Korku

30.5K 2K 538
                                    

Okuldan çıktık, biraz yürüdükten sonra parmakları parmaklarımın arasında geçtiğinde öylece kaldım. Bakışlarımı ağır ağır ona çevirdiğimde bakışlarını kaçırdı, hafif allanan yanaklarla karşıya bakmaya başladı. "So-sorun olmaz mı?" diye kekeledim. Omuz silkti.

"Senin için olur mu?" Başımı hızla iki yana salladım. Ufak bir tebessüm edip yürümeye başladığında adımlarına ayak uydurdum. Hayatımda ilk defa sevgilimle el ele sokakta geziyordum ve bu kesinlikle mükemmel bir duyguydu. Bu bazı insanlara basit ve anlamsız geliyordu ama benim için öyle değildi. Hetero olsaydık belki sıradan olabilirdi ama biz homoseksüeldik ve insanlar bize iğrençmişiz gibi bakarken, kötü damgalar yapıştırırken birbirimize bağlılığımızı, korkusuzluğumuzu gösteriyorduk sanki. Bir de, parmaklarım ondan vuran elektrikle uyuşmuştu. Tüm bedenim, özellikle göğüskafesim sıkışıp duruyor, kendimi bayılacakmışım gibi hissettiriyordu. Böyle mükemmel olabilir miydi ya?

"Nereye gidiyoruz?" diye mırıldandım Basat bize kötü bakışlar atan bir adama en sert bakışlarını yollayıp arkasını dönmesine neden olurken.

"Önce bir şeyler yiyelim. Açım." demesiyle karnından gurultuların kulağıma vurması bir oldu. Gözlerimi devirirken sırıttım. Basat ve iştahı...

"Tamam."

"Pizza mı? Hamburger mi?" Yüzümü buruşturdum. Tamam, resimlerde genel olarak iştah açıcı şeylerdi ama kamu spotlarında ya da annemlerin bana iştahımı kessin diye gösterdiği resimlerde yağ deposunu andırıyorlardı. Bu ikiliyi yemem yasaktı. Annem bazen evde ev yapımı olarak biraz daha sağlıklı versiyonlarını yapıyordu ama... Onlarda ev yemeği gibi oluyorlardı zaten. Ha, ben de yemeye çok meraklı değildim. Kilo almak istediğim söylenemezdi.

"Öyle şeyler yemiyorum." Bakışlarını şaşkınlıkla bana çevirdiğinde bakışlarımı kaçırdım.

"Ciddi misin sen? Yaşadığına emin miyiz?" Ona kötü bir bakış attığımda gülümsüyordu. Bu tavırları çok sevimliydi aslında. "İkisinden de yiyeceksin bugün. Bayılacaksın bence." Yüzümü buruşturdum tekrar.

"Ben almayayım."

"Alırsın..."

"Basat iğrenç şeyler-"

"Yemediğin şeye nasıl iğrenç diyebilirsin?"

"Bilmiyorum, iğrenç işte!"

"Değil..." Sustu, ben ağzımı açınca elini ağzıma götürüp beni de susturdu. Bakışlarını takip ettiğimde bir tekelin girişine baktığını fark ettim. Kalabalık olduğu için kime baktığını tam çözemiyordum ama alan açılınca anladım. İki çocuk sigara içiyorlardı. Onları kesiyordu.

"Kim onlar?" dedim elini yakalayıp ağzımdan indirirken.

"Eve git. Sonra konuşalım." Alayla güldüm. Ne dediğini sanıyordu bu?

"Ne? Saçmalama. Ne yapacaksın?" Bakışlarını ilk kez suratıma indirdi, ellerimi bırakıp tek eliyle ensemi yakaladıktan sonra alnıma bir öpücük bıraktı. Gözlerimi yumdum, çekildiğinde aralayıp gözlerine diktim. İyi bir şey olmadığı kesindi.

"Git hadi."

"Ne yapacağını söyle." diye mırıldandım. İki çocuk hareket haline geçtiğinde o da harekete geçti ama tişörtünün eteğini yakalayıp durmasına sebep oldum. O an fark ettim ki montsuz bir şekilde Ocak ayında etrafta dolanıyorduk. Benim üzerimde yine kalın bir hırka vardı ve hava öyle aşırı soğuk değildi o gün ama...

Sırtı gerilirken bakışları bana döndü. "Sonra konuşuruz."

"Basat!" diye bağırdım sinirli bir sesle yüzüne doğru. Göz devirdi, çocuklara kısa bir bakış atıp bana döndü.

Kibrit (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin