. O kadar sevimli bir sesi vardı ki! Ama ona da haksızlık yapıyorduk, annesiz büyüyecekti. Belki ilerde insanlar iki kişiye baba diyor diye ona kötü bakacaktı ve çocuk bize ona bu hayatı yaşattığımız için kin besleyecekti.

"Bak sen diğerlerinden farklı olarak iki babaya sahip olacaksın. Bence bu çok özel." dedi Basat gülümseyerek. Kadir'in bakışları yavaşça bana kaydı. Ona gülümsedim.

"Siz birbirinize aşık mısınız?" diye mırıldandı çocuk. Basat'la birbirimize bakıp kıkırdadık.

"Çok aşığız." dedi Basat.

"Ben de aşık olacağım." dedi ellerini havaya kaldırıp iki yana açarak. "Bu kadar olunca."

"Aşık olmak için o kadar olmana gerek yok." dedim gülerek. Esnedi. Basat'la birbirimize baktık. "Çok sevimli." diye inledim kendimi tutamayarak.

"Senin küçük versiyonun işte." dedi Basat küçük bir tebessümle.

"Uykum geldi babacım." dedi başını Basat'ın göğsüne yaslayarak. Basat'ın dudaklarındaki gülümseme şefkate bulandı. Kucakladı yavaşça çocuğu, odasına götürdü.

Geri geldiğinde karşıma oturdu. "Çok güzel bir çocuk. Aşırı terbiyeli ayrıca." dedi Basat gülümseyerek.

"Ya ilerde homofobik olursa?" dedim endişeyle.

"Bizim elimizde büyüyecek. Homofobik olması imkansız."

"İnsanlar tepki gösterecek. Okulda kötü şeyler söyleyecekler." dedim parmaklarımla sayarak.

"Onun tek babası var. Ve babasının sevgilisi var. Konu ondan çıkıyor. Dalga geçen benimle geçsin." Başımla hafifçe onayladım. "Sana sormadan evlatlık edindiğim için kusura bakma ama çocuk istiyordum. Sen bakmak zorunda değilsin zaten. Ben bakacağım. İş zamanı için de bakıcı ayarladım zaten. Ama senin kabul edeceğini biliyordum."

"Ettim bile." diye mırıldandım. "İkimizin çocuğu gibi olacak. Daha güzeli var mı?" Kolları arasına girdim Basat'ın. Alnıma bir öpücük bıraktı.

"Bence mükemmel babalar olacağız." Kıkırdadım.

"Sinirlenip çocuğun burnuna pipet falan sokma da." Oflasa da o da gülüyordu, hissettim. Sonra bir uyku bastı, elimi ağzıma kapatıp esnedim.

"İkinci bebeğin de uyku vakti gelmiş." diye mırıldanıp beni kucakladığında kıkırdayarak kollarımı boynuna doladım.

"Babacım, bugün benimle uyur musun?" Gülümseyerek burnumun ucunu öptü ve sorumu cevapsız bıraktı. Sonra beni yatağa yatırdı, Kadir'i aramıza alacak şekilde karşıma yattı. Kadir uykusunda elini bana doğru attı, iyice bana dönüp göğsüme sokuldu. "Basat..." diye mırıldandım. Gözlerim hafifçe sulanmıştı. Basat gözlerini önce Kadir'e, sonra mutluluktan ağlamak üzere olan bana çevirdi.

"Bu dünyanın en güzel manzarası olabilir." diye mırıldanıp yaklaştı, ikimizi birden kollarıyla sardı. Gerçekten... Mutluluktan ağlayabilirdim.

Kibrit (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin